Heaven şehrinde çete savaşları daha da artmışdı.Göçmenlerden oluşan bu çeteler ilk başlarda sadece kendilerini ırkçılardan savunmak için oluşturulsa da, zaman geçdikce yollarından sapmış ve illegal işlere bulaşmışlar.Durum daha da kötüleşdiyi zaman, şehir yöneticileri, ilginç bir karar alarak, polisleri, bu çete üyelerinin sık bulunduğu bölgelerde yaşamaya ikna etmişti.İlk başlarda işe yarasa da son zamanlar şehirdeki sakinlik bitmiş ve her gün gelen ölüm haberleri, ahalinin yönetime olan güvenini daha da sarsmışdı.Hala durumu düzelte bileceğine inanan Heaven başkanı Arthur Scott daha bir konuşma yapacağını halka duyurdu
William, polis merkezinden ona söylenen görev üzre rus mahallesine yollanmışdı.Esas amaçsa,bölgede yaşayanları "demiryolcular" çetesinden korumak ve çete hakkında bilgileri merkeze ulaştırmakdı.Demiryolcularsa şehrin en büyük çetesi.Uyuşturucu işinden kazandıkları paralarla, başka şehirlerden silah kaçakçılığı yaparak bazı rakiplerini aradan kaldırmış ve tek başına şehrin yeraltı dünyasını yönetmeğe çalışıyordu.O gelmeden önce demiryolcuların bazı adamları rus mahallesine gelerek, işsiz ve serseri gençlere çeteye katılmak imkanı sunuyordu.William bu üyelerden 3 kişiyi iş başında yakalayarak tutuklamıştı.
Arthur Scottun yapacağı konuşma şehir meydanında olacak ve televizyonda da canlı yayımlanacaktı.Mario o gün dışarı çıkmama kararı almış ve olub biteni televizyondan takip edecekti.Konuşma günü göçmenler ve yerli halkdan oluşan büyük gruplar 2 saat önceden meydanda toplanmışdı.Şehrin bütün polisleri üzerlerinde büyük bir yük olduğunun farkındaydı.Saat 13:00 gösterdiğinde başkanın arabası kalabalığın içinde yavaş-yavaş ilerleyerek,sahneye ulaşdı.Başkan arabadan indi ve toplananların büyük desteği ile sahneye giden merdivenleri kalkmaya başladı.Göçmen ve yerliler bir birlerini her ne kadar sevmeseler de o gün ortak amaçla oradaydılar.Her iki taraf şehirde huzur istiyordu.Zıvanasından çıkmış olayların son bulmasını...
Başkan onun için hazırlanmış kürsüye ulaşdı.Önündeki mikrofona 2 kez dokundu
+Merhaba,bu gün buraya geldiğiniz için sizlere teşekkürlerimi iletirim.Bu gün ben ve sizler için çok önemli bir gün
Nerdeyse 40 dakika şehirde görülen işler ve ekonomi durumundan bahs eden Arthur konuşmasının sonuna yakın ahaliden bu çetelerle "savaşmak" için yardım istedi.Gördükleri hiç bir şeyi saklamamayı ve ihbar etmelerini rica etdi.Konuşma sonunda büyük bir alkışla karşılandı.Merdivenlerden indi.Korumaları önüne dizilen izdihamı yararak başkanı arabasına doğru götürdü.Vardıklarında korumalardan biri öne atılarak arabanın kapısını açdı.Bu anda izdihamdan bir kişi tabancasını başkana tuşladı ve 2 el ateş etdi.İnsanlar korkmuş bir şekilde koşmaya başladılar.Katil koşmaya vakit bulamadı ve etrafı sarıldı.Tüm kameralar onu gösteriyordu.Yakalandığının farkına varan katil orta ve işaret parmaklarını üste-üste koyarak demiryolcuların simgesini gösterdi.
