YUMURTA DÜNYADIR

613 95 73
                                    


"Dışımızda gördüğümüz şeyler içimizdekilerin aynısıdır. İçimizdekinin dışında başka bir gerçek yoktur. İnsanların çoğunun gerçeğe bu kadar aykırı bir yaşam sürmesinin nedeni, kendileri dışındaki görüntüleri gerçek saymaları, içlerindeki dünyaya ise asla söz hakkı tanımamalarıdır. Evet bu mutlu kılabilir insanı. Ama insan bir kez işin bilincine vardığında, çoğunluğun izlediği yolu seçmesi diye bir şey söz konusu olamaz. Dostum Sinclair, çoğunluğun izlediği yol kolaydır, bizimkisi ise zor." (Demian, Herman Hesse)

Her gece rüyalarına uğrayan çocuğun çığlıklarıyla, yalvarışları ve bağırışlarıyla baş etmek zordu. Vicdanı bir raftaydı ancak asla tozlanmıyordu.

Herkesi suçlamak istedi Yoongi; Tanrı'yı, kralı, Taehyung'u, sürgün edildiği kasabayı ve orada yaşayan insanları. Her birinin bencilliğine kızdı. Bencillikleri ve kendi doyumsuz istekleri yüzünden hep kurban edilenin kendisi olduğunu düşünmüştü, ta ki Jeon oğlanına kadar.

Kendi pasaklı ruhu ise kabullenmekte zorlanıyordu fakat o bencillerden birini yutu vermişti. Bundan her ne kadar utanıyor olsa da itiraf edebilirdi, bir kere bile olsa bencillikle kadeh tokuşturan taraf olmak, bir Tanrı gibi hissettirmişti kendisini. Kendi iradesine sahipti.

Yine de yapamazdı. Bunun bir sonu yoktu. Üstelik raftaki vicdanı da gün geçtikçe ağırlaşıyordu.

Yeni yeni beline yetişen buğday başaklarına değip geçen elleri ürkütüyordu onu. Birazdan en büyük bencilliği yapacaktı belki de ve elleri de ortak olacaktı ona fakat sonunda yeniden bir Tanrı gibi hissedecek ve belki de, gerçekten de bir Tanrı, birinin ihtiyaç duyduğu bir Tanrı olacaktı, kim bilir.

Üzerinde uçuşan kargalara baktı. Artık saçları, tıpkı onların tüyleri gibi kapkaraydı. Bu buğday tarlasındaki bir başka karga gibi hissediyordu kendini.

"İçimde dışarı çıkmak isteyen bir şey vardı, ben onu yaşamaya çalışıyordum yalnızca. Neden böylesine güçtü bu?" (Demian, Herman Hesse)

Kafasını maviyi, turuncuyu, pembeyi, kırmızıyı ve sarıyı ağarlayan gökyüzüne çevirdi. Beyaz da bulutlarla birlikte oradaydı. Fakat siyah...

Parmakları arasındaki silahı çenesi ve boğazı arasında kalan boşluğa yerleştirdi. Bir parmağı tetiğin üzerindeydi. Kargalar üzerinde uçuyordu ve tetiği çekmeden hemen önce işitti: "İnsan pek çok şeydir ancak mantıklı değildir. İşte, tam da bu yüzden; tetik çekmek için bir parmaktan fazlası gerekir."

***
Buraya kadar okuyan herkese çok teşekkürler. Umarım bu one shot'ı da beğenerek okumuşsunuzdur. Hepinizi çokça öpüyorum. Kendinize iyi bakın.
23.04.2020


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
buğday tarlasındaki kargalar ;; yoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin