Merhaba ben Ece Varlı. Bu haftasonu benim doğum günüm 17 oluyorum sınıfta,okulda, serviste hatta evde bile anlam veremedigim şeyler oluyor.Benimle ilgili çünkü berra ailemle konusup bu hafta sonu sinema icin izin almistı(ki annem normal şartlarda izin vermezdi). Torioum avm de sinemaya gidip alışveriş yapacaktık.
Haftanın son günü ve benim dogum günüm... Servis geldi ama biseler olmuştu kesin bizim servisin maskotu cem yine birine şaka yapacak diye düşünüyordum ama herkes herzamankine gore fazla sessiz ve sinir bozucu şekilde sakin.. Sonunda okula vardık ve bugün benim doğum günüm sınıf veya servisten kimse kutlamadı. hatta bugün lanetli gun gibi sınavlar yüzunden kimse sevmiyordu. Aslında üzülmedim çünkü hepsiyle yeni tanışmıştım. Ve benim doğum günümü hatırlamalarını bekleyemezdim.
Tenefüs zili çaldı. Berra figeni alıp dışarı çıkardı. Burcu telefonunu alıp yanıma geldi. Aslında en sevdiğim arkadaşım burcu çünkü onla ortak yanlarımız çok. Neyse. Burcu bir anda
"biliyormusun ben en çok karamelli pasta severim sen nasıl pasta seversin ?" Diye sordu.
"Aslında bende karamelli severim ama sınavdan yeni çıktık bu soru ne alaka ☺"
"ya nebiliyim ece aşerdim galiba "
burcu her zaman komik ve güzel bir kızdı bir gün çıkışta ısmarlama sözü verdim..
Ders başladı. Berra ve burcu gizli konuşuyorlardi ardından notlar almaya başladılar. Artık şüphelenmişti bunlar doğum günüm hakkında birşeyler planlıyorlardı... Sanırım haklıydım çünkü bir sinema için abartılı bir giyim ve makyaj istediler benden. Eve gidip annemin ağzını aradım ama oda bana birşey söylemedi. O gün öyle geçti.
Figen beni almak için eve geldi, mavi dizüstü elbisesi ve omuzlarına kadar olan saçıyla gerçekten çok güzel görünüyordu. Ben siyah beyaz çizgili elbisemin altına siyah babetlerimi giydim. Meltem saçlarımı maşa yapmıştı. Torioum avm ye gelmiştik. Berra,burcu ve yirmiye yakın arkadaşım bizi kapıda karşıladı. Üst katta birşeyler atıştırmak istediler ve menüye bakarken berra elinde bol karamelli ve krokanlı üstünde iyiki doğdun ece yazan pastayla cıkageldi. Herşeyi anlamama rağmen gözlerim doldu ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Burcu beni öyle görünce:
"aa şebek ağlaman için yapmadık üflede yiyelim artık."
Dedi. Aslında haklıydı çünkü Rüzgar da oradaydı. Burcu Rüzgar ve Deniz'inde burda olduğunu onların yanında salya sümük ağlamanın komik ve itici olduğunu söyledi.
Rüzgar kumral, yeşil gözlü ve çok yakışıklı bir çocuktu. Buraya gelmesi bile benim için çok büyük bir hediyeydi ama o kadar nazikti zevkliydide ince kolyenin ucunda parlayan kartanesi, şeklinde kolye almıştı. Ona karşı hissetiklerimin aksine o bana arkadaş gözüyle bakıyordu hatta sevgililerini bile anlatıyordu.
Deniz, burcunun platonik aşkı. Sabahtan akşama kadar hiç bıkmadan söyleyeceği, izleyeceği tek insan. Uzun esmer renkli gözlüydü Deniz.
Artık sakinleşip mumları ufledim kızlar hep bir ağızdan "Ece dilek tutmayı unutma" diye cırladılar o an onları ve ruzgarı asla kaybetmemeyi diledim... Pastayi kestikten sonra ortaya atlatıp müziğin sesini yükseltmesi için Burcuya fısıldadım... Rüzgarın ve hafif alkolün etkisiyle kendimizi müziğin kollarına bıraktım... Doğruyu söylersem bugün aklımda kalan en güzel şey Rüzgar la göz göze yaptığımız danstı... Tabi arkadaşça
Eve baya geç döndüm, annemin bakışları hiç iyi değildi. alkolün de etkisiyle ayakta durmak zordu benim için... Annem beni cezalandırdı ama onun siniri çabuk geçer çünkü dayanamaz benim çeneme ☺
Gün erken başladı. Çalan alarm resmen egemenliğini vücudunda ilan etmişti. Ruhum dirensede kendimi dusta buldum... Servis erken gelmişti... Burcuyla farklı semtlerde oturuyorduk o yüzden servis çekiliyordu. Bugün burcu koşarak yanımıza geldi, çok garip bir ifadeyle rüyasını anlattı
-"rüyamda bir yurtta kalıyoruz,ve benim karnım cidden aç gizlice mutfağa giriyorum dolapta 12 tane pasta var tam yerken müdür geliyo acaba ne anlamda yaa?"
Berra atladı.
" Kesin canın pasta çekti."
Dedi,sinsice gülerek. Burcu onun bakışlarını aldırmadan devam etti
"ha bu arada bilin bakalım müdür kimdi? Deniz... Ya Deniz in benim rüyamda ne işi varabi sevgilim olsun arkadaşım olsun ama müdür ne alaka?"
Figen gözlerini kısarak burcu ya baktı.
-"bak Burcu bu çocuk seni yönetmek istiyor. Yani başka açıklaması olamaz..."
"saçmalama figen. Çocuk benim duygularımı bilmiyor bile nasıl yönetmek istesin..."
Üçümüz aynı anda burcu ya bakarak :
"ya seviyorsa?"
Aslında haklıydık Deniz Burcu yu gerçekten seviyorsa...
Burcu boşyere üzülüyorsa...
Burcu olanlar karşısında sesizce bizi izliyordu,öğretmen fısıldamaları duymuş olmalıydı çünkü bize doğru geliyordu. Bizim sorunumuzun olup olmadığını sordu ve biraz daha sessiz olmamızı istedi.
Zil çaldığında berra figen inin kolunu tutarak soluğu Deniz ve Rüzgar ın yanında aldı. Burcu nun rüyasını ondan izin almadan Deniz e anlattı. Deniz duydukları karşısında şaşkınlığını gizlemeye çalışarak olanları komik bir hale soktu... Bazen berraya nasıl kataniyoruz anlamıyorum, neyse ki figen denize herşeyi komik şekilde anlatti attığı yalana kendi bile inanmayarak.
