Şimdi şu konuya gelelim "The Troubled Binary" nasıl oluştu?
İlk olarak bu ikili kim?
Emmy ve Chris, peki onlar bu noktaya nasıl geldi?
Hemen bir gözden geçirelim-
Emmy ve Chris üvey kardeş Annelerinin 2 tane hayatı var.
Yani...Malesef ki bir aldatma.
Emmy'nin babası zengin bir iş adamı, Tekstil üzerine.
Chris'in babası ise Annelerinin gerçek aşkı.
Ama biraz fakir, anneside Emmy'nin babasının parasını için evlenmişti.
Yani ondan alıp ona veriyordu.
Annesi Emmy'nin üzerinden de para kazanmak istiyordu.
Emmy, babasının Tekstil firmasında Mankenlik yapıyordu.
Küçük yaşta Mankenlik yapmak Emmy'nin hoşuna gitmiyordu.
Ama bunu dile getiremiyordu.
Annesi "Senin yerinde olmak isteyen birsürü küçük kız var, Çok şanslısın" diyordu.
Emmy evde eğitim görüyordu, ne kadar sosyalleşmek istesede Annesi, Emmy'nin babasına dış dünyanın Tehlikelerinden bahsedip onu ayakta uyutuyordu..
O yüzden Emmy'nin hayatı bir hapis gibiydi.
Emmy Ailesi bundan mutlu olduğu için bunu sorun etmiyordu.
Bunlar olurken Chris 12, Emmy 14 yaşındaydı.
Anneleri sahteydi.
Yani Emmy'nin babasının yanında bir melek gibi olsada, Chris'in babasının yanında kendi gibi oluyordu.
İçkiye, alkol'e ve uyuşturucuya bağımlıydı.
Gelelim Anneleri bu 2'li hayatı nasıl idare ediyordu?
İlk bahar ve Yaz'da, Turistlik amacıyla yurt dışına gittiğini söylüyordu.
Ama aslında gerçek aşkına gidiyordu.
Chris'in babasının bu ikili hayattan haberi vardı ve bu ikili hayatı sorun etmiyordu.
Chris birgün annesinin nereye gittiğini öğrenmek için onların konuşmasını dinledi..
Annesi "Elimde olsa onlardan kurtulurum, ikili hayat çok zor" dedi.
Bunu duyan Chris hızlı ve sessizce odasına gitti.
Kapını kitledi ve yere çömeldi.
Chris "İkili hayat mı?!.." dedi.
Chris bir anlam bulmaya çalışıyordu.
Gizlice gidip annesinin çantasını karıştırdı ve bir sahte kimlik buldu.
Gerçek ve sahte kimliğin fotosunu çekti ve geri yerine koydu.
İnternetten Sahte kimliğindeki adı araştırdı.
Annesi Kanada'lıydı.
Ama sahte kimliğe göre Fransız'dı.
Chris araştırmaya öyle dalmıştıki oda giren ve annesinin farkında değildi.
Annesi Chris'i boğazından yakasından tutup yere attı ve "Herşeye burnunu sokmaktan vazgeç Chris" dedi.
Chris'in sol kolunu masaya yasladı ve bir bıçak çıkardı.
Chris "L-lütfen beni bırak.." diyordu.
Ama Annesi zaten Ruh hastasıydı yani manyak.
Bıçağı Chris'in sağ eline tutturup üstünden tutuyordu.
Annesi "Cezalısın Christian Kalsey" dedi.
Chris'in koluna "Bilmemem gereken şeylere burnumu sokmicam" yazdı.
Sonra bıçağı odadan çıktı.
Chris çığlık atmamak için kendini zor tutuyordu.
Banyoya koştu ve ilk yardım dolabından sargıyı aldı.
Kolunu sardıktan sonra sessizce odasında gitti ve bütün gece yorganın altında ağladı.
Saat 00:30 civarı yorganın altından çıktı ve tekrar bilgisayara baktı.
Bilgisayarın başına oturdu.
Chris içinden "Bir kızımı varmış?" dedi.
Mesaj atmaya çalıştı ama yabancılardan gelen mesaj engelleniyordu.
Chris kafasını masaya koydu ve düşünmeye başladı.
Sonra aklına birşey geldi.
