1.BÖLÜM=KORKU*ne olduğunu anlamayacaklar *
*
*
*Güne yine odamın içine giren ışıklarla gözlerimi açtım ah ne harika bir uyanma yöntemi ama!
Güneş huzmeleri pencereden içeriye süzülürken minik kuşların şen sesleri umut vericiydi umarım bugün güzel şeyler olur.
Dün ki olaydan sonra pek zannetmiyorum ama.Dün en yakın arkadaşım Eda, hocanın kağıtlarını çalmakla suçlandı. eminim ki bunu o gıcık kızlar yaptı ya işimiz gücümüz yok zevksizlere kurmu yapıcaz cidden çok sinir bozucu.
Hoca da Edayı az çok tanıdı böyle bir şey yapmayacağını bilir ama yine de bir ceza vermeliydi bu ceza da kütüphaneyi düzenlemek ah ne harika! Ama disipline gitmediği için şanslı sayılırdı.
Ben de arkadaşımı yalnız bırakacak değilim. tabikii yardım edicem.
Evet bu kadar tembellik yeter uyanma vakti çok işimiz var haftasonu olmasına rağmen hocayı ikna edemedik illaki bugün olucakmış.
Elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım sonra saçlarımı topladım bir tane siyah tayt üzerine uzun bol bir t-shirt ve de uzun garfild çoraplarımı giydim sonra hemen aşagı inip bir tost yaptım sonra da meyve suyu ile birlikte kahvaltımı bitirdim çantamı alıp evden çıktım. Otübüse binmeyeceğim hava çok güzel eda'yı aradım okul da buluşacaktık.Yarım saat sonra okuldaydım eda geldi.
Birlikte okulun kütüphanesine indik etraf sesizdi kimseler yoktu Peki biz ne yapacağız görevli gelip bir şey deseydi ya neyse sinirlenmek yok biz de biraz bekleriz, yirmi dakika sonra bir adam içeri girdi 40 yaşların da çok sakin görünüyordu yanımıza yaklaştı sert bir ses tonuyla kendini tanıttı.
- ben Andaç bu kütüphanenin görevlisiyim hasan hoca sizden bahsetmişti siz burayı temizleyecek olan öğrencilersiniz sanırım dedi.
Ne kadar kibirli ama bir o kadar da güzel bir diksiyona sahip neyse bizde kendimizi tanıtıp hemen işe koyulduk 2 saat sonra artık Eda yorulmuş bir biçim de otıruyordu. aslında ben de yorulmuştum ama bu kitaplar çok dikkatimi çekti
'Geçmişe Yolculuk' , 'Büyünün Tılsımı' neler neler ama hiç birinin üzerin de numarası yoktu ama sanırım bunlar buraya aitti.
Andaç bey yanımıza geldi elimde o kitapları görünce bana öyle garip baktı ki bir an neye uğradığımı şaşırdım hemen geri bıraktım ve aşağı indim. sonra bize biraz mola verin dedi kahve ikram etti hep birlikte kahve içerken omuzuma baktığını hissettim o an doğum lekeme baktığını farkettim gözleri fal taşı gibi açıldı kahveyi üzerine döktü ben ne olduğunu anlamadan bize;
- işiniz bitti gidin artık. dedi biz de yardım etmeye çalıştık müsade etmedi
_çıkın dedim!
diye bağırdı bizde apar topar çıkmak üzereyken
Tam o esnada içeriden güm diye bir ses geldi neler oluyor anlamadım ve içerden bir ses yükseldi yılan tıslamasına benziyordu ;"ne olduğunu anlamayacaklar"
Bu bizi ürküttü. Hemen
-siz burada kalın ben bakacağım dedi Andaç Bey.
Biz tedirgin bir şekilde Andaç beyi beklemeye koyulduk. Aradan yaklaşık on dakika kadar geçmişti ama Andaç Bey ortalıkta yoktu
-sence gidip ona bakmalımıyız dedim eda'ya
-bilmiyorum Gece
Daha fazla beklemedik ve aşağı indik. O an tek duyduğum şey Eda'nın çığlıklarıydı.Evet bu kitaba başlarken çok düşündüm ve heycanla yazdığım bir kitap oldu. Umarım beğenirsiniz Gece'nin sıradışı maceralarıyla sizleri buluşturacağım beğenmeniz dileğiyle...
Hikayeme oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın...
Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayınn..
Instagram hesabım qw.melike.qwq takip etmeyi unutmayın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEKE
FantasyAşk, gizem, macera dolu bir hikaye. 17 yaşında bir öğrenci ve Doğum lekesi yüzünden değişen bir hayat bu Gece'nin hikayesi...