Mina : gidecekmiyiz ?
Nayeon : gitmek zorundayız eğer anlaşma sağlamaz ise bu bizim zararımıza olur
Tzuyu : herkez giyinsin gece yemek davetimiz var
Jihyo : gidiyoruz yani
Tzuyu kafa sallayınca
Dahyun herkezin ellerinden tutup : koş koş koş benim odama onlara mükemmel görünmeliyiz
Ama bir şey unutmuşlardı odadaki herkezin sırtında QUUEN JENNİE yazıyordu
Momo sırtını yarısını örten dizinin yukarısında siyah bir elbise giydi Tzuyu sanki pürüzsüz bacaklarını saklamak istememiş gibi yırtmaçlı uzun bir elbise giymişti.... ( bu kızlara hiç siyah elbise felan giydirmemişler ya )
Arabada
Yeri : çok heyecanlıyım
Jin : yanınızda hiç silah varmı kızlar
Dahyun : bende var
Momo : ben almadım
Tzuyu : bende almadım
Yeji : ne yani sadece Dahyun damı var ?
Suga : morelinizi yüksek tutun asla baş eymeyin hadi inelim
Herkez sırayla arabadan indi malikanenin kapısında ki korumaları kapıyı açtı biz içeri girer girmez hızlı bir şekilde kapatıldı içeriye girdimiz anda silah koyma yeri vardı direk dikkat çekiyordu Dahyun bize bakınca kafa salladık silahını çıkartıp koydu masanın başında bütün endamı ile blackpink duruyordu yavaşça jennie ayağa kalktı ve
Jennie : Merhaba millet buyurun
Diyerek masayı gösterdi herkezin oturacağı yer belliydi isimleri koyulmuştu benimki sağ taraftan 3. Rose nin aynıydı bana dönünce bir an elim burnuma gitti. Rose gülümseyip önüne döndü bende döndüm karşımda Tzuyu vardı gözleri hasret ile jennie ye bakıyordu. Jennie nin gözleri Tzuyu ya kaydı
Jennie : Merhaba Tzuyu
Tzuyu : Merhaba j-jennie
Yeri : jisoo unnie
Jisoo : Merhaba minik yeri
Herkez çok çabuk gardını indirmişti
momo : Merhaba lisa
Lisa momo ya döndü soğuk soğuk baktı ayağa kalktı ve momo nun yanına gitti momo hızla ayağa kalktı bir şey olur korkusuyla içim yanıp tutuşuyordu onlarla kendi sahasında kavga etmek dünyadaki son isteyeceğim şey bile olmazdı
Ama şaşırtan şey oldu Lisa bir anda momo ya sarıldı ve kulağına bir şey söyledi momo nun gözleri dolum sıkıca sarıldı.Jennie : lisa evrakları getir lütfen
Lisa kafa sallayıp siyah bir çanta ile geri döndü çantası Namjoon un önüne koydu
Jennie : benim bildiğim üzerine lider sensin twice yarı redvelvet ve bts adına anlaşmayı imzalıyorsun daha sonrada ben imzalıyorsun blackpink adına
Namjoon sırayla herkeze baktı ve kağıdı iyicene okudu
Namjoon : içimizden birine zarar gelirse anlaşma biter
Jennie : Ahaha kimseye zarar vermeyeceğiz değilmi rose
Rose nin gözleri jimini ezip geçiyordu rose gözlerini ayırmaya konuştu
Rose : evet. Elbette
Jennie : güzel. İmazaladına göre sıra bende
Lisa evrakları alıp jennie nin yanına götürdü. Jennie de imzaladıktan sonra konuşmaya başladı
Jennie : içkiler bizden ama...
Namjoon : ama ne ?
Jennie : sakinlini koru lider.
Jennie : hepinizin sırtı Ahaha anılarımı depreştirdi.
Jungkook : peki jennie bize ne zaman söylecektin ölüm meleğinin sen olduğunu ?
Jennie : saf olan sensin jungkook burdaki herkez benim ölüm meleği olduğumu biliyor ki anlaşılan yılan dövmemi görmüşsün yoksa benim ölüm meleği olduğumu anlayacak zekaya sahip değilsin.
Jungkook : seni duydum ! Kafandaki sesler seni yönetiyor.
Pastasının üstündeki kirazı alıp ağızı ile sapından ayırdı
Jennie : öyleyse ne olmuş ?
Jungkook : Kafandaki sesler kesildiği zaman kendine geleceksin
Jennie : bunun için beni öldürmen gerek ama beni öldürmen o kadar kolay değil. Sen beni öldüren kadar ben kafana,kalbine,omzuna,bacağına çoktan sıkmış olacağım.
Zorlukla yutkundum o ise bunlar hiç bir Semiz gibi soğuk kanlılıkla kırmızı şarabını yudumladı. Sanki zihnini okumak istercesine gözlerine baktım ama gözlerinde hiç bir duygu barındırmıyordu
Jungkook : yapamazsın anlaşmamız var.
Jennie : anlaşma 1 yıllık her sene cuma günü saat 21.00 da bu malikanede tekrar imzalanacak taki ben dur diyene kadar.
Elinde oynatıyordu bizi damgalanmıştık aklıma o gece geldi sırrının üstüne oturup hem kahkaha atıyor hemde elindeki bıçağı ile derime kendi adını kazıyordu sanki yetmezmiş gibi bana çin işkencesi yapmış donmus bezelyeleri sırtıma koymuştu burada kaldığım sürece saçma sapan rüyalar görmüş uyurken adını sayıklamıştım.
Sınır yok sınırsız daha çok oy geliyor.