I LOVE YOU INFINITY {KTH}

Oyuncaktan Mutluluk

Sonunda gelmiştik... mezarlık. Soğuk , ıssız belki de bilmediğimiz ruhların sevdiklerini beklediği ya da aslında burda olmayan ruhları burda olduğu hayali ile ziyarete gelen yakınları... düşününce daha çok şey bulabilir veya yeni fikirler ortaya konabilir.

Taehyung'u mezarın başına götürmüştüm. Yine gözlerimden yaşlar akarken anlatmaya başladım. Sanki boğazıma koca bir düğüm atılmıştı, konuşurken canım yanıyordu.

Joonie - seni buraya getirdim çünkü ben yetimhaneye gidiyordum ve oradaki çocuklarla gönüllü ilgileniyordum ve hepsini çok seviyorum çok büyük bir yer değil bazen kendimi evde gibi hissediyorum. Onlar küçücük bir oyuncağa bile sevinç çığlıkları atan masum melekler. Burda yatan ise hyesu onu...çok severdim her yetimhaneye gittiğimde bana elleriyle yaptığı resimleri verirdi. O çok hastaydı ve son günlerini geçirmesi için elimden ne geliyorsa yaptım . Oyun oynarken ,resim çizerken , dans ederken ya da yemek yerken durup bana kaç günüm kaldı diye sorardı ne diyeceğimi bilemezdim elimden geldiğince onunla dışarı çıkardım birçok yere gittik... Favori yerimiz ise han nehriydi. Kendi aramızda bir dilek töreni yapardık. O hep öldükten sonra anne ve babasına kavuşmayı dilerdi ben ise onun dileğinin kabul olmasını. Işte böyle bugün tam iki ay oldu . Daha on yaşında küçük bir kızdı . Onun cenazesinde ağlamadım üzgün gözükmüyordum ağlayamıyordum daha doğrusu bir tek ben ve yetimhane görevlisi vardı. Onu gömdükten sonra görevli gitmişti ve ben kalmıştım çiçek topluyordum
Elime bir anda diken battı ve sabahtan beri ağlayamayan ben bir anda hüngür hüngür ağlamaya başladım . Canım acımıyordu.

Tae- b-ben ne desem bilemedim Joonie ama...çok üzgünüm.

Jooniee-yetimhaneye uğrayalım mı?
Ama ilk önce bir şeyler alalım.

Tae- neden olmasın deyip yumuşak bir şekilde gülmüştü.

Çok fazla oyuncak ve çerez almıştık. Çok sevineceklerdi.

Yetimhaneye varınca beni gören çocuklar bana doğru koşmaya başlamıştı. Ben de onlara koştum.
Sonra hepsi bana sarılmıştı çok mutlu olmuştum ve bir ses duyuldu.

Tae- hepsini nasıl taşıyayım???

Ve herkes gülmeye başlamıştı.
Çocuklar çok mutlu olmuştu. Sonra ise beraber zaman geçirmiştik ve benim evime gitmiştik. Tae dik dik bana bakıyordu.

Jooniee - sorun ne?

Tae - neden bu kadar iyi olmalısın.
Deyip ağlamaya başlamıştı.

Jooniee- ne? Neden ağlıyorsun şimdi?

Tae - Sadece seni öyle görünce çok tuhaf hissettim çok güzeldiii. Onlarla bu kadar ilgili olman beni duygulandırdı.

Joonie- kahve?

Tae - neden olmasın. Deyip tebessüm etmişti.

Ve beraber kahve içerek günü bitirmiştik.