Kitap Yazmak

Okumak

Kitabı okumak; yazım akıcılığı olduğunda eğlencelidir. Betimlemeler, düşünceler ve olaylar aktarılırken kendini okutmuyorsa, o kitap sayfalardan, satırlardan ibaret bir çöptür. Her yazarın kendine özgü bir kalemi vardır, sizinkinin gelişmesi için ise en kolay ve garantili yol, kitap okumaktır. Kalemini beğendiğiniz, betimlemelerini başarılı bulduğunuz yazarların kitaplarını okumak sizinkini geliştirebileceği gibi kullanacağınız kelime alternatiflerini de arttırır. Kitap yazmazken çok kitap okumayan biri iseniz, bu durumun değişmesi işten bile değildir; çünkü yalnızca bir kitaptaki betimlemeleri okumak yetmez.

Bir iki kitap okuduktan sonra yazmaya başlarsanız, zamanla her türlü eşya ya da olayda aynı tip benzetmeler kullandığınızı fark edersiniz. Bu da okuyucular için oldukça sıkıcı olur. Örneğin mavi gözler için; sürekli deniz rengi demek zamanla okuyan kişiyi bayacaktır. Bunun yerine; maviler, gök rengi, mürdüm eriği, akan bir nehri andıran gibi tabirlerle benzetmeler renklendirilirse bu bir tahmin edilemezlik doğurur. Bu da okuyucuyu çekecektir.

Dört ila beş kitap okumak, - özellikle de bu kitaplar farklı yazarlardan, farklı tarz betimlemelere sahip ise - sizi geliştirmeye başlayacaktır, bu sayede okuduklarınızı birleştirerek benzetmeler yapabileceksiniz. Kitap okumaya, yazma esnasında fazla devam etmenizi tavsiye etmiyorum. Bu sizin kendi kurgunuzu küçümsemenize, sıkılmanıza ve okuduğunuz kitabı daha cazip gördüğünüzden, kurgunuzda kaymalar olmasına neden olabilir. Bu nedenle kitap yazma esnasında bir seriye başlamamanızı, kitapları yalnızca kelime haznenizi ve betimlemelerinizi geliştirmek için kullanmanızı tavsiye ederim.