Obsessive-Dahjin#Tamamlandı#

1.3

3 gün sonra

//Dahyun//

-Unni! Hadi! Jin erken gitmiştir!

-Tamam Dahyun!

Mina unni sonunda gelebildiğinde arabaya binip onu normalde benim gitmem gereken parka götürdüm.

Iki ay önce Jin'e mesaj atarken aklımdaki düşünce ona başka biri gibi yazıp kendime aşık etmekti ama şu an vazgeçmiştim. Mina unni'yi oraya götürecektim. Konuşacak ve Jin ile bir süre takılacak. Sonrasını ise hala düşünmemiştim. Mina unni büyük olasılıkla ondan ayrılacaktı çünkü o aslında Jimin'i seviyordu. Ama orası nasıl olacak hala daha düşünmemiştim

-Geldik. Hadi bakalım. Unni. Biliyorsun onunla konuş ama o teklif etmedikçe sevgili olma. O teklif etmezse zaten hiç sıkıntı olmaz sen de direkt Jimin'e açılırsın

-Tamam tamam

Jin gelmişti ve bankta bekliyordu. Arabadan inip Mina unni'yi o tarafa yönlendirip ben de bir çalının arkasından izlemeye başladım.

-Jin?

-Mina? O... O sen miydin? Bilinmeyen kız?

Mina unnim gülümseyip kafasını olumlu anlamda sallayınca Jin ona sarılmıştı

Sevdiğin adamı kendi ellerinle kaybettin Dahyun... Bunlar senin suçundu.

Ağlamaya başlamıştım. Normalde bu iki ayda bana aşık olması gerekiyorken o bilinmeyen kıza aşık olmuştu. Biraz sonra ağzımdan ufak bir hıçkırık çıktığında hemen ağzımı kapatıp oradan uzaklaşıp arabama bindim.

-Bu senin eserindi Kim Dahyun! Şimdi izle yazdığın aşk hikayesini!

Kendi kendime kızıyordum. Daha fazla ağlamaya başlayınca birine daha anlatmam gerektiğini düşünüp Taehyung'un yanına gitmiştim.

//Jin//

(...)

Ona sarıldığımda bir hıçkırma sesi duymuş ve etrafa başkmıştım.

Dahyun? O neden burada ve neden ağlıyor?

Kafama takmamaya çalışarak Mina ile konuşmaya devam ettim ama konuştukça anladığım tek şey bu gerçek bilinmeyen kız değildi. Mina onun gibi biri değildi.

Bundan emin olmak için soru sormalısın Jin

-Mina?

-Evet?

-En sevdiğin renk?

-Pembe

O gerçek bilinmeyen kız değil! Yanlış cevap verdi!

-Peki ya... Uzun saç mı kısa saç mı?

-Hımm.... Emin değilim ama omzumun birkaç santim altında olsa yeter bence.

Yine yanlış dedi! Bilinmeyen kız uzun demişti!

Son bir soru daha sorup emin olmalıydım

-Peki saçının doğal rengimi boyalı saç mı?

-Ben asla saçımı mor, mavi, yeşil tarzı renklere boyatamam. Orjinal rengi tercih ederim.

-Daha fazla oynama

-Anlamadım?

-Mina... O sen değilsin. Boşuna uğraşma.

-Ne.? Nası-

-Sonra konuşuruz. Ben gidiyorum şimdi.

Konuşmasına izin vermeden oradan uzaklaştım.

//Dahyun//

Zile basıp beklemeye başladım. Hala daha ağlıyordum.

-Dahyun? Ne oldu sana?

-Hoseok oppa!

Sesim titriyordu. Ona sarıldığımda ağlamam daha da şiddetlenmişti

-B-Ben Taehyung ile k-konuşmak için ge-geldim

-Gel hadi Taehyung içeride.

(...)

-Oha! O kız sen miydin yani!

-Evet. Bendim.

-Sen de az değilsin Dahyun-ah. Resmen Jin hyungu kendine aşık etmek için başka biri gibi davranmışsın

-Davrandım da ne oldu Tae! O şu an Mina'nın yanında onun o kız olduğunu düşünüyor

-Bence... Ç-çok yanılıyorsun Dahyun.

-O yüzden mi parkta ağlıyordun Dahyun?

Kafamı çevirip kapıya baktım. Jin... Buradaydı. Bizi duymuştu.

-J-Jin?

~Bölüm sonu!!!!!