One Shot

302 29 7
                                    

Kimileri bir neden severdi. Kimileri nedensiz severdi. Gitme derdi kimileri ve içi yana yana giderdi öteki.

"Unutacaksın. Kalbini sıkma. Geçecek o bitti dedi. Sen de bitti dedin. Sondu bu bitti gerçekten."

"Onun o elvedası. Hum. 'Artık sevmiyorsun.' Ve umm burası hep o kokuyor. Her adım o, her yüz o, her kadın o. Her köşe o. Her yer o." Ve ekledi. "Hem sen onun kokusunu bile bilmiyorsun."

Sinirle oturduğu yerden kalktı. Yere atacak bir şey bile yoktu. Güldü... Kocaman kahkahalarla güldü. Koşarak dolabını açtı. Bir plastiğe sarılmış bir gül çıkarttı. "Bak bunu ilk sevgililer günümüzde aldım. Kurutuyorum onun için. O gelince vereceğim."

"O gitti tamam mı? Terk etti o seni."

Pencereden gökyüzüne doğru baktı hava sisli ve bulutluydu ne de olsa daha Mart ayındalardı. Usul usul yağmur yağıyordu bir anda gök gürlemesi geldi.

"Ama o korkar şimşeklerden. Benim onu korumam gerekiyor."

Ruhunun yüzüne sağlam bir tokat atmasıyla dolu gözlerle yukarıya doğru baktı.

"Yeter artık. Sen bir şey yapmadın onun suçu kendi kalbin acırken bile neden onu düşünüyorsun ki bu ne aptallık?"

"Ben yapmışımdır kesin O böyle şeyler yapmaz. İlla ki bir hatam vardır. Bizi hep ben üzerim."

"Saçmalama tamam mı? O kadar hayal o kadar yaşanmışlık onca gece onca kavga boşu boşuna olmuş olamaz. Olamaz tamam mı? Beni hisset. Bak bitemez sana mesaj atar..."

Şuna bir bak. Diye mırıldandı kendi kendine. Tekrar etti sürekli. Ardından eşinin; eşi gördüğü insanın sesini duyar gibi oldu. Sesini düşündü. Gülücükleri. Aşk, dedi kendi kendine bir kere daha sadece mırıldanıyordu. Hırladı kendine. Adım attı birkaç adım ve birkaç tane daha.

"Kusura bakmayın bayan. Ama siz ve ben. Ah biz hayallerimiz. Ah bizim o güzel umutlarımız. Kusura bakmayın bayan. Eriyorum. Muhtemelen aşkım, biz. Sen ve ben. İkimiz huummm geceler, gündüzler tanrım seni hissettiğim her an. Gülüşlerin. Bozuk konuşmalar. Seslerin. Siktir kadınım. Ben bizi tüketiyorum. Söylesene bana hadi. Ah senin bu çok sevdiğin bakışların sahibi gözleri... Kimse görmesin diye oymalı mıyım? Hani o istediğin uzun saçlarımı daha uzayamadan bir kere daha mı kesmeliyim? Yoksa senin o sevdiğin parmaklarım hepsini kırmalı mıyım? Başka kimse dokunmasın. Ne yapmalıyım senden vazgeçmek seni unutmak için kalbimi mi yok edeyim? Yoksa lezbiyenliğimden tamamen vaz geçip kendime erkek arkadaş mı bulayım? Ne dersin müstakbel karıcığım?"

Pencereden kendine bakmayı kesti. Bu muydu diye düşünüp duruyordu. O kadar uykusuz gece o kadar istek o kadar şey boşa mı gitmişti? Dolabına yöneldi tekrardan. Gözlerinden süzülen yaşlar kalbine kadar iniyordu. Hissediyordu. Yanıyordu kalbi. Çok ama çok yanıyordu.

"Bak." Diye mırıldandı. Elinde birkaç post-it vardı. Üzerinde ülke isimleri yazılıydı. "Bak burada Avusturya yazıyor. Neden bilmem orayı çok sever çok huzurlu buluyor. Buradaysa Santorini Adaları Yunan'da bu adalar. Buraya gitmek de istiyordu. Bak Norveç ah buraya da ben gitmek istiyorum. Aslın..."