Sabah kalkıp okula gitti.
Okuldaki bir arkadaşı Hacker'lıktan biraz anlıyordu.
Onunla konuştu ve okuldan sonra Chris'in evine gittiler.
Chris'in arkadaşı, Gabriel.
Chris "Hey, Gab becerebilcek misin?" dedi.
Gabriel "Evet, Christian. Ama benim bundan çıkarım ne?" diye sordu.
Chris "Hmm..dur bir düşüniyim. Oh, mevzu varken kavgaya kim geldi??" dedi.
Gabriel "Tamam tamam, hallettim" dedi.
Gabriel'in annesi onu almaya geldi ve gittiler.
Chris Emmy'e mesaj attı.
Emmy Telefonunu açtığında Bilinmeyen Birinden ona nasıl mesaj geldiğini anlamaya çalışıyordu.
Mesajlaşma;
:Emmy acil bir konu var""Sen kimsin?"
"Lütfen çok acil.."
Emmy biraz korkmuştu ama sonra aramaya karar verdi.
Chris Emmy'e herşeyi anlatmıştı.
Emmy buna pek inanmamıştı numarayı engelledi ve mesajları sildi.
Ödevini kontrol ettirmesi gerekiyordu.
Testini aldı ve babasının çalışma odasının önüne girdi.
Anne ve babasının bağrışma sesleri geliyordu sonra bir anda sesler kesildi.
Emmy yavaşça kapıyı açtı ve şok oldu.
Babasının ölü bedeni yerde yatıyordu ve annesi elinde kanlı bir bıçakla başındaydı.
Annesi Emmy'i farketti.
Emmy testi yere düşürdü ve kapıya koştu.
Kapıyı açmaya çalışıyordu ama o sırada arkasında Annesinin olduğunu farketmedi.
Annesi Emmy'i boğazından tutup havaya kaldırdı.
Ve Emmy'nin sol gözüne saldıdı.
Birkaç çizik attı ve Emmy'i kafasını demir kapıya vurarak bayılttı.
Emmy gözlerini açtığında annesi gitmişti.
Emmy ayağa kalkıp odasına gitti.
Polisi aradı, ardından bir duman kokusu aldı.
Ev yanıyordu, 'o kadın' evi yakıp kaçmıştı.
Emmy babasının çalışma odasına koştu ceset yoktu, zaten ceset için gelmemişti.
Dolabın üstünden 2 tane kolye aldı.
Babası bu kolyelerin Manevi değeri olduğunu söylüyordu.
Bu kolyeler birer "Yin&Yang" kolyesiydi.
Emmy hızlıca çıkacakken kapı girişinin yandığını gördü.
Üstünden atlayarak karşıya geçti.
Evin 1 tane daha çıkış kapısı vardı.
Oraya doğru ateşlerin üstünden atlayarak gitmeye çalıştı.
Ve bir noktada halı kaydı ve sol gözü ateşin üstüne denk geldi.
Tam olarak ateşin üstüne düşmüş sayılmaz.
Sadece Sol gözü ve Sol gözünün üstündeki açık yara yanmıştı.
Sol gözü tamamen yok olmuştu.
Emmy dışarı çıktığında Polis ve İtfaye ordaydı.
Emmy ordan Hastane'ye götürülmüştü.
O sırada Annesi eve dönmüştü.
Chris içinden "Yeni gitmişti?..Hemen mi döndü" dedi.
Chris gatip birşeyler olduğunu anladı ve odasına gidip Emmy'i aradı ama Engellediği için telefon çalmamıştı bile.
Emmy'nin gözüne ilk yardım yapmışlardı.
Emmy kalkıp tuvalete gitti.
Aynaya baktı ama gördüğü şey Annesiydi o yüzden korkmuştu yere çömeldi ve Telefonunu açtı.
Chris'in engellemesini kaldırdı.
Cevapsız aramayı gördü ama geri aramadı.
Sonra kendine ne olacağını düşünmeye başladı.
Yetimhane'ye gideceğini biliyordu ama gitmek istemiyordu o yüzden kaçmayı düşünüyordu.
Babasının Yin&Yang tılsımlarını çıkardı.
Tılsımlara bakıyordu.
Yang tarafını yerinden çıkartti ve boynuna taktı.
