......

1

Medya yankı

Sabah alarmın sesi ile uyandım. Telefonumu şarjdan çıkarıp saate baktım . Her sabah olduğu gibi bu sabahta geç kalmışım okula . Koşarak banyoya gidip elimi yüzümü yıkayıp diğer rutin işlerimi yapıp çıktım. Siyah sweat altına da siyah dar paça pantalon giyip mutfağa girdim. Annem ,babam, kardeşim kahvaltı yapıyordu. Anne ve babamı öpüp "Ben okula geç kaldım kahvaltımı okulda yaparım hadi görüşürüz bayy" diyip evden dışarı çıktım. Otobüs durağına yürürken müzik dinlemeyi seviyorum. O yüzden kulaklıklarımı takip rastgele bir müzik açtım. Durağa gidene kadar size biraz kendimden bahsedeyim . Adım Aslı . Liseye giden sıradan bir öğrenciyim. 11. Sınıfa gidiyorum ve canımdan çok sevdiğim bir arkadaş grubum var , isimleri ; Melisa, Deniz , Yankı, Atlas , Buğra . Hepsi benim için çok değerli . Düşüncelerime dalmışken telefonum titredi . Deniz mesaj atmıştı . Telefonumun şifresini girip açtım ve uygulamaya girdim.

Deniz: Nerdesin hoca geldi. Çabuk ol .

Siz :Kapının önündeyim geliyorum hocayı oyalayın iki dk.

Mesajı attım ve uygulamadan çıktım merdivenleri koşarak çıkıyordum ta ki düşene kadar. Homurdanarak ayağa kalkmaya çalıştım . Evet sadece çalıştım. Ayağımın ağrısından kalkamadım çünkü. O sırada yankı' yi gördüm o da beni görmüş olacak ki koşarak yanıma geldi . " Aslı iyi misin neyin var ? " sözünü bitirir bitirmez cevap verdim " Ayağımı burktum . Ayağa kalkmaya çalıştım ama kalkamıyorum. Derse de geç kaldım. " yankı beni kucağına alıp revire doğru götürmeye başladı . O an bişey fark ettim kokusu çok güzel ve çok başkaydı. Bu düşünceden sıyrılıp yüzünü incelemeye başladım . Kızların kıskanacağı derecede pürüzsüz bir yüzü vardı keskin yüz hatlarıyla çok çekici duruyordu. Tam aşık olunacak erkek tipi. Ne diyorum ben . O benim en yakın arkadaşım . Bu düşünceleri hemen kafamdan attım. Revirede gelmiştik zaten . Beni kucağından nazik bir şekilde indirip sedyeye yatırdı . Hemşire gelip ne olduğunu sordu düştüğümü ayağımı burktuğumu anlattım . Krem sürüp sardı ve bir kaç gün dikkat etmem gerektiğini söyledi teşekkür edip revirden ayrıldık . Yankı her ne kadar kucağına alma konusunda ısrar etsede itiraz edip kendim yürüyebileceğimi söyledim. Yeterince geç kaldığımızı düşünüp kantine inip bir şeyler yemeye karar verdik . Kahvaltı yapmadığım için kaşarlı tost ve çay istedim. Yankı beni masaya oturtup kantindeli görevli olan ayşe ablaya istediklerini söyledi bende o sırada denize mesaj atmaya karar verdim . Ayağımı burktuğumu ama şuan da iyi olduğumu yankıyla kantinde oturduğumu söyleyip telefonun ekranını kapattım. 2 - 3 dakika sonra yankı elinde 2 tost 2 çay ve 1 tane da çikolatayla geldi . Kendi önüne çay ve tostu alıp gerisini önüme bıraktı. Yankıya dönüp " Ben çikolata istemedim ki " dedim. Yankı da sanki bunu bekliyormuş gibi sırıttı . Öyle güzel gülme ama . Hemen kafamdan bu düşünceyi atıp yankıya geri döndüm . Yankı da cevap olarak " İstemediğini biliyorum içimden geldi bende aldım . Ayrıca çikolata sevmeyen kız yoktur . Yanlış mıyım? " gülümseyip " Varsa da ben tanımıyorum " dedim. Zil çalana kadar kantinde oturup sohbet ettik . Zil çalınca kantin dolmaya başladı . Yankı 'yla beraber sınıfa çıkmaya karar verip çantamı ve telefonumu alıp kantinden çıktık.  Sınıfa çıktığımızda hemen yerime yani en arka sıraya  melisa'nın yanına oturdum. O sırada zil çaldı.  Tam başımı sıraya koyup uyumayı planlarken kolumun deşilmesiyle daldığım düşüncelerden sıyrılıp kolumu deşen denize döndüm. " Kanka al ya kolum bana hiç lazım değil . Al senin olsun " dedim . Dediğim şeye göz deviren deniz ." Boş yapma. Neden derse gelmedin onu söyle . Ayağına noldu. Ayrıca neden seninle beraber yankı da derse girmedi. Ned-"  soruları sıralarken elimle ağzını kapattım . "Deniz yeter allah aşkına tek tek sor . Motorun soğusun ." Sonra olanları kısaca özet geçtim . Ama deniz tek bir yere takılmıştı . Yankı 'nin beni kucağına almasına. Bu sırada sınıfa hoca geldi günaydın faslından sonra hemen ders anlatmaya başladı . Matematikten nefret ederim . Bu yüzden en sevdiğim şeyi yapıp uyudum . Bir süre sonra başımda bağıran bir adet buğra buldum . Her zaman ki buğra işte . Her neyse . "  Ne var buğra.  Ne istiyosun  ." Buğra dediklerimden sonra en nefret ettiğim şeyi yapıp saçlarımı karıştırıp "Bişey istemiyorum canım  . Öğle arasındayız kantine gidiyoruz sende tek kalma diye uyandırdım. " dediklerine göz devirip çantamdan cüzdanımı ve sıranın altından telefonumu alıp kantine ilerlemeye başladım. Buğra gelip beni kolunun altına aldı . Her ne kadar sınsinirimi bozsa da seviyorum ya . Hepsinin benim için yeri çok ayrı .

İlk bölümü nasıl buldunuz?

Sizin yorumlariniz benim için önemli