"O çeneni kapat . Görmüyor musun sana neler yapıyor. Fark etmiyormuyum sanıyorsun? Şu an için kan ağlıyor biliyorum. Ama değmez değmez. Değmiyor."

"Ah ne hissediyorum anlatayım mı?"

Dizlerini içine çekip gözlüklerini yana fırlattı.

"Şimdi benim içimde sol yanımda bir kadın yaşıyordu tamam mı?

Günlerden bir gün. Bir pazar günü. Apar topar taşındı oraya. Kadının yaşanmışlıkları vardı. Doluydu gönlü yoğun yoğun. Gülücükler saça saça geldi oturdu. İlk ay çok uğraştı evi yerleştirmeye çok yardım ettim ona. İkinci ay. Yavaş yavaş başladı temizliğe 6. Ayın sonunda tertemiz bir ev vardı. Uzun uzun ağaçlar, rengarenk çiçeklerle süslenmiş bir bahçesi vardı. Orada çiçekler büyütmeye başladı. Aradan zaman geçiyor o kadın oraya gittikçe alışıyordu. Yavaş yavaş benimle ciddi ilişkiler kurmaya başladı. Biz olmaya başlamıştık iyice. Artık her ânımda her saniyemde göğsümde yaşayan o kadınlaydım. Hep hayal ettim o kadını hep. Hep dokunmak istediğim tek şey oldu. Hep yudum yudum içmek istedim aşkını. Onu daha çok istemeye başladım. Bir gün artık çok özlemektendir, sonunda anladım ki sonsuzuz. Ama bir kaç ay geçti. 9.ay ortaları 10.aya yaklaşmışken. Böyle kadın bana evden bir şeyler atmak istediğini söyledi. O zaman da görüştüğüm insanları yeni komşular falan sanıyordu. Sonra ben kızdım ona. İzin vermedim. Susturdum çenesini. Şaka yapmıştı bana, 'Beni evden çıkartacak mısın' diye. Tamam öyleydi onun espiri anlayışı. Ama ben onu kırdığımı bildiğim için bir an onun ciddi bir şekilde bunu söylediğini düşündüm. Direkt kapattırdım. Sonra. O da ciddiyim sanmış. Başkalarının eve geleceğini sanmış. Apar topar gitti kalbimden. İşte eve bakmaya gittim. Parkeler çizilmiş, camlar kırık. Kapılar boyalı, duvarlar rutubet, dolap kapakları harabe. Ev yıkık döküktü. Ama dışı değişmemişti. Neyse işte baktım gitti. İzin vermeyecektim. Otur oturduğun yerde diyecektim. Ama o sikik gurur var ya. İzin vermedi. O orospu gururum. Dur dedi. 'Ne yapıyorsun zaten o senin yeni ev sahiplerinin geleceğine inanmış. Nasıl inanabilir. Demek ki. İçindeymiş' dedi. İşte sonra. Evi öyle bırakıp delik deşik yatağa kafamı koydum. Hep onun kokusu olan yatak şimdi yanlızlıktan midemi bulandırıyordu. Bitti dedim. Son bölüm, hikâye sonu. Bana edebiyat yapma dedi kadın. 'Drama saati değil bu.' Yutkundum. Tamam çıkabilirsiniz evden dedim. 'O Zaman Tamam' dedi. Ve ben bundan sonra asla o zaman tamam cümlesini kullanmamalıydım."

Genç kız kalktı ve yine oturdu. Yere eğildi tekrar.

Ağlamaya başladı ciğerleri el verdikçe.

Gökyüzüne baktı.

"N'olur" diye haykırdı. "O üzülmesin, gözlerinden bir damla yaş akmasın bana gelsin tüm acılar. Bu beni büyütür onu yıpratır. Acımasın canı. Kıyamam ben ona. Seviyorum ben onu. Başka kimse kalmayacak o evde. Kiracı bile gelmeyecek o eve."

Sonra sustu. Uyuması gerektiği hakkında bir şeyler geldi aklına tek tek saydı parmaklarıyla onunla geçirdiği geceleri saydı.

Buraya kadarmış. Her hikayede seve seve giden ve. Ardından ise sessizce bakan varmış...

#KalbiDengem

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 30, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AyrılıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin