-Peri'den-
Kaçıyordum. Hep kaçtım. Hayatım boyunca, doğduğumdan beri hep kaçıyordum. Ve yine yeni bir limana sığındım, sığındık. Tek umudum, buranın son limanım olmasıydı. Derinle beraber neredeyse tüm Türkiye'yi gezmiştik. Ama gezmeyi sevdiğimizden ya da isteğimizden değil. Zorunluluktan. Ben Peri Hayat. Teknik olarak 15 yaşındayım ve hayattaki tek varlığım Derin. Başka kimsem olmadı. Olmasına da gerek yok. Peki neden kaçıyorum? Derin kim? O neden yanımda? Ailem? Tüm sorular kafa karıştırıyor, biliyorum. Ama hepsi yavaş yavaş. Bir anda anlatamam değil mi? Hem kafanız da karışmamış olur.
Şimdi. Basit bir şeyden başlayalım. Ailem...
Annemle babam lisede tanışmışlar. Anlattıklarına göre ikisi de birbirini çok seviyormuş. 18'ine bastıklarında yıldırım nikahıyla evlenmişler. Ailelerinin haberi olmadan. Öğrendiklerinde ise kıyamet kopmuş tabi. Ama bu iki aşığı kimse ayıramamış. Bir süre sonra herkes kabullenmiş. Tek bir kişi dışında. Babamı çocukluktan beri seven Pelin dışında. Pelin mi kim? Of, benim bile bunu çözmem yıllarımı almışken size şimdi anlatmam saçma olur. Olaylar oldukça karışık çünkü. Bunu sonra anlatırım. Her neyse. Annemle babam uzun bir süre evli kalmışlar. Annemi babamın tarafı, babamı ise annemin tarafının asla sevmemesine rağmen dayanmışlar. 2 sene. 2 sene sonra benim haberimi almışlar. Babamın tarafı belki erkek olurum diye bir umut heyecanlanmışlar. Anneme sevgi, şefkat göstermişler. Ancaaaaak. Cinsiyetim öğrenildiğinde ise işler başa dönmüş. Hatta annemin üzerindeki baskı daha da artmış. 'Bir oğlan veremedin bize' diye. Ne alakaysa? Babam tutmuş yine annemin elinden. Hala birbirlerini çok seviyorlarmış çünkü. Benim haberim alındıktan sonra annem bir anda değişmeye başlamış. Ben 7 aylıkken babamla arsına mesafe girmiş, ailelere olan saygının yerini nefret almış. 2 hafta sonra bir sabah babam uyandığında annem yanında değilmiş. Yanında bir not ve bir çift maviş bebek patiğiyle uyanmış babam. Terk etmiş annem babamı. Bir mektupla, Artık dayanamayacağını söyleyip terk etmiş. Babam daha doğmadan çok sevmiş beni. Ve annem, babamın dediğine göre, mektubun sonuna şunları yazmış. Bu da diğer bir sorunun cevabı oluyor. Annem terk ettiyse babamı, ben karnındayken, ben nasıl bunları babamın ağzından biliyorum? İşte cevabı...
'Üzgünüm Murat. Biliyorum onu, kızımızı, çok seviyordun. Seni kendi bencilliğim yüzünden ondan mahrum bırakamam. Artık bana ihtiyacı kalmayınca kızına kavuşturacağım seni. Bizim mutluluğumuza kavuşturamadım ama ona kavuşturacağım...'
Mektup böyle bitmiş işte. Tabi babam hemen dava açmış ve tek celsede boşamış annemi. 2 ay sonra ise aile baskısı nedeniyle Pelin'le evlenmiş. Bir daha annemden haber alınamamış. 2 sene sonra bir sabah pusetimle beni bulmuşlar kapıda. İçinde de annemden bana, babama, bize bırakılmış son bir not varmış.
'İsminin hep Peri olmasını istedin, biliyorum. Bu yüzden adını öyle koydum.
Doğum tarihi 20 Haziran 2004 saat 10:10
Kızımıza iyi bak demeyeceğim. Sen zaten iyi bakarsın. Ve zorluk çekme diye senin kokuna alıştırdım. T-shirtün olmadan uyuyamıyor. Az yemek yiyor. Her şeyini çantaya koydum. Hep mutlu ol.
Asu'
Yani anlayacağınız 2 yaşımda babama verilmişim. Hala annem nerede bilmiyorum. Belki de bilmesem daha iyi...
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Selamlarrrr! Birkaç bölüm böyle ilerleyecek. Belki sıkılabilirsiniz ama temel olayları anlatıp ilerlemek istiyorum. Hepsini bir anda anlatmak da istemediğimden kısa, öz ve bu tarzlı birkaç bölümden sonra kızımızın hayatına dalacağız. Sizleri seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baştan Sona Aşk
Teen FictionAşk nedir? Kimdir aşk? Nedir aşk? Kime aşık olursunuz? Neden aşık oluruz? Aşkla ilgili soruları arayan bir kız ve devamında gele n tüm hayatı. Bu hikayede sadece aşk yok. Bunu unutmayın!