2.

8 1 0
                                    

Aynı bardaydım. Yine, o günki gibi Taehyung'un ısrarları üzerine buraya gelmiştim.

Üzerimde dar bir pantolon ve düğmeleri gereğinden fazla açık olup köprücük kemiklerimi gözler önüne seren bir gömlek vardı. Siyah saçlarım, dağınık bir şekilde gözlerime doğru uzanıyordu. Diğerlerine göre saçlarım fazla uzun gelebilirdi fakat ben böyle kullanmaktan oldukça hoşlanıyordum.

Taehyung'la birlikte ilk geldiğimde oturduğum yere yayılarak oturmuştum. Gözlerim ara ara içtiğim, elimde döndürüp durduğum içkideydi fakat bir yandan da Taehyung'u dinliyordum. Birinden bahsediyordu ve o'nun ilgisini çektiğini dile getirmişti. Başımı omzuna yaslayarak oturduğum yerde daha da yayıldım. Birden fazla gözün üzerimde olduğunun farkındaydım fakat umursamıyordum. Dün gece sıklıkla olduğu gibi çok fazla uyuyamamıştım ve uykum vardı. O an için umursadığım tek şey buydu.

"Aynı kediye benziyor, o'nu mıncırmak istiyorum!" Taehyung'un heyecanlı sesi ile ne ara kapattığımı bilmediğim gözlerimi açmış ve hafifçe irkilmiştim. Başımı omzundan kaldırdım ve elimdeki içkiyi tek hamlede içerek masaya bıraktım.

"Belki de o'na 'kediciğim olmak ister misin?' diye sormalısın." Alayla sarf ettiğim cümlelerin ardından bana kınayarak bakmış ve gözlerini üzerimden çekerek etrafta bakışlarını gezdirmişti. Bir süre ortalıkta oyalanan gözleri, aniden bir noktada duraksayıp irileşmişti.

"Siktir, burada." Umursamazca bakışlarını takip ettiğimde beni izleyen gözlerle karşılaşmıştım. Bu o'ydu. Kriz geçirirken yanında olduğum adam.

O günden beri 2 hafta geçmişti ve o'nu bir daha görmemiştim. Açıkçası, tekrar göreceğimi de düşünmüyordum. Taehyung'un dedikleri zihnime düştüğünde kaşlarımı çatarak o'na döndüm. Büyük bir hayranlıkla o noktayı izliyordu.

"Bize bakan adamdan mı bahsediyorsun?" Taehyung sesimle kendine geldiğinde bana bakmış ve saniyelik gözlerini oraya çevirerek tekrar bana bakmıştı.

"Hayır, o'nun yanındaki mint yeşili saçları olan afetten bahsediyorum." Gözlerimi tekrar o'na çevirdiğimde üstünde oyalanmayarak yan tarafında oturan dört adama baktım. Hepsi gülerek bir şeyler konuşuyorlardı. Arada bana bakan adama bir şeyler söylüyorlardı fakat o gözlerini üzerimden çekmeyecek kısa cevaplar veriyor ve arada elindeki kırmızı şarabını yudumluyordu.

Dört adamı boş vererek o'na odaklandım. O günkinin aksine güçlü bir görüntüsü ve bakışları vardı. Saçları özensizdi ve üzeri siyah kıyafetlerle kaplıydı. Kulaklarında ve dudaklarında piercing bulunuyordu. Boynundan aşağı doğru inen bir dövme vardı fakat ne olduğunu anlayamamıştım. Gözlerine baktığımda, bakışlarının gömleğimin açık bıraktığı noktalarda oyalandığını fark etmiştim. Hafifçe güldüğümde hızla gözlerini yukarı taşıyarak gülüşüme odaklanmıştı.

Bakışlarımı o'ndan çekerek Taehyung'a baktım. Hipnoz olmuş gibi aynı noktaya baktığını gördüğümde gözlerimi devirerek ona yanaştım ve kollarımı beline dolayarak başımı boynuna yakın bir yere yerleştirdim. İlk irkilmiş fakat sonradan bir kolunu gevşekçe bana sarmıştı. Sıcaklığıyla mayıştığımda gözlerimi yummuş ve mırıldanmıştım.

"Taehyung, artık gidemez miyiz?" her an uykusuzluktan bayılabilirmişim gibi hissediyordum.

Gözlerini bana çevirdiğini hissetmiştim fakat gözlerimi yummaya devam ettim. Muhtemelen şu an bana kaşlarını çatmış bir şekilde bakıyordu.

"Yine uyumadın değil mi?" Sesindeki azarlayacı tonu umursamadım. "Uyumadım değil, uyuyamadım."

İç çekti. "Eve gidince yine uyuyamayacaksın." Haklıydı. Omuz silktim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 02, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Hurts / KookMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin