Saçma(ama mükemmel)

Bölüm 1

Merobo arkodoşlor. Ben Bayan Saçma....

''Seçiiil''

''Evet benim, buyrun, ne istemiştiniz? Size nasıl yardımcı olabilirim,başka bir ric....''

''Kalk yatağını topla yoksa kafana terliği yersin, kahvaltı hazırlıyom 5 dakkaya mutfakta ol. Gebertirim seni!''

Off bu nasıl bir uyandırma tarzı Allah aşkına! Milletin annesine bak benim anneme bak.16 yıldır anlayamadı bu kadın benim geç kalktığımı.Oysa ki rüyamda tam beyaz atlı prensime kavuşmak üzereydim.

''Seçiiil kalk hadi getittirme beni oraya.''

''Tamam tamam geldim''

''Hadi elini yüzünü yıka daha çöpleri atıp bakkala gideceksin.''

''Nee anlamadım, bu saatte ne çöpü yaa, sabah sabah.''

''Tabii benden başka kimsenin aklına gelmiyor ki. Çöp birikti mi, bulaşıklar yıkanacak mı? Zaten bu evde bir tek ben yaşıyorum. Kaç yaşına geldi hala arkasını topluyoruz hanımefendinin. Anne kim ki zaten, anne sizin hizmetçiniz. Bu yaşa kadar besle büyüt, 9 ay karnında taşı ondan sonra bir de fırlatmaya uğraş...Ah ahh ben zamanında seni bir güzel terbiye etseydim şimdi böyle olmazdın sen. Ne demişler, kızını dövmezsen dizini döversin...''

''Anneee ne alıcam bakkaldan?''

''Sus terbiyesiz bir de lafımı kesiyor. Al babanın cüzdanından 20 lira. 3 ekmek, 5 yumurta,1 kutu zeytin,bir de haşhaşlı al da gel bakalım şu çöpleride at.''

'' Ohaaa bakıyım kaç poşet var burda? 1,2,3 yuh anne naptın yaa.''

Kapıyı açtım tam çıkıyordum ki annem birşey daha söyledi.

''Para üstünü de al kendine harçlık yaparsın''

İşte en çok bunu seviyorum.Bu kadar işe fazla değmese de yine de iyi. Evin büyük çocuğu olmak da zor iş bee. Off çöpe yaklaşıyorum.Acaba içinde kedi falan var mı diye düşünürken 2 metre öteden fırlattım bütün poşetleri. Heh şükür girdi içine bir tanesi ama keşke girmez olaydı. İçinden bir kedi fırladı. Böyle fırlama hiç bir yerde görülmemiştir. Uçtu resmen. Kedinin fırladığına mı yanayım, çöplerin yere döküldüğüne mi, yoksa yoksaa şu karşıdan gelen yakışıklı çocuğun beni bu halde görmesine mi? Tabiki o çocuğun beni bu halde görmesine yanacağım. İnanamıyorum çok leş görünüyom la.Hemen ama hemen burdan gitmeliyim. Çöpleri kendi halinde bıraktım ve hızlı adımlarla ilerledim. Bir ses duydum.Keşke sağır olaydım da duymayaydım.

''Heyy sen ne yaptığını sanıyorsun? Çevreyi kirletmek büyük bir suç. Zaten ülkemiz sizin gibi ergenler yüzünden gelişemiyor''

Çok sinirlendim ve kendimi tutamadım. Tamam sesi harika olabilir ama bana ergen demesine göz yumamazdım ve bağırmaya başladım.

''Sen benimle nasıl böyle konuşabiliyorsun.''derken ona adım adım yaklaşıyordum.

''Asıl sen benimle böyle konuşamazsın.''

''Öyle mi? Çok biliyosun sen.3 kuruşluk insanlar yüzünden vaktimi harcayamam ben.''

''3 kuruşluk insan mı? Sen kendi halinin farkında mısın? Şu kıyafetlere bak sokağa pijamayla çıkmışsın.''deyicne sustum. Yapacak birşey yok.Yerin dibine gireydim daha iyiydi.

''Mal'' dedim ve önüme dönüp yürümeye devam ettim.İçimden ağlamak geliyordu. Off. Ne? Bir ses daha.

'' Tamam tamam özür dilerim, bir anlık sinirle kalbini kırdım'' Heh şöyle yola gell.

''Sorun yok benim yaptığımda pek doğru sayılmaz'' dedim ve beraber yürümeye devam ettik.

Tanıştık konuştuk. İsimlerimizi falan öğrendik.Sohbet muhabbet baya koyuydu. Vay be inanmıyorum:)) Markete girdim bişeyler alırken o da bana yardım ediyordu. Birden bir ses duydum. Ahh bu sesler..

''Seçillll nerde kaldın annem seni eve gidince dövcekmiş. Şimdiden hazırlıklı olsun bacaklarını kırıcam dediğğ.Bi dakka bi dakka bu çocuk kim? Se ni an ne me söy li cem.''

Ah neden hep beni bulur. Rezil oldum ve aynı zaman da terliklere hedef tahtası oldum.Terlik atma konusundan annemin üstüne kimseyi tanımam. Kadın terliklerle kantır oynuyor resmen. Alacaklarımı alıp çocuğa veda ettim ve koşa koşa eve gittim. Kapıyı çalar çalmaz bizim bücürük Ege açtı. Keşke açmasaydım. Kapının açılmasıyla kafama terliği yemem bir oldu.

''Anneeğğ yapma anneğğ lütfeğğn ben bişey yapmadığğm''