Sonra yerden kalktı ve tuvaletten çıktı ve bir konuşma sesi duydu.
Kapının önüne geldi ve Doktorların konuşmasını dinledi.
Doktor "En fazla 1 hafta daha hastanede kalması lazım" dedi.
Emmy gidip çantasını açtı, diğer kolyeyi içine koydu.
Ve çantasına baktı.
Çantada kolye, Telefon, Kulaklık, Şarj aleti, 1 şişe su, birkaç paket çubuk kraker ve cüzdan vardı.
Emmy cüzdanını çıkardı ve açıp içine baktı.
Bir bankamatik kartı vardı.
Emmy sırada hatıtladı-
Babası ona büyüğünce Bankamatik kullanmayı bilsin diye bir mankamatik kartı almıştı ve kullanmayı biliyordu.
Ve hatırladığı kadarıyla birsürü para olması gerekiyordu.
Emmy kısık sesle "En az 1 haftaysa beni 3 güne falan burdan beni yollarlar, bir an önce burdan gitmeliyim" dedi.
Telefonunun şarjı %32'ydi o yüzden şarja taktı.
Gece vakti gidicekti, şansına 2'nci kattaydı.
Yani kolayca inebilirdi-
Gece saat 01:49'da kalktı ve sessice çarşafı düğümledi ve pencerenin oraya bağladı çantasına şarj aletini ve telefonunu koydu.
Çantasını sırtına taktı ve yere indi.
Hastanenin Otopark'ına ilerledi ve güvenlik klube'sinin arkasından kaçtı.
Biraz uzaklaştıktan sonra Emmy bir bankamatiğin önüne geldi ve bankamatikten parasına baktı.
Bankamatikte yüklü bir miktarda para vardı birazını çekip cüzdanına koydu.
Ve Telefonundan konumu açtı.
Yakınlarda bir orman vardı..
Ormana gitti.
Emmy ormanda yürürken babasınıb intikamını planlıyordu.
Annesi babasına bunu neden yapmıştı diye düşünüyordu.
Sonra Chris'le yaptığı Telefon konuşması aklına geldi.
Emmy onun yerini öğrenmeliydi ama bu intikama hazır değildi.
Emmy birden karşısında terkedilmiş bir klube gördü.
Klube'nin biraz temizliğe ihtiyacı vardı o kadar onun dışında gayet sağlamdı.
Klube'de doğal gaz, Elektrik, su ve bikaç kesici alet vardı.
Yani ihtiyacı olan herşey vardı.
Emmy temizlik yapmayı yemek pişirmeyi falan biliyordu.
Masada bir alet çantası gördü ve içine baktı içinde bir çakı gördü.
Çakıyı aldı ve dışarı çıktı.
Geldiği yola baktı ve ağaçlara Yang sembolü kazıdı.
Bunu şehre kadar yapmıştı, sonra geri döndü.
Emmy evi temizlemeye başladı.
O sırada Polis "o kadını" arıyordu.
Yaklaşık bir hafta sonra onu buldular.
Ve "o kadın"ın 20 yıl hepse attılar.
Chris bu durumu pek umursamamıştı sadece Emmy'i merak ediyordu-
Chris'in babası onun aksina yıkılmıştı.
O hafta Chris okuldan atıldı, peki ya nasıl mı??
Birgün Chris koridorda yürüyordu, sonra bir kavgaya kulak misafiri oldu.
Kavga da en iyi arkadaşını yani Gabriel'i dövuyorlardı.
Chris o an derin nefes aldı ve etrafa baktı, insaları melek ve şeytan olarak görüyordu.
Sonrasında o kabadayıyı köşede kıstırdı boynundan tuttu ve camdan attı.
Arkasındaki insanlara baktı ve şeytan olarak güldüğü kişilere "Şeytanlar birer birer düşer" dedi. Sonra kaçışmaya başladılar, Chris mutfağa gidip bir Bıçak aldı. Bir kısmını yakaladı ve öldürdü.
Bir kısmını yakalayamadı, ama kimler olduklarını biliyordu ve geri dönecekti.
Polis olay yerine geldi ve Chris'i tutukladı.
Chris mahkemeye çıktı ve ev hapsine karar verildi.
Tabi. . .Bu olay televizyona çıkmıştı.
