party monster 🤟🏻 malik

fem

Zayn Malik

Saat tam yedi olduğunda zili çaldım. Ne olur ne olmaz diye yarım saat önceden gelmiştim ve merdivende oturuyordum. İçerden birkaç kez köpek sesi gelmişti.

Giydiğim takımı düzeltirken kapıyı açtı. Hazırdı ve bana gülümseyip hazır olduğunu söyledi. Kapıyı kilitledikten sonra yürümeye başladık.

Evet, yürüdük. Arabam yok amına koyayım. Zengin değilim. Babam almadı.

Bana güvenmiyormuş. O zaman neden ehliyet aldım ki? Neyse, aile içi problemlerimi buraya dökecek değilim.

Okulun yoluna girdiğimizi fark ettiğinde şüpheyle gözlerini kısarak bana döndü. "Nereye gidiyoruz?"

"Görürsün."

Okulun etrafından dolanıp küçük arka kapıya gelene kadar sesini çıkarmamış ve merakla beklemişti. Sade şeyleri sevdiğini söylemiştin Aaliyah, restoranda yemek çok klişe olurdu. Bu yüzden biraz adrenalin kattım.

Tırmanıp kapının üzerine oturduktan sonra dengemi sağlayıp ona elimi uzattım. Emin olamayıp ilk önce korkarak baksa da sonra siktir edip elini bana uzattı. Kısa eteğinin rüzgarda açılmamasına özen göstererek o da kapıyı aşabildi. Ondan önce yere zıplayıp daha sonra onu tutarak aşağı indirdim, omuzlarımdan destek almıştı. Üzerini düzeltip okula girdiğimize inanamıyormuş gibi etrafına bakındı.

"Burada ne yapacağız Zayn? Biri görecek." dedi endişelenmiş gibi yaparken. Keyif aldığını biliyordum.

"Güvenlik ön kapıda ve uyuduğuna eminim." dedim omuz silkerken.

Onu her zaman oturduğumuz ve çok sevdiği çiçekli alana doğru yönlendirdim. Onu almaya gitmeden önce buraya gelip piknik gibi bir şey hazırlamıştım. Bu sefer mum da vardı. O gördüklerine inanamazken cebimden çakmağı çıkarıp mumları yaktım ve ellerimi iki yana açarak ona döndüm.

"İlk randevumuza hoşgeldin Aaliyah Strickland."

Gülümseyip saçını kulağının arkasına attı. "Çok incesin Zayn Malik."

Oturması için yeri gösterdim. İkimizde oturduk. Köşedeki dükkandan aldığım hamburgerleri önümüze koyduktan sonra içeceklerimizi doldururken sürekli rahatsızca kıpırdandığını fark ettim. Biraz geç olmuştu ama neler olduğunu anlamıştım. Hemen doğrulup ceketimi çıkardım ve bacaklarını örttüm.

Teşekkür ettiğini belli eden bir gülücük gönderdiğinde göz kırptım ve hamburgerimi yemeye başladım. O da bana ayak uydururken henüz ne olduğunu bilmediği içeceğini yudumladı, sonra şokla bana döndü.

"Okula şarap soktuğuna inanamıyorum!"

"Senin için her şeyi yapabileceğimi söylemiştim."

Bir ısırık daha alırken güldü. "Normal bir gece olmayacağını biliyordum."

"Ne demeye çalışıyorsun?" derken ben de gülmüştüm.

"Seni iyi tanıdım. Normal bir randevuya çıkmayacağımıza adım kadar emindim. Ve şimdi okulun bahçesinde şarap içiyoruz."

O şarabı almak için götümü satmam gerekti Aaliyah. Afiyet olsun.

Bardaklarımızı tokuşturduk. Eğlendiğini hissediyordum. Çok belliydi. Onu mutlu edebildiğim için kendimle gurur duydum.

"Köpeğinin adı ne?"

Köpeğini hatırlamak onu anında gülümsetmişti. "Chippy."

Anlamsız. "Güzelmiş."