~ #2

3 0 0
                                    

Hala beni böyle fikrimi almadan götürmesine kızmış olsam da, gerçekleri öğrenmek iyi gelmişti tabii onlar gerçekse.

"Sustun."

Ona göz ucuyla bakıp sinirden tırnaklarımı yemeye başlamıştım. Eve yaklaştığımızı söylediğinde ise ona daha kötü bakma başladım.

"Ben senin neyinim? Benimle ne işin var?"

Bana baktı. Hala dediğimi sindirememiş gibi bakınca sağa sola bakınmaya başladı ve bana bakmadan konuştu.

"Evleneceğim kızsın..."

Elim ayağım hareket etmedi acaba düşünmeden mi konuşmuştu ya da benimle dalga mı geçiyordu. Aklımdan geçenleri dilime döktüm.

"Sen dalga mı geçiyorsun?"

"Hayır."

İşte şimdi bu çocuğun niye beni zorla götürdüğünü öğrenmiş olmuştum.

"Bak çam gözlü kız, dalga deniz de olur."

"Kötü esprilerine lüzum yoktu."

"Benimle evlenmek zorundasın."

Ona bakmaya cesaret edemedim. Ölesiye utanıyordum. Kendimden değil ama babamdan!

"Baban seni bana satmamış olsaydı, hiçbiri başına gelmeyecekti."

Babam bugün ölmüştü. Onu kim bu hale getirdi hala anlayamıyordum ama bu işin içinde başka bir iş daha vardı.

"Seninle evlenmek zorunda değilim bu bir saçmalık! Seni polise verebilirim ya da dava edebilirim donuna kadar alırlar!"

Ağzından kocaman bir kahkaha çıktı. Kahkasını bitirdiğinde bana başını sallayarak baktı.

"Öyle bir şey olursa değil bir saniye, bir salise bile yaşatmam seni."

Gözlerim yere düştü. Yere baktım.
Araba hızla durdu. Ben başımı kaldırdım ve noluyor diye bakmaya başladım.

"Çam gözlü geldik."

"Okyanus ismim."

"Alaz bende bak ne kadar uyumluyuz."

Ayağa kalktım.
Hemen aşağı inmek için can atıyordum.

Karşımdaki saraya benzeyen evi görünce kendimi seçilmiş kişi gibi hissettim.

"N'oldu?"

"Çok büyük.."

Yanıma gelip iç geçirdi.

"İçindekiler iyi değil ama..."

Ona bütün bedenimle döndüm ve ne dermiş gibi baktım.
Omzuma dokundu hemen.

"İçeri girelim yoksa donacağım."

Beraber yürümeye başladık.
Bu evden kurtulmalıydım. Bu saçmalığı bitirmeliydim...

İçeri girdik koca köşk kapkaranlıktı.

"Kimse yok."

"Saat gecenin üçü. Tabiiki de olmaz."

Alaz ışıkları yaktı.
Ona yaklaşıp gözlerinin içine baktım.
Masmaviydi...

"Beni bırak gideyim..."

'OHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin