Merhabalar! Eğer ilk defa benim hikayelerimden birini okuyorsanız size kocaman hoşgeldiniz demek istiyorum. Umarım beğenirsiniz ve eğlenirsiniz. Bu kitabın kurgu olarak biraz farklı olduğunu söylemek istiyorum. Bilim kurgu ile aşkın tamamen birleştiği bir hikaye okuyacaksanız. Zaman yolculukları, yapay zekalar ve ileri teknoloji ile karakterlerimiz bir hayli içli dışlı. Yorumlarınızı eksik etmeyin. Kitabı yayımlama tarihim 22.04.2020 ve siz de başlama tarihinizi bırakabilirsiniz.
Başlamadan önce bu kitabı yayımlamada oldukça ısrar eden, bir günde yayımlamamı sağlayan spectrelarry ve "Baksana çok saçma bir şey yazdım," diyip attığım fakat ardından beni güzel olduğuna ikna edip devam etmemi sağlayan poeticlem 'e tüm teşekkürlerimi sunuyorum.
Emlakçı evi konusunda oldukça hassastı ve neredeyse her konuda Harry'yi bilgilendirmiş ve delicesine tembihlemişti. Harry oldukça zor bela anahtarı almış, şu anda da evine doğru arabasını sürmeye başlamıştı.
Beyaz, oldukça lüks ve büyük yeni evine vardığında derin bir 'oh' çekti. "Garaja park et ve kapan," dedi arabasına ve eşyalarını hızlıca topladı. Arabadan çıkıp evin giriş kapısına geldiğinde kapıda mavi gözlü bir oğlan belirdi. Yapay zeka bu olmalıydı ve çok az da olsa tırstığını inkar edemezdi.
"Hoş geldiniz, Bay Styles. Lütfen kartı elime okutunuz." Harry anahtar olarak verilen kartı hızlıca hologramın eline okuttu ve kapının açılmasını izledi.
"Ben Louis. Bir yapay zekayım ve yeni evinizim. Yaptığım araştırmalara bakılırsa buradan önce sakin bir kasabada yaşıyormuşsunuz. Neden beni seçtiğinizi söyler misiniz?"
Harry'nin yüzünde büyük bir gülümseme oluştu ve karşısındaki holograma doğru yaklaştı. Çok farklı hisler içerisindeydi ama şimdiden Louis'den hoşlanmıştı.
"Tanıştığıma memnun oldum, Louis. Değişiklik seven bir kişiliğim olduğundan dolayı buraya taşındım," dedi ve evin içinde turlamaya başladı. Evi sanal turla gezmiş olsa da gerçeklik her zaman daha farklıydı.
"Anlıyorum, Bay Styles. Arzu ettiğiniz bir şey var mı yoksa önce evi mi gezmek istersiniz?" Harry ardında olduğunu bildiği holograma tüm vücudunu döndürdü ve sakince cevap verdi:
"İlk olarak bana Harry demeni istiyorum ve kırmızı şarap şu an hiç fena olmaz." Hologramın yüzünde minik bir sırıtış oluşurken mutfaktan birkaç ses geldi. Louis, ev olsa da tamamen gerçek bir insan gibi gözüküyordu. Ev sahibinden aldığı bilgiye göre insan duygularını tanımlamada ve işlemede de oldukça iyi bir yapay zekaydı kendisi.
Harry duvardaki ekranlara bakarken yanında küçükken yaptığı araştırmadan öğrendiği televizyon çizgi dizisi olan Jetgiller'den fırlamışa benzeyen bir robot belirdi. "Aman tanrım! Bunlar bu kadar sessiz olmak zorunda mı?" diye yakındı ve kadehi eline alarak Louis'ye döndü.
Louis yapay ama oldukça gerçekçi bir kahkaha atarak Harry'nin hissetmeyeceğini biliyor olsa da elini koluna koydu. "Buna alışmak biraz zaman alabilir, Harry ama rahat ol. Beni istediğin zaman kapatabilirsin, biliyorsun değil mi?" Harry başıyla onayladı ve şarabından büyük bir yudum aldı.
Ev muhteşemdi! Louis ise.. Harry'yi korkutacak derecede yakışıklıydı. Onu kim tasarlamıştı? Harry'nin beyni çok yaşlı olmasa bile bu olanların hepsi ona hayal ürünü gibi geliyordu fakat dünyanın çoğu yapay zeka teknolojilerine geçeli yıllar olmuştu. Her tarafta android görmek şaşılacak bir durum değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zamanın İçinde / Larry Stylinson
Science Fiction"Sana dokunmak, seni hissetmek, seni koklamak istiyorum. Tam buradayken, tam karşımdayken neden bunları yapamıyorum?" - Harry; teknolojiye oldukça ilgili, yeniliklere açık, araştırmacı bir kişiliğe sahip üst düzey bir tarihçiydi. Küçük bir kasabada...