~1. sezon 3. bölüm~

239 20 26
                                    

Jisoo'nun ağzından

Jennienin dediği şey ile hepimiz ona baktık. Rose hemen hazırda olan cevabını verdi.
"Ne!? Saçmalama!  Burda kalıp kurda kuşa yemmi olalım!?"

"Yapacak başka birşey varsa söyle Roseanne Park Chae-young!"

"Kızlar! Bence bi ilk önce ormana girip yardım arayalım. Sonra bakarız halimize." diye öneride bulundu Lisa.
Bende ona katıldım. Hep birlikte ormana girdik. Jennie hariç hepimiz çok korkuyorduk. Hele Rose... Öyle bir korkuyorduki tedmen Lisa ve Jennienin içine giriyordu. Ormanda öyle yürüyorduk. Etraftan türlü hayvan sesleri geliyordu. Hele en sonki ses, hepimizin ürpermesine sebep oldu. Bu uyuma sesiydi sanırım.
Rose "O-o s-ses neydi!?" Diye sordu korkarak.
"KURT! korktunmu?" diye Roseyi korkuttu Jennie.
"Ya unniee! Korkutmasana!"

"Uff sizde ne korkarsınız be!!"
Zaten bu ormanda kimse yok boşuna aramayalım bence."

"Ya hadi gidelim burdan. Araba daha güvenli." Diyerek fikir öne sürdüm.
"Tamam.Yarında mutlaka birileri gelir herhalde ormana." diye kabullendi Jennie.
"Kızlar bir sorunumuz var."
(Ben)
"Ne oldu?"
(Rose)
"KAYBOLDUK!"
(Jennie)
"Ne yapacaz şimdi?"
Diye ağlamaya başladı Lisa ve Rose. Jennie ve bende bir yol bulmaya çalışıyorduk.
"Galiba burda kaldık. Kurtlar gelir şimdi bizi yemeye vah vah." Dedi Jennie.
Rose ve Lisanın ağlaması dahada şiddetlenmişti. Jennie gıcıklık yapmaya devam ediyordu salak gibi.
"Jennie yeter! Baksana korkuyorlar!" Diye kızdım ona.
"Uff ne var eğleniyorum sadece."
"Sence eğlenilecek bir durumdamıyız Jennie heh!?"
"Ne yapıcağız *hıck* unnie?*hıck*"
Dedi Lisa.
"Kızlar, biliyorum biraz korkutucu ama burda kalmalıyız. Şu ağacın dibine oturalım."
"Aynen yapacak birşey yok gibi görünüyor" diye bana katıldı Jennie.
Hep birlikte büyük gövdeli bir ağacın önüne oturduk. Hepimiz birbirimize tutuduk. Bir kişi nöbet tutmalıydı.
"Kızlar bir kişi nöbette kalsın. Her ihtimale karşın kendimizi korumalıyız."
"Ben tutmam." Diye reddetti Rose.
"Banane bende tutmam. Zaten çok uykum var." Diye Lisada reddetti.
"Ben hele hiç tutmam" diye bende geri çevirdim.
Son olarak sadece Jennie kalıyordu.
Hepimiz Jennieye bakmaya başladık.
"Ne var? Eğer benim bakmamı istiycekseniz sakın denemeyin bile."
"Ama unnie en cesurumuz sensin" diye fikrini savundu Lisa.
"Aynen. Hem sen bizden çok uyuyorsun. Azcıkta biz uyuyalım."
"Off tamam yaa!" diye sonunda kabul etti Jennie.
Ormandan bir uluma sesi gelince Jennie dahil hepimiz irkildik.
"Unnieee çok korkuyorum."
(Rose)
"Ya bize kurtlar saldırırsa!?"
(Lisa)
"Tamam kızlar sakin olun. Jennie  nöbet tutcak zaten. Hadi siz uyuyun."
"Jonnie nobet totcok zoten *ağzını eğer* ohh be demesi kolay. Yatın canım siz yatın uyuyun. Nede olsa tutucam zaten hıh!"
(Jennie)
Sonra kızlar başlarını omzuma koyup uyudular. Bende onlara eşlik edip uyudum. Jennie ise sinirli sinirli nöbet tutuyordu en son.

                                                        

Sabah Jennie'nin ağzından

Gözlerimi açtığımda sabah olmuştu. Bizim kızlar mal gibi uyuyorlardı. Orman hiçte dün geceki gibi değildi. Kuş sesleri büyüleyiciydi. Güneş etrafı çok güzel aydınlatıyordu. Ayağa kalktım ve dolaşmaya başladım. E tabi çok uzaklaşmadan. Bu orman aslında çok güzeldi. Dünü saymazsak tabi. Yürürken bir sincap gördüm çok şirindi. Ordan oraya zıplıyordu.
Bende hemen peşinden gittim. İlk defa bir hayvana bu kadar ilgi göstermiştim. Ama gerçekten çok sevimli duruyordu.
İsmini Kai koymaya karar verdim.
Sincap bir anda elimden atladı ve dişlerini çıkardı. Dişleri çok değişikti. İlk defa böyle bir sincap görmüştüm. Sonra bir anda bir şeyler olmaya başladı. Sincap büyüyüp insan gibi birşey oldu. Gözlerime inanamıyorum! Neler oluyor!?

Karşımda resmen bir adam vardı. Genç görünüyordu. Sonra bana uzunca baktı. Gözleri kırmızıya dönmüştü. Ben ne yapacağımı şaşırdım. Geri adımlamaya başladım. Oda bana doğru yaklaşmaya başladı.
"S-sen... S-sende k-kimsin!? Sincaba n-ne oldu!?"
Bana doğru adımlarını sürdürerek dişlerini çıkardı. Dişleri çok sivriydi.
"Y-yaklaşma bana!! Bak çok pis olur haa!!"
"Hmm. Leziz görünüyorsun. Tadına bakmak istiyorum." Diyerek beni bir ağaç ile arasına aldı.
"L-lan! Bırak beni canavar!"

"Demek asisin heh?"
Bana yüzünü iyice yaklaştırdığı an nefesini hissedebiliyordum. Yüzünü boynuma kapadı ve burnunu boynuma sürttü.
"L-lan! Aşağılık sapık!  Bırak be-" dememe kalmadan bir acı hissettim. Dişlerini boynuma geçirmişti.



Heyecan şimdi başlıyor!  Yb'ler çok erken geliyor. Bana dua etmelisiniz. Oylamayı ge yorum yapmayı unutmayın!

Sizi Seviyorum ♥

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 01, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

~"Immortal Wampires"~ -bangtanpink-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin