"Aşkım benim ufak bir işim çıktı, size de iyi güneşlenmeler bayanlar."
"Ama bütün gün benimle vakit geçireceğini söylemiştin" açıkçası sinirlenmiştim dün gece beni eve yanlız yolladığı için üzgün oldugunu ama bunu yarın telafi edeceğini söylemişti ve o şimdi yine beni bırakıp gereksiz işiyle ugraşmaya gidiyordu...hemde tatildeyken.
"Jennie az kaldı coinler yavas yavaş yükseliyor hem simdi çalişirsam gelecekte ,yani seneye, seninle bir haftalık tatil planı yapabilirim, hatta tadaa" kai kısa şortunun cebinden çıkardığı milano tatil belgesini görmem için yüzüme sallamasıyla elinden aldım, "Yaa hayatım çok teşekkur ederim" diyerek tam onu öpecekmis gibi yaklaşıp sinirle kai'yi hemen arkasındaki havuza ittim. "SİKTİR GIT KAİ!!!" Daha sonra ise plaj havlumu alıp otelin icine girdim. İçeriden bikinimin üzerine giymek için tül elbisemi alıp kendimi seol'un deniz kenarındaki sokaklarına attım çünkü geldiğimizden beri burayı gezmeye vaktim olmamıştı ve burasının da en çok akşamı güzel olurdu...sessiz, sakin bir ortam...
Hava kararmıştı sokaklar ıssızdı. Tam tamına 4 saattir geziyordum ancak bu saatte toplasan 5-6 kişi görmüşümdür derken ara sokaktan çıkan 2 sarhoş adamla geriye doğru sendeledim ve onlara bakmamaya çalışarak hızlı adımlarla yürümeye devam ettim. Gece buraları biraz tehlikeli olurmuş, tabii hâla bikiniyle geziyorsanız biraz demek az kalır gibi.
Kendi kendime konuşurken evlerin birinden gelen bağırma sesiyle ürküp ara sokaklardan birisine girdim. Aslına bakarsanız sanırım kayboldum gibi gibi neredeyse birbirinin aynısı karanlık sokaklar, taştan duvarları olan eski tarz ve uzun evler derken tek farklı olan şey beni görünce farları yanmaya başlayan araba oldu, yavaş bir şekilde geri geri giderken birine çarptıgım için hızlıca arkamı dönüp duygusuz bakışlarıyla beni korkutan adama baktım, "İyi akşamlar hanımefendi, ancak Jimin bey sizi istiyor." Enseme giren iğneyle gördüğüm son şey karanlık olmustu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
365 Days ~JENMİN~
FanfictionAyak bileziklerimi tutup bacaklarımı daha da geniş açtı. Teleskopik çubuktan birkaç çat sesi çıktı. Bacaklarım çok geniş bir V şeklini aldı. "Lütfen" diye fısıldadım. Diyebilecek başka hiçbir şey aklıma gelmemişti. "Başlamamı mı yoksa vazgeçmemi mi...