Emmy haberi görmüştü, sonrasında Chris'i almaya karar verdi.
Onunla gurur duyuyordu ve ortağı olsun istiyordu.
Sonrasında Kanada'ya Chris'i almaya gitti.
Geldiğinde evde kimseyi göremedi, Chris'in odasına gitti.
Elinde bıçaklı bir kalemle sol koluna yazı yazıyordu.
Emmy kalemi aldı ve alır almaz kalem elinde yok oldu.
Emmy "Seni almaya Geldim Christian" dedi.
Chris şaşırmıştı, sonra Emmy Chris'in ayak bileğindeki takip cihazına dokundu ve cihaz yok oldu.(Ev hapsi var ya, o yüzden takip cihazı var)
Emmy aslında "o kadın"ı da bulup öldürmeyi planlıyordu ama evde yoktu.
Chris "Sen kimsin?.." diye sordu.
Emmy "Üvey kardeşin, Emmy" dedi.
Chris işte bu yanıta şaşırmıştı.
Chris gözlerini dikmiş Emmy'e bakıyordu.
Emmy çantasından sargı çıkarıp Chris'in kolunu sardı ve "Merak etme tatlım, seninle gidiyorum" dedi.
Chris, Emmy'i bir kurtarıcı gibi görüyordu.
Emmy çantasından diğer kolyeyi çıkarttı ve Chris'in boynuna taktı.
Emmy "Eee..Chris gitmeye hazır mısın?" dedi.
Chris koltuğun altını açtı ve ordan 2 tane Maske aldı.
Chris "Bu maskeleri babam yapmıştı, çok sağlamdır" dedi.
Ve Siyah olanı Emmy'e verdi.
Emmy maskelere baktı.
Emmy "Bunlar Tiyatro'yla mı ilgili?" diye sordu.
Çünkü Maske'lerin birinde mutlu birinde mutsuz surat vardı.
(Maskeler)Emmy Chris'in elini tuttu ve gittiler.
Biraz daha geliştikten sonra Chris o kabadayıların geri kalanını Melekleri sayesinde buldu ve öldürdü.
Melekler kabadayılardan kurtardığı kişilerdi, onun için ajanlık yapıyorlardı.
Emmy ise hâlâ intikam istiyordu, ama Chris'te "o kadın"ı öldürmek istiyordu. Yani ona haber vermedi, ama bu bir hataydı.
Emmy "o kadın"ı buldu ama öldürmeyi başaramadı, hatta "o kadın" sandığından daha Profosyonel'di.
Emmy'nin göğüsünün üstünde büyük ve derin bir çizik açmıştı, Emmy kaçmak zorunda kalmıştı.
Eve geri döndüğünde Chris'e olayları anlattı. Chris Emmy'nin yarasını dikti ve Emmy iyileşti.
Chris, ablasını kaybetmediği için mutluydu. Yani Emmy'i tek gittiği için affetmişti.
Birkaç ay Yin&Yang Tılsımlarındaki Ruh'larla tanıştılar. Ve aslında kendilerinin gücün Vâris'i olduğunu öğrendiler.
Yin kolyesinin Yaratma, Yang kolyesinin Yoketme gücü varmış.
Bundan yaklaşık bir yıl sonra Emmy yani yeni adıyla "Destroyer" ve Chris yeni adıyla "Creator" güçlerini sır gibi saklıyorlarmış.
Aradan geçen bir yılın ardından çok değişmişmişler, güçlenmişler.
Dış görünüş olarakta Chris saçını mavi, Emmy saçını kırmızımsı bir renge boyamıştır.
(Bu renklere tam olarak)Kıyafetleri ise Birbirinin zıttıymış, Emmy Beyaz gömlek ve siyah şort giyiyormuş. Chirs ise siyah gömlek ve beyaz pantalon giyiyormuş.
Emmy ve Chris hâlâ "o kadın"ı bulabilmiş değiller. Bakalım "o kadın"ı kim öldürecek? :)Herneyse, onlar bir ikili olmuş, ikili katiller. Ve adları ise "The Troubled Binary"miş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Troubled Binary
Mystery / ThrillerBu Christian Kalsey ve Emmalyn Francoise'in hikayesidir. Umarım bir Creepypasta olur :)