HATERS MAKE ME FAMOUS

Merhabaaaaaa

Nasılsınız, iyi misiniz? Bu günlerde dikkat edin kendinize.

Şimdi derin bir nefes alarak geçin bölüme çünkü yaklaşık 3k'lik bir oneshot oldu. Ve çok değişik bir şekilde her yazışımda banyodan yeni çıkmıştım. Az önce fark ettim nedense :)

Ve bu shot'ı sevgili taegguksluv 'a ithaf etmek istiyorum çünkü topjkstan sayısı gittikçe azalıyor ve bizde diyoruz ki: Biz daha ölmedik.

Ve bu satıra #topjkstan 'leri bekliyorum. Sağ baştan say: 1

ve ve ve oy verip satır arası yorum yapmayı unutmayın askosular hepinizi sosyal mesafe içerisinde öpüyorum :*

have fun :d

****

"Birlikte duşa girmeyi çok özlemişim. Ah, evet." Başımı aşağı yukarı sallamıştım.

Taehyung, ayaklarını sıcak, köpüklü suya uzatırken söylediklerinde haklıydı. Bayadır birlikte duş almıyorduk. Bunu çok sevdiğini biliyordum. O benimle yaptığı herşeyi çok seviyordu.

"Evet, haklısın. Aslında birşey söylemek istiyorum sana."

Gözlerini yüzümde gezdiriyordu. Muhtemelen ne konuşacağımı kendince tahmin etmeye çalışıyordu.

"Söyle sevgilim. Dinliyorum." Yerine biraz daha yerleşmiş ve aşağıya doğru kaydırmıştı bedenini.

Söyleyeceklerimde tereddüt etmemeliydim. Bu yüzden kısa bir süre daha beklemiş, boğazımı temizleyerek ağzımdan o kelimelerin çıkmasına izin vermiştim.

"Ayrılmak istiyorum." Gözlerim kapalı söylediğim şeyle rahatlamış hissediyordum. Uzun küvette karşılıklı oturmuş ve hiç beklemediği bu itirafı yapmıştım.

"Ne? Şaka falan mı yapıyorsun? Öyleyse hiç hoş değil." Gözleri dolmuştu. Gözlerimi açtığım ilk anda dikkatimi çeken tek şeydi. Fakat hayır, şaka yapmıyordum. Onu üzmek istemiyordum fakat dayanamıyordum.

Oturduğum yerde biraz daha dikleşmiş, ellerimi küvetin iki yanından sarkıtmıştım. Onu gerçekten üzmek istemiyordum.

"Hayır, şaka yapmıyorum. Hiç mi fark etmedin nasıl olduğumuzu? Sen her zaman çok farklısın. Sabah başka akşam başka. Sana hayranım. Fakat seni uzaktan bir köpek gibi izlediğimi fark ettim ve bunu düşünmek için çok zamanım oldu. Ben özür dilerim fakat ben daha fazla böyle olmasını istemiyorum." Söylediklerimle gözleri kıpkırmızı olmuştu ve o yumuşacık yanaklarından yaşlar aşağı süzülüyordu.

"Hayır, hayır lütfen yapma. Ayrılma benden, lütfen." Ağlayarak boynuma sarıldı ve burnunu çeke çeke konuşmaya devam etti.

"Lütfen sevgilim. Biliyorum, evet sen sakin bir hayat istiyorsun ve ben buna karşı davranıyorum hep ama hayır. Bundan sonra tek istediğim o küçük adada yaşamak. Birlikte. Lütfen, ayrılma benden." Her cümlesinde boynumdaki kollarını daha da sıkıyordu. Zorlandığını, zorlandığımı anlayabiliyordum fakat artık dayanamıyordum.

"Taehyung, lütfen." diyerek geriye çekmiştim kendimi. Böyle yaparak ikimizide çok üzüyordu. "Sen o herkesin en yakın arkadaşı, gecelerin eğlenceli insansın. Fakat ben değilim. Bende seviyorum eğlenmeyi ama sen sürekli istiyorsun. Yapamıyorum. Gerçekten bir köpek gibi sana hayran hayran bakıyorum ve dayanamıyorum."

Kollarını boynumdan çekmişti. Yüzüme birkez bakmış ve ayağa kalkarak beyaz küvetten çıkmıştı. Taehyung mükemmel bir adamdı. Herkesin isteyeceği türden. Ateş kırmızısı saçları, esmer uzun bacakları ve bu da yetmezmiş gibi sırtındaki çin ejderhası ve kasığındaki beni benden alan dövmesi.