Doğru Yol

Bölüm 1

Faruk Dünya'nın önde gelen yazılım şirketlerinden birinin sahibi. Şirketi Amerika'nın Silikon Vadisi de denen teknoloji merkezinde. Bu yüzden Amerika'da yaşıyor. Yazın tatil için Türkiye'ye geldiği sırada arabayla giderken okuduğu lisenin önünden geçer ve uzun zaman sonra lisesini tekrar görmek ister. Şoförüne liseye gitmesini söyler. Girişte güvenlik durdurur ve şoföre:

"Ne için gelmiştiniz?" diye sorar. Şoför tam cevap verecekken Faruk şoförün üzerine dokunur ve arka camı açarak:

"Merhaba ben Faruk Mertoğlu. Burası benim okuduğum lise ve buraya gelmişken ziyaret etmek istemiştim." dedi Faruk alçakgönüllülükle.

Faruk'u gören güvenlik neye uğradığını şaşırdı. İlk defa dünyaca ünlü birini karşısında görüyordu. Hafif şaşkınlık ve biraz da kekeleyerek:

"Tabi buyrun Faruk Bey." dedi güvenlik heyecanla.

Şoför okulun bahçesine çekti aracı ve Faruk'un kapısını açtı. Faruk arabadan ilk indiği sırada gördüğü manzara onu çok şaşırtmıştı. Okul çok değişmişti. Kendi zamanında iki katlı harabe denecek kadar döküntü olan okul şimdi 4 katlı ve çok güzel görünüyordu.

Faruk ilk şaşkınlığını atıp yürümeye başladı ve o anda lisede yaşadıkları aklına geldi. Arkadaşlarıyla her teneffüs buluştukları duvar gözüne çarptı ve hala orada öğrenciler buluşuyordu. Üstünden kaç sene geçmişti ama bazı şeyler hiç değişmiyordu. Okula girdi ve bir sıkıntı olmaması için önce müdürden izin alması gerektiğini düşünüp müdürün odasına doğru yürüyordu. Çocukken geçtiği, koştuğu o yollarda şimdi neredeyse yaşlı denebilecek bir yaşta yine yürüyordu.

Müdürün kapısını çaldı ve içeriden müdürün "Girin" dediğini duyduğunda içeri girdi. Müdür neye uğradığını şaşırmıştı. Bir an afalladı ve müdür kendine geldikten sonra

"Faruk Bey hoş geldiniz buyrun oturun" dedi heyecanlı bir sekilde.

"Ziyaretinizin sebebi nedir?" diye sordu Faruk yerine oturduktan sonra. Faruk bu duruma alışkın olduğu için hiç yadırgamadı. Çünkü onu gören herkes heyecanlanıyordu. Faruk sakin bir sekilde:

"Müdür Bey ben burada okudum. Benim gençliğim, çocukluğum, en güzel zamanlarım burada geçti. İstanbul'a tatile gelmiştim. Okulun önünden geçerken okulu gördüm ve çocukken yaşadığım güzel anılar aklıma geldi. Uzun zaman sonra içeri girip anıları yad edeyim dedim."

Müdür Faruk'un okuldan mezun olduğunu biliyordu ancak ziyarete geleceğini aklının ucundan bile geçirmiyordu. Müdür sakinleşmiş bir sekilde

"Çok iyi yaptınız Faruk Bey. Size görmek beni çok mutlu etti. Eminim öğrenciler de size görünce çok mutlu olacaktır" dedi. Memur büyük bir heyecanla. Faruk müdür beyin ne demek istediğini tam olarak anlamamıştı. Müdür Faruk'un şaşırmış yüzünü görünce bir istekte bulundu.

"Faruk Bey zahmet olmazsa sizden bir ricam var." dedi müdür.

"Yapabileceğim bir şey ise tabii ki" dedi Faruk merakla isteği beklerken

"Öğrencilerimiz için ne zamandır konuşma yapacak birini arıyorduk. Onlar için ileride idol olabilecek birini arıyorduk. Siz öğrenciler için çok iyi bir idolsünüz. Sizden ricam öğrencilerimizle söyleşi yapabilir misiniz?" dedi müdür cevabı olumlu umarak.

Faruk şaşırmıştı çünkü hiç beklemiyordu böyle bir şeyi. Her şey spontane gelişmişti. Ama Faruk alışıktı topluluk önünde konuşmalara özellikle bunlar çocuklarsa ve onların geleceğini şekillendirecekse bu teklifi ret edemezdi. O Yüzden:

"Tamam." Dedi heyecanla.

Müdür olumlu cevap alınca çok mutlu olduğu ve hemen müdür yardımcısını arayarak öğrencilerin konferans salonuna hemen toplanmasını istedi. Müdür yardımcısı ne olduğunu anlamamıştı ve

"Neden?" dedi hayret içinde.

"Bir ziyaretçimiz var ve söyleşi yapacak." Dedi müdür.

"Kim bu ziyaretçi." dedi müdür yardımcısı.

"Daha sonra söylerim. Şimdi ziyaretçimizi daha fazla bekletmeyelim. Öğrencileri hemen konferans salonuna alalım" dedi

"Tamam" diyerek telefonu kapattı müdür yardımcısı ve tekerteker bütün sınıflara girerek durumu izah etti bütün öğrencileri konferanssalonuna aldı.