ÇOK UZUN ZAMAN ÖNCEYDİ.Hint ülkesinin padişahı Shirman,bu şahlık padişahlık işiinden fena halde bezmiş usanmıştı.
''Canım sıkılıyor!Canım sıkılıyor!Bana daha önce hiç kimsenin görüp işitmediği bir oyun bulun!'' diye bağırdı.Vezirler uşaklar ve kölelerin eli ayağı birbirine dolaştı.Bazılarını bir daha hiç çözemediler.Böylece yoga denen şey ortaya çıktı!Sadece baş vezir Sissa sakindi.''Ben dün gece bir oyun keşfettim.Adı da SATRANÇ!''dedi.Herkes derin bir nefes aldı.Sissa bir takım tuhaf heykelcikler ve altında Made in Cıhina yazan bir tahta ile Sultan'ın huzuruna geldiğinde çok neşeliydi.
-Sahıııııııım!Bakınız dün gece sizin için ne keşfettim!
-Ne?
-Satranç
-Satranç mı?
-Evet! Bu bir oyun!
-Getir hele! Bu küçücük askercikler de meyin nesi?A aa!Bu uzun boylusu bana benziyor!
-E tabii!O şah
-Şu kambur da aynı sen
-E tabii!O da vezir
-Bunlarda at bimi ar?
-E tabii! Onlar da at!
Şah Shirma,kaleleri de şıp diye bildi. Filler konusunda ufak bir tatsızlık yaşandıysa da;Vezir Sissa'nın,canı sıkılan Şah Shirma'ya satranç öğretmesi çok zaman almadı. Bir süre sonra Shirma ve Sissa' satranç oynamaya başladılar. İlk oyunu Sissa kazandı. İkincisini ise Shirma.. Ve ondan sonraki tüm oyunları Shirma kazandı. Ne de olsq o bir padişahtı! Shirma bu satranç oyununu öyle çok beğendi ki,bir daha can sıkıntısından söz etmedi. Sissa'yaı üst üste beşinci kez mat ettiği günlerden bir gün:
"Sissa! Sissa! Bu eğlenceli oyunu icat ederek bana bütün dertlerimi unutturdun!"dedi Her seferinde Shirma'ya yenilmek zorunda olan Sissa, bu acıyı çıkarmanin vaktinin geldigini anlamisti.
-Şu satranç tahtasinda 64 tane kare var. Birincisine 1 bugday koyalim. İkincisine 2 buğday tanesi üçüncüsüne 4 bugday tanesi, dorduncusune 8 bugday tanesi, beşincisine 16 buğday tanesi... ve bu böyle ---her karede bir öncekinin iki katı---son kareye kadar gitsin.Sonunda kaç buğday tanesi olursa,o kadar buğday verin yeter !dedi.Şah Shirma bu işe cok guldu.
- Yaa Sissa ne acayip admsın.Bir çuval buğdaymı istiyorsun koskoca Hint padişahından?Yapsınlar hesabını ben sana bir çuvalda fazladan vereyim, lafı mı olur! Sİssa artık bi çuval mı olur beş çuvalmı olur.. ben onu bilmem. Hesap edilsin ne kadar olursa razıyım.diyerek mahcup bir gülümsemeyle---aslında yüzündeki ifade gülümsemeden çok bir sırıtmaya benziyordu---boynunu eğdi.Hemen bir çuval buğday getirildi.Ve Şah'ın maliyecileri, muhasebecilleri,ellerindeki boncuklu abaküslerini şakırdata şakırdata, Sissa'ya verilecek buğday miktarını hesap etmeye başladılar.Ancak,21. kareye gelindiğinde çuval bitti. 21. kare için, 1.048.576 adet buğday gerekliydi.20 buğday tanesi yaklaşık 1 gram yapar.Buna göre 21. kare için 52 kilo buğday gerekmektedir.Ve bu hesap 64. kareye kadar katlana katlana gidecekti.Yapılan hesap sonucunda son kareye gelindiğinde, Sissa'ya vermek için 18.446.744.073.709.551.615 tane buğday gerektiği ortaya çıktı.Bu da neredeyse 1 tirilyon ton buğday demekti.Hint şahının gözleri önce irileşti, sonra da yuvalarından fırladı.Bütün hindistanda bu kadar buğday yoktu.Çünkü 64. karede, Hint padişahının Sissa'ya vermesi gereken buğday miktarı,dünyanın --- bugünkü rakamlarla ---1500 yıllık buğday üretimi kadardı!