Başladığınız tarihi buraya yazar mısınız?
İyi okumalar!
Derste saçım önüme geldiği için onu örmeye çalışmıştım ama boyum kadar kısa olan kollarım yüzünden bir türlü erememiştim. Arkamdan birisi saçımı tutmuş ve saçımı örmeye başlamıştı. Kim olduğunu bilmiyordum ama sanki bu el bir erkeğin eliydi. Saçımı ördükten sonra takıntılı hocamız yüzünden arkamı dönemeden "Teşekkür ederim." dedim. Elini iki kere omzuma vurup hiçbir şey dememişti.
Dersten çıkmanın yorgunluğuyla kütüphaneye girdim ve genelde geldiğimde oturduğum sandalyeye oturdum. Laptopumu açıp italyan dili edebiyatı sunumunu hazırlamaya başladım ama bir türlü derste yaşadıklarımdan dolayı odaklanamıyordum.Dersten çıkmanın yorgunluğuyla kütüphaneye girdim ve genelde geldiğimde oturduğum sandalyeye oturdum. Laptopumu açıp italyan dili edebiyatı sunumunu hazırlamaya başladım ama bir türlü derste yaşadıklarımdan dolayı odaklanamıyordum.
Boynumu kütletip "Odaklan kızım, hadi bakalım yap şu tezi sonra git yüksek lisansına" kendimi bir yandan gazlayıp bir yandan da elimi klavyede gezdırıyordum ama bir türlü istediğim yazıyı yazamıyordum. Ani gelen sinirle gözlerimi kapattım "offf" diye dişlerimi sıkıp bilgisayarı kapattım. Gözlerimi açtığımdaysa karşımda bir erkeği otururken gördüm. Kaşımın tekini kaldırdım.
"Selam?" diyerek konuştu sanırım kaşımın hala kalkık olması onu germişti. "Selam" diye karşılık verdim.
"Şimdi sen diyeceksin ki bu çocuk kim ve karşıma neden aptal aptal çıktı." başımı sallayıp "dedim bile, neden karşıma geçtin, böyle konuşuyorsun?" diye sözünü kestim.
"Aslında belki de bana teşekkür etmelisin diye düşündüm, sonuçta o profesöre rağmen saçını ördüm." demesiyle gözlerim açıldı onu daha önce hiç benimle aynı derste görmemiştim. "Seni beş yıldır hiç bir dersimde görmedim, bizim bölümde değilsin, senin ördüğün ne mağlum? Belki de sen sapıksın, katilsin beni öldürmek istiyorsun?" dudakları kıvrıldı. "Neden dil edebiyat okuduğunu şimdi anladım, çok iyi senaryo yazıyorsun, peki neden italyanca?"
"Çünkü annem italyan ve bende bu avantajımı kul- bi' saniye ya sana ne benim neden italyanca okuduğumdan cevap ver soruma." gerizekalı gibi hayatımı anlatacaktım az daha kim olduğunu bilmediğim çocuğun tekine.
" Zaten sizin bölümde değilim bi arkadaşım yerine derse girip imza attım, sınıftakiler bir şeyler zırvalarken sıkıntıdan ölmemek için uğraşırken yardımsever olmak istedi canım, şimdi bana teşekkür et ve kahve ısmarla."
Diye emretmesiyle masada yüzüne doğru eğilip" Teşekkür ederim ama kendimde yapabilirdim ayrıca üzgünüm sana kahve ısmarlayamam çünkü çok işim var. "diyerek masadan eşyaları toplayıp kalktım son kez sandalyesinde yayılarak oturuşuna baktım, bir iki adım attım, dayanamayıp arkamı döndüm ve" Hey, baksana aslında o kadar da.. " diye konuşurken sözümü kesti." Meşgul değilsin? " güldüm." Aslında üzgün değilim diyecektim ama neyse kahveni nasıl istersin? "
***
Kim olduğunu bilmediğim biriyle şuan her zaman geldiğim kahvecilerden birinde oturuyordum. Aslında bildiğim bir yerde olsam da karşımda tanımadığım biri olduğu için arkadaşım Lara'ya durumu ve konumumu bildiren bir mesaj attıktan sonra telefonumun kilit ekranını kapatıp karşımda adını bilmediğim çocuğa döndüm, dik dik bana bakıyordu.
"Muhabbetin aşırı sarıyormuş bu arada arkadaş ortamında lakabın dilsiz falan mı?" diye sordu.
"Çok özür dilerim ama seninle ne konuşabilirim sayın adını bilmediğim ve kendine kahve ısmarlattıran kişi?" diye sordum. "Adım Özgür."dedi ismi çok güzeldi." Seninki ne bayan paranoya? "diye sordu ona sinir bozucu gülümsememi atıp "Adım Erim, sayın hangi bölümde okuduğunu bilmeyip neden benim bölümümde olduğunu bildiğim kişi" diye yanıt verdim. "tıp okuyorum sayın İtalyanca adı olduğuna emin olduğum ama adını bilmediğim kişi" demesiyle gözlerim büyüdü ve büyük ihtimalle masaya düştü. " Tıp mı?" diye sordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALONZA
Teen FictionGençliklerine başarı, aşk, arkadaşlık, eğlence ve birbirlerini katan iki aşığın hikayesi.