PAPATYA Yağmurları

8 2 0
                                    

Soğuk yağmurlarda eskiyordu şehrin kaldırımları,
"Gök bizden nefret mi ediyor?"
Tartışmaları vardı televizyonda.
Oysa ben,
Biraz daha ıslanmak için yollara atıyordum bedenimi.
Seni arıyordum gök şelalesi altında.
Her taşın altında Kokunu geziyordum.
Seni tanıyınca bulduğum çocukluğum geliyordu aklıma.
Çıplak Ayaklarla basıyordum yere.
Evet soruyorlar,
"Bu adam delimi?" Diye
Bilmiyorlar çünkü seni bulmadan dinmez bu yağmur.
Güneşi senle tanıyan biriyim ben.
Sensiz uzun gecelerde,
Yaz yağmurları dinledim.
Ne demişti Tanpınar,
Ben seni sevdiğim zaman, bu şehre yağmurlar yağdı.
Unutuyorlar her seferinde,
Seni sevmeden ben,
Yani hiç tanımadan seni...
Bu şehir iki kaya bir kesik ağaçtan ibaretti.
Ve işte şimdi bol suyla,
Sususluktan ölme vakti.
İnsanız ya sonuçta,
Boynumuzda ipimiz varken de ölemiyoruz.
Seni bulabilme ihtimali varken.
Biz ölümü bir türlü sevemiyoruz...
Hala soğuk yağmurlarda eskiyordu şehrin kaldırımları,
Ve iniltili bakışlarıyla seni geziyordu adamın biri.
Her çiçekten gelen kokuna koşuyordu.
Çiçekler, bu yağmurun en günahsız acı çekeni. 
Bir gün daha göreyim diye seni
Ayağım bütün çiçekleri çiğnedi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 21, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Papatya YağmurlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin