21

3.5K 275 106
                                    

-chaelisa özel bölüm-

"jennie'nin sırf sevişemeyelim diye üç tabak yemek yediğine inanamıyorum." yaklaşık iki saat süren akşam yemeğimizin ardından sonunda lisa'yla birlikte odamıza gelmiştik. jennie, kendince oluşturduğu totemler yüzünden bir saatte bitebilecek yemeği iki saate uzatmak için elinden geleni yapmıştı. aklınca, saat geç olursa sevişmeyeceğimizi düşünmüştü ama lisa'nın bakışlarından da anladığım kadarıyla üç kat daha ateşli bir gece yaşayacaktık.

"tüm masayı dağıtmamak ve seni kucaklayıp odaya getirmemek için kendimi çok zor tuttum." diyerek aynanın karşısında dikilen bana yaklaşırken hızlanan nefeslerimin ve göğüs kafesimi delmek istercesine atan kalbimin farkındaydım.

lisa'yla çıkmaya başladığımızdan beri bu konuda endişelerim olduğunu ve ufaktan da korktuğumu bildiği için hiçbir zaman ısrar etmemişti. arada bir şakayla karışık şansını denemiş olumsuz cevap verdiğimde moralini bozmadan bana sarılıp saçlarımla oynamaya devam etmişti. benim için yaptığı onca fedakarlıktan sonra bunu yapmam gerektiğini biliyordum.

güzel bir gece geçirmeli ve sevgimize sevgi katmalıydık. şimdilik bütün istediğim ve düşündüğüm buydu. arkama geçerek göğsünü sırtıma dayayan ve başını omzuma koyan sevgilim de aynı şeyleri düşünüyor gibiydi.

belime sardığı kollarına tutunurken sakinleşmeye çalışıyordum. birkaç yumuşak dokunuş belki çok işime yarayabilirdi.

"sakinleş, güzelim. istemediğin hiçbir şey yapmam, biliyorsun." söylediklerine hızlıca kafa salladığımda gülümsemişti. burnunu boynuma daha çok bastırıp kokumu derince içine çektiğinde titremiştim. öyle ki, bütün vücudum titremişti. lisa bunu fark ettiğindeyse gülümsemesi büyümüş beni kendine çevirerek yüz yüze bakmamızı sağlamıştı.

"gerçekten istiyor musun?" yüzüme gelen saç tutamlarımı okşarken söylemişti. bir şeyler yapmam gerekiyordu. normal hayatta bizi dışarıdan görenler ikimizin de utanmaz olduğunu söyleyebilirdi ama başbaşa kaldığımızda işler değişiyordu. utanıyordum... hem de öyle utanıyordum ki yanaklarım bile kızarıyordu.

şimdi ise utanmanın sırası olmadığını bildiğimden verebileceğim en güzel cevabı vermiştim. ellerimle lisa'nın yüzünü kavrayarak kendime çektiğimde ne yaptığımı çok sonradan fark etmiştim.

aniden birleşen dudaklarımız sanki yıllardır bu anı bekliyormuş gibi uyum sağlamıştı birbirine. çok geçmeden kaygan dilini dudaklarım arasında hissettiğimdeyse benim için bütün ipler kopmuştu.

bir bacağımı beline dayadığımda istediğim şeyi anlayarak diğer bacağımı da kavramış, beni kucağına almıştı. avuçlarım arasındaki yüzünü baş parmağımla nazikçe okşarken diğer yandan birbirine değen dillerimizle kendimden geçiyordum. zaman geçtikçe dudaklarım kaşınıyor, daha da fazlası için yalvarıyorlardı.

eteğimin altında lisa'nın ellerini hissettiğimde öpücüğümüzü bir anlığına durdurmuştum. sesli bir şekilde dudaklarından ayrıldığımda kaşlarını çatmıştı.

"sorun ne, bebeğim?" derin bir nefes verdikten sonra boynumu yakan saçlarımı geriye atmıştım. hâlâ lisa'nın kucağındaydım ve o halinden gayet memnun gibiydi.

kendime gelmem gerekiyordu. harika bir ön sevişme yaşıyorduk ve bunu mahvetmek üzereydim. daha önce sadece bir kez sevgilim olmuştu ve o da bir erkekti.

lakin lisa benim gibi değildi. daha önce birçok kızla çıkmıştı ve eski sevgilileri gerçekten çok güzel kızlardı. bu yüzden endişelerim vardı. beni beğenmeyeceğinden veyahut istediği zevki ona veremeyeceğimden korkuyordum.

bütün kontrolü eline alması gerekiyordu çünkü ben pek bir şey bilmiyordum. yine de bu durum onu yorabilirdi ve hatta sıkılabilirdi de.

bu yüzden ellerini eteğimin altında hissetmek henüz ciddiliğini kavrayamadığım gerçekleri yüzüme vurmuştu.

hâlâ şaşkın bir şekilde yüzüme bakarken ne diyeceğimi kesinlikle bilemiyordum.

beni kolları arasında taşıyan kadın, beni çok seviyordu... her hareketinden ve bana her bakışından anlıyordum bunu. o nedenle bu kadını üzmek en son isteyeceğim şey bile değildi.

şu an istemediğimi söyleyip kucağından insem, anlayışla karşılayıp sabaha kadar yanımda durarak yanağımı okşayacağından adım kadar emindim ama bunu yaparsam büyük hayal kırıklığı yaşayacağını da biliyordum.

o yüzden hiçbir şey demeden tekrar dudaklarına yönelmiştim. öpücüğümüz yeniden başlamıştı ki bu sefer ayrılan lisa olmuştu.

"istemiyorsan gerçekten yapmayabiliriz chae. daha önümüzde çok zaman var." dediğinde bir kez daha anlamıştım ne kadar şanslı olduğumu.

"istiyorum lili. çok istiyorum hem de." gülümseyerek tekrar bir araya geldiğimizde eskisinden daha yavaş ve yumuşak bir öpüşme başlatmıştık. bu sefer daha fazla aşkla öpüyorduk birbirimizi.

alt dudağımı yavaşça emdiğinde sanki canımı yakmaktan korkuyormuş gibi yavaşça yatağa yatırmıştı beni. kollarım hâlâ boynuna tutunurken dudakları arasına inlemiştim.

bu hareketim hoşuna gitmiş olacak ki gerilen dudaklarından güldüğünü anlayabiliyordum. daha sesli gülmeye başladığında kaşlarımı çatıp geri çekilmiştim. "neye gülüyorsun?"

"sence jennie ve jisoo şu an ne yapıyordur?" dediğinde ben de gülüşüne eşlik etmiştim. sahi, ne yapıyorlardı?

"büyük ihtimalle jisoo duştadır ve jennie de onun çıkmasını beklerken gizlice jisoo'nun çoraplarını koklayarak ağlıyordur." söylediklerime büyük bir kahkaha attığında gözlerim önüne serilen dişlerinden öpmüştüm.

gece uzundu ve ben bu kadına çok aşıktım.












-
bu asıl smut değil çünküüü
asıl smut jensoo ablalarımıza gelecek

chaelisa özel bölümü yapmak için böyle minik bir şey yazdım.

jensoo için daha güzel fikirlerim var

okuduğunuz için teşekkürler💕

okuduğunuz için teşekkürler💕

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
where did u get from?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin