Aylardır kurgu üzerinde çalışıyorum ama bir türlü hazır olmuş gibi hissetmiyorum. En iyisi sizinle ansızın paylaşmak olduğunu düşündüm. Kitap kurgusuyla,adıyla, karakterle tamamen değişerek baştan yazıldı. Önceki okurlar için demek istediğim olabildiğince kalemimi düzeltmeye çalıştım inşallah başarılı olmuştur.
Hiçbir hikayeden benzerlik, karşılaştırma istemiyorum 10 yılı aşkın süredir okuyucum ve gözlemciyim umarım beğenirsiniz.
Başladığınız tarihi bu satıra alabilir miyim🌿
🖤
GİRDAP
Okulda, anladıkça başaracaksın.
Yaşamda, başardıkça anlayacaksın.
Gelecek mutlu-mutsuz, inanmasan da;
Gözlerin yaşardıkça anlayacaksın.
Özdemir Asaf
Saçlarımı dağıtan rüzgar, ölü ruhumun içine akın ediyordu. Her şeye inat yaşamaya çalışmama karşılık kalbim sineye çekilmiş, aklımın bana oynadığı türlü oyunlara karışmıyordu.
Ne zamana kadar böyle yaşarım bilmiyorum. Bok gibi geçen akademik hayatımla geleceğime umutla bakan ailem ve sırf onlar üzülmesin diye mutluymuş gibi yapan ben.
Evet biliyorum tanıdık senaryo.
Sende ailenin mutlu olmasını istiyorsun. Daha doğrusu onlara hayal kırıklığı yaşatmak istemiyorsun. Haklısın. Ailemin gözlerinde gördüğüm hayal kırıklığı yansıması, o puşt heriften bile daha boktan hissettirmişti. Benim için her an her şeyi arkada bırakmaları ve ne olursa olsun yanımda olmaları muhteşem olsa da acınası olduğumu yüzüme sert bir tokat şeklinde vuruyordu ne yazık ki. Olsundu.
Bazı aileler gibi onlarında beni suçlama ihtimalleri beni çok korkutmuştu ama onlar benim için savaşmış ve beni her koşulda korumuşlardı.
Kafamı toplamam lazım. Olan oldu.
İnsanlar nasıl sıfırdan başlıyordu? Bende aynı şekilde başlayabilirim. Hiç bir şey olmamış, yaşanmamış gibi, hayatıma hiç girmemiş gibi sıfırdan.
Sanırım.
Neşe saçan halimi özlüyorum. Herkesi kendi gibi sanan saf, masum ve küçük. Hayata karşı umut dolu, hayalleri olan bir kız. Herkese aşırı değer veren ve her olaya değer yükleyen. Hep zor olanı başarmak isterdim, ülkenin ünlü iş adamını bile kendime aşık edip evleneceğimi düşünürdüm ve buna kendimi inandırırdım çünkü neden olmasındı ki? Genciz çıtırız nihayetinde.
Tabi kii hayat toz pembe olamayacak kadar gerçek ve acımasız.
Her neyse.
Ben Derya Deniz tercihen Denizi çok sevsem de bu aralar çok duymak istemiyorum. 23 yaşındayım üniversitemi çeşitli sebeplerden dondurmuş şuan tam olarak ot gibi hayatıma devam ediyorum. Sağlık olsun.
Biliyorum çok dağınık anlattım ama bende dağınığım. Beraber toplayacağız.
Araba evin önünde durduğunda camı kapatıp indim ve babama yardım etmek için poşetleri aldım. Biraz sonra olacakları da planlamıştım nihayetin de biraz göze girmek gerek. Poşetleri mutfağa bıraktıktan sonra yemeği karıştıran anneme yanaştım, tezgahtan bir elma alıp ısırdım. Kafamda ki tilkileri hisseden annem tabi ki de bana yüz vermiyordu.
'' Ben okula başlayayım artık diyorum''
''Saçmalama Derya''
''Ya anne ne zamana kadar böyle hapis gibi yaşacağım?''
''Tartışmak istemiyorum. Keyfimizden korkuyoruz gibi sanma ya seni tekrar b-''
''Anne! Ben hayatımı bu şekilde eve kapanarak sürdüremem. 2 ay oldu ya hayatımdan 2 ay daha çaldı. Daha ne kadar böyle devam edicek sence.''
'' O okula gittiğin gibi tekrar karşılaşacaksınız seni bırakır mı sanıyorsun?'' annem hiddetle bağırırken haklı olduğunu biliyordum. Kafamı aşağı yukarı salladım.
''Biliyorum annem bu yüzden okul değiştireceğim.'' Annem gelip beni kollarının arasına aldı. Saçlarımı okşadı. Ayrıldığımız da yine konuşmasını az çok tahmin ediyorum. ''Bebeğim benim okul değiştirsen nolacak, İzmir küçük yer bulur yine okulunu, bırakmaz peşini.'' Annemin gözlerine bakıp gülümsedim. İşte planladığım kıvama gelmişti. Bundan sonrası allahü..
''Annem, canımın içi bende diyorum bu yüzden İstanbul da bir üniversiteye geçiş yapayım.'' Ben hevesle annemin gözlerine bakarken annem göz devirip ocakta ki yemeğe döndü. Yılmadan tekrarladım. '' Anne sen okumamı istemiyor muydun neden böyle yapıyorsun? Ne yaşadıysam yaşadım önüme bakmak zorundayım yoksa geçmiş enkaz üstüme yıkılacak.''
Mutfağa giren babamla cümlem havada kalırken beklemediğim bir şekilde babam bana hak verdi. '' Kız doğru söylüyor Nalan. Ne zamana kadar kızı ben gezdireceğim. 23 yaşında birey illa ki önüne bakmak zorunda.'' Annemse bana geçiremediği pençelerini babama göstermekten çekinmemişti.
''Dalga mı geçiyorsun benimle Bulut!? Ben kızımı sokakta bulmadım. Gerekirse 5 yaşında gibi gezdiririm evet yanımda duracak. Gidemez, aynı şeyleri tekrar yaşayamaz.'' Babam annemi sakinleştirmek adına kolunu sıvazladı. '' Biliyorum iki gözüm. Sakin ol. Deryam için bu şehir daha tehlikeli, biliyorsun o it herif hala burada. Belki evin etrafında bile dolanıyordur, bu ihtimallerle Derya bu tedirginlikle yaşayamaz o yüzden ona destek olmalıyız.'' Annem gözlerinde ki yaşları silirken kafasını salladı. Sinirden hemen gözlerimiz dolardı çok kötü bir huy olmakla beraber insanı aşırı duygusal yapıyor.
''Tamam o zaman bakın bir üniversitelere, güvenlikli yurtlarına herşeyiylen değerlendirelim öyle olabilir.''
Annem nihayet kabullendiğinde asıl bombayı patlatma zamanım gelmişti. Annemle babama birer öpücük kondurdum. ''Sizi çok seviyorum canlarım.'' birbirimize gülümsüyorduk o an bu andı. '' Ve ben zaten dün İstanbul üniversitesine geçişimi yaptım.''
İkisi de şokla bana bakarken tam gaz odama kaçtım arkamdan bağırdıklarını takmadım. Kapımı kapattığım da odama ilerleyip gülerek kendimi yatağa attım. Kabul edeceklerini tabi ki biliyordum ama sancılı bir dönemdi. Yaklaşık 3-4 gündür bu anları planlamıştım ve nihayet olmuştu. Artık evimde tutsak olmak istemiyorum her an yanımda koruma,bir gölge istemiyorum. Yaşıtlarımın partilediği, takıldığı , gezdiği zamanlarda ben sabah kuşağı ve dizi takip etmek istemiyorum. Yeni bir hayat düşüncesi içimi ferahlatıyordu, eminim artık her şey güzel olacak. Gözüm cama kaydığında tebessümüm yavaşça söndü ve kendi kendime mırıldandım '' Aynen Derya her şey güzel olacak.''
Dışardaki polis arabasını da yok sayarsam hayatım daha da güzel olucaktı kesinlikle. Yaşadıklarım kötüydü. Pardon çok kötüydü. Ama bu ev,ailem, çevremdeki insanlar, koruma görevli polisler sanki yaşadıklarımı unutmayayım diye hepsi yine o lanet herif tarafından tembihlenmiş gibi.
O
düşüncesi midemi bulandırıyor.
Hayatımın aşkı olduğunu iddaa ettiği hayatımdan 11 ay çalan ve beni ölmekten beter eden tam tanımla ise hayatımın ağzına sıçan lanet kişisi. Ondan kurtulmak zamanımı aldı ama düşüncelerimi, ruhumu tam olarak sağ kurtarabilmiş değilim. Her gece rüyalarımda kabus, nefesi boynumda uyanıyorum sesi hala kulağımda. Gitmiyor ama gitmiş gibi yapıyorum. Yoksayıyorum.
Aksi halde dilediği gibi varlığı benim sonum olur.
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın şimdiden teşekkürler.🖤
Her hafta düzenli bölüm paylaşacağım🌿
İlk bölümlerde kafanız karışabilir ama eminim sonrasında oturacaktır. Kurguyu çok sevceğinize inanıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRDAP
ChickLit"Gördüm sizi!" "Bartu saçmalıyorsun çocuk lise arkadaşım merhabalaştık." "Seni öldürürüm" "Ne" "Sana bakanı da seni de öldürürüm duydun beni! Benden gidemezsin öyle bir hak vermiyorum sana" "Sen kimsin de benim hakkımda kararlar veriyorsun. Kötü...