100 ways ;

Neuf

Jackson mark'ın mektubunu okumuş lakin ona bir cevap yazmamıştı. Daha doğrusu yazamamıştı. Çünkü Jackson artık evliydi ve ona yazması doğru olmazdı. Yine de mektubu okuduğunda kendini ağlamaktan alıkoyamamıştı. Jackson mutluydu. Sevgilisi onu çok seviyor, onu hiç üzmüyor ve ona dünyanın en güzel hediyesini vermişti. Jackson'ın sevgilisi daha doğrusu eşi hamleydi. Mark'a istese de geri dönemez, eşini bırakamazdı. Jackson mutluydu ve sonsuza kadar böyle devam etmesini düşünüyordu. Lakin hayat Jackson'a acımamıştı. Eşi kızlarını doğururken ebenin yaptığı hata yüzünden ölmüş, kızı loresima ile Jackson'ı yanlız bırakmıştı. Jackson ise bebeğinin 1 yaşına gelmesini zar zor beklemiş. Üzerine gelen şehri terk edip seoule dönmüştü. Döndüğünde kaderin bir oyunu olarak Mark'ın yeni taşındığı evin karşısındaki evde yaşamaya başlamıştı. Jackson loresima ile beraber evden çıktığında mark'ı görmüş ve ikisi de dolan gözlerini birbirlerinden saklayamamışlardı. Daha sonrasında ise ikisi tekrar birleşmiş ve yaptıkları hatalardan ders çıkarmıştı. Birlikte ve loresima ile beraber mutlu olmayı öğrenmiş bu şekilde hayatlarını devam ettirmişlerdi.

-son-

Ciel.