Bütün bu olanları canlı izleyen Mario şaşkın bakışlara gözlerini katile fokuslamıştı.Çünki onu tanıyordu.Tanıdığından beri onla anlaşamayan Maksim...
Mario çabuk bir şekilde sokağa çıktı.Gözleri Svetanı arıyordu.Onların binasına doğru yaklaştı ve Svetanı olaylardan habersiz çamaşır asarken gördü.Aslında buraya neden geldiğini anlamadı.Yeniden evine gitdi.Canlı yayım bitmişdi ve son dakika haberi olarak başkanın öldüğü duyuruldu.Düşündüğü tek bir şey vardı.Sveta bunu ögrenince nasıl karşılayıcak?
Olay anından 1 saat sonra polisler rus mahallesine geldiler.Maksimi tanıyan her kesden ifade alınmaya başladı.Mario, üzerinde ve evinde ülkenin vatandaşı olmasına dair hiç bir belgesi olmadığını hatırlayıb ev kapısını kilitledi ve oradan uzaklaştı.3-4 saat dolandıktan sonra geri döndüğünde polislerin gittiğini gördü.Gözleri etrafı gezerken Svetanın pencerede ağlayarak sigara içtiğini gördü.Kalbi daha da hızlı atan Marionun içinden bir ses Svetanın yanına gitmesini söylüyordu.Bir kaç dakika daha da kızı izlese de yanına gidecek cesareti kendinde bulamadı.Evine gittiğinde onu William karşıladı
+Merhaba Mario?
-Merhaba efendim
+Olanları duymuşsundur umarım.Bir kaç saat önce polisler ifade almak için buraya gelmişdi.Seni bulamayınca gittiler ve bu işi bana bıraktılar.Vaktin varsa gel şu işi hall edelim
-Üzgünüm,şu an ifade havamda değilim.Bana bir güzellik yapsanız ve yarın devam etsek?
+Tamam,evlat.Sorun yok.Yarın işe gitmeden önce sana uğrayacağım.
Mario evine girdi ve buzdolabından vodka çıkardı.Bir kaç kadeh içtikten sonra yatağa girib, gözlerini kapatdı.Svetanın yanında uzanarak ona sarıldığını ve saçlarını okşadığını hayal etdi.Onu gördüyü ilk andan beri her gece uyumadan önce kafasında bu manzara canlanıyordu...Derin uykuya dalmış Mario mahalledeki seslere uyandı.Pencereye yaklaştı.Svetanın yaşadığı binadan alevler yükseliyordu.Kendini dışarı atan Mario binanın önünde duran polis ve itfayecilerin mahalle sakinlerini uzaklaşdırdığını gördü.Daha da yaklaştıkdan sonra yerde üstü kapatılmış ceset olduğunu fark etdi.Yanan evse 4-cü katdaydı.Yani Svetanın evi...
Büyük bir güçle ileri atıldı ve önünü kesen polisleri iterek cesede yaklaşdı.Örtünü kaldırdığında ölen kişinin Sveta olduğunu gördü.Polisler onu uzaklaştırmak için kollarından tutduklarında Willam müdahele etdi ve Marionu onların elinden aldı
+Sevgilin miydi?
-Öyle olsa yanımda olurdu
+Haklısın ama bu bakışlar ölen birine duyulan hüzunden daha fazlası.
-Acı çekerek mi öldü?
+Gece evine molotof atmışlar.Yanarak ölmemek için aşağı atlamış.Kafası şu demirlere geçmiş.Anlayacağın o kadar da acılı bir ölüm deyil
-Yarın görüşürüz bay William
+Hey Mario,bu günlerde dışarı çıkma.Şehir sakin gözükse de tam bir kaos ortamı.Bu gece demiryolcular şehiri kana buladı.
Mario evine gitdi.Bir az düşündükten sonra kendini başkanın konuşması olacak günün sabahında hayal etdi.Gri duman etrafını sardı...