Kadın ağlıyor, konuşmuyordu. Saçları kabarık, dağınıktı. Masaya kapanmıştı; kimseyi görmüyordu. Kimse de onu… Umurunda değildi adamın. Biliyordu: Olsa olsa iki gün daha böyle sürecek; unutup, susacaktı. Çaresizdi. Ya ne yapacaktı? Hem ilk kez olmuyordu ki: Sevdiğini söylediğinde de, başka kadınlarla yattığında da onu, hep aldatmıştı. Alışmalıydı artık. Alışmalıydı aldanmaya. Başını alıp gidemeyecek kadar kadındı. Tüm bunlara katlanabilecek kadar…
Adam sitemle susuyordu. Saçları taralı, briyantinliydi. Koltuğa yayılmış, yattığı kadını düşlüyordu. Eşini unutmuştu; ağlayışını bile duymuyordu. Eşi de çok sürdürmeyecek, susacaktı. Biliyordu: Ne kadar ağlarsa ağlasın, kocası başka kadınlarla yatmaya devam edecekti. Erkekti. Bu coğrafyada erkeğin namusu yoktur. Yalnızca kadının… Aldatmaksa erkeğe mahsus. Adam, onu defalarca aldatabilecek kadar erkekti.
Bir de çocukları vardı. Ufak, on yaşlarında. Böyle geceler babasından korkar, odasına kaçardı. Yine odasındaydı; kızgındı. Bu defa annesine de… Böyle bir adamla evlendiği için. Babasından nefret ederdi. Çok az konuşurdu onunla. Çoğu zaman incitmek isterdi. Yine istiyordu ama onu dövemeyecek kadar çocuk olduğunu düşündü. Hemen büyümeyi diledi. Ağladı. Yumruklarını sıktı.
Adam dayanamayıp, “yeter!” diye bağırdı. En ağır küfürlerini sıraladı. Bağıra bağıra… Karı kısmı sopadan anlar derdi. Hem sevmiyordu ki; ne yapsındı? Döve söve susturacaktı.
Kadın ürkmüştü, aşağılanmıştı. O da “yeter” dedi, ama gerisini getiremedi. Usanmıştı. Kaç kere yaşamıştı aynı olayları. Bir keresinde baba evine döndü diye demediklerini, etmediklerini bırakmadılar. Baba evine dönmek ayıptı bu mahalde. Babası da adına halel getirmeyecek kadar namuslu geçiniyordu. Kızını evine almayacak kadar babaydı.
Kadın yumruğunu sıkıp, ayağa kalktı. “Ben gidiyorum” dedi. Adam umursamamış, ama şaşırmıştı. Yüzünü yıkayıp, makyajını sildi. Aceleyle kendini sokağa attı. Sokakta kimseler yoktu. Kararlı ve sert adımlarla yürüyordu. Birinci sokağı geçince koşmaya başladı. İkinci, üçüncü, dördüncü… Epey uzaklaşmıştı. Durdu. Bekledi. Uzun süre…
Tüm nefesiyle “ben artık kadın değilim” diye bağırdı. Herkesi uyandırmıştı. Sokaklar kalabalıklaştı; kadınlarla dolup taştı. Mutluydu. Çocuğunu hatırladı. Özledi. Çözüldü elleri.
Her şey yeniden mi başlayacaktı?Son.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kadın
General FictionAile ve toplum tarafından zincire vurulmuş kadının zincirlerini kırabileceği bir hikaye; kısa ve öğretici. İmgeler yüklü bir öykü, bir toplumsal eleştiri.