Selam A!Sadece sana şunu söylemek istedim:Ben sedece sen mutluyken varolmuyorum.
Bazı insanlar vardır,diğerleri gibi olmadıklarını idda edereler.Kimsenin kalbini kırmayacaklarını,güçlü olduklarını,düşünceli olduklarını...
YALAN.
Diğer insanlardan tek farkları durumlarının vahimliğinin farkında olmamaları ve kendilerini kandırmaları!!
Onlar öyle bir kalp kırarlar ki...Onlar öyle güçsüzdürler,öyle düşüncesizlerdir ki...
A ile hala konuşuyorum.O öyle iyi bir oyuncu ki...Güçsüz olduğunu söyleyip ağlayan insanlara hayat dersi veriyor.İnsan sarrafı olduğunu sanıp birilerinin arasını yapmaya çalışıyor ama dibindeki insanın gözlerini en kolay şeylerde bile (Acı.sözlerine yansıyacak,dilini sivriltecek ve rol yaptıracak,rol yapmaya itecek kadar...)okumaktan aciz...Başkalarının hayalini yaşadığını bilip mutlu olmaktan aciz...
Rol yapıyır işte.Keyfi yerindeyse -mutlu değil eğlenir durumda olduğundan- gülüyor da.
Gülüyor da.
O gülerken o kadar yakınız ki...ben kör taklidi yapıyorum o bilgin.Ben seviyesine iniyorum o kendi yansımasıyla dalga geçiyor...Gülüyoruz.O an en yakınıyım işte.Çünkü gücü bana yetiyor.Beni anlamaya.
Aslında o öyle sanıyor.
Görünce selam vermeler,espriler...Sonra incir çekirdeğini doldumayacak ve onu yıkan bir olay geliyor başına.Yıkılması onun zihninin basitliğini,düşüklüğünü gösteriyor.o bunu düşünmüyor tabi.
Ona aynı şekilde davranıyorum ama o an onun için yokum ki! Çünkü onun için ekstrayım. O olunca eğlenirim gider gibisinden.Ama aslında aklındaki düşünce asla bu değil.O beni sever.Ama bunu ancak mutluyken farkeder.
Seni istediği gibi tersleyebileceğini sanıyor.Sen de bazen üzülüyorsun ,yıkılıyorsun...Ama o bunları görmüyor.Çünkü sen kendi sorunlarınla insanların canını sıkmayı ve onların kalbini kırmayı kendine hak görmüyorsun.
Sevgili A,seninle arkadaş olmayı seviyorum.Ama sana acıyorum. Bunu asla yüzüne söylemedim.En diptesin.Yaşadıkların değil düşündüklerin için.