[TAMAMLANDI]
On yedi yaşındaysanız,notlarınız kötüyse ve en yakın arkadaşınıza aşıksanız...Hayatınız çok zor olabilir...O zaman,Eray gibi Serdar Ortaç dinleyerek,efkarlanabilirsiniz.
İki erkeğin aşkını anlatıyor...Sevmeyen varsa okumasın...
-Berce...
Kuzey ile buluşmuştu ve gece yarısına kadar takılmışlardı sonrasında içmeye gideceklerdi ki Eray "HASİKTİR!"Diye bağırarak Kuzey'in yanından koşarak ayrılmıştı.
Bugün Enes'in babasının, ölüm yıldönümüydü...
Nasıl aklından çıkabilmişti ki?
Apartmanın önüne geldiğinde Âmir ve Edhem'in az ileride gidiyor olduklarını gördü.Eray,sinirle saçlarını çekiştirerek zile bastı.
Açılan kapı ile demir kapıyı ittirerek merdivenlerden hızlıca üçüncü kata çıktı.Kapıyı çalarken stresle parmaklarını ısırıyordu.Didem teyze kapıyı açtığı zaman gergince gülümsedi."Odasında..."Kadıncağız üzgün bir şekilde mırıldandı.
Enes,cam pervazında oturmuş,sigara içiyordu ve gördüğü kadarıyla bir paket bitirecek şekilde içmişti.
Eray,kapıyı kapatarak yavaş adımlarla kızarmış gözleri ile dışarıyı izleyen çocuğun yanına gitti.
Her sene bugün, beraber vakit geçirirlerdi. Eray,kafasını dağıtması için komik şeyler yapardı...Enes her ne kadar gülmese bile. Gece yarısı olmadan yorgunlukla uyuyakaldığı zaman Enes onun kırmızı saçlarını 'Bugün yanımda olduğun için teşekkür ederim.' Dercesine sabaha kadar okşardı.
Ama bugün Eray gelmemişti,babası gibi onunda temelli gittiğini düşünmüştü.
Şimdi, karşısında mahçup bir şekilde dikilen çocuğa baktı Enes.Bitmek üzere olan sigarasını söndürdüğü gibi Eray kollarını sıkıca ona sardı.
"Özür dilerim,özür dilerim...Nasıl unuttum aklım almıyor,seni yalnız bıraktığım için özür dilerim."Diye mırıldanıyordu Eray.Enes,elini çocuğun sırtına koyarak sıvazladı. Önemli değildi artık...Geçte olsa gelmişti sonuçta.
.
Eray sabaha kadar Enes'i eğlendirmek için bir çok şey yapmıştı.
Dans ederken Enes'inde ellerinden tutmuş hareket ettirmeye çalışmıştı ama pek bir işe yaramamıştı.Son ses Serdar Ortaç açarak, bağıra bağıra söylerken komşuların şikayeti yüzünden, kapatmak zorunda kalmıştı.Güneşin doğmasına yarım saat kala Enes'in kucağında uyuyakalmıştı.
Enes sigarasını içerken kucağında,elini tutarak uyuyan çocuğa baktı.Dumanı üfledikten sonra,sigrasını söndürdü ve kırmızı saçları sevmeye başladı.
.
Eray,gözlerini açtığında hala elini tuttuğu çocuğa baktı.Enes,yarı yatar halde başı yana düşmüş bir şekilde uyuyordu.
Biraz çocuğu izledikten sonra çıkmaya başlayan sakallarını,elini biraz daha yukarılara çıkartarak yanağını sevdi.
Enes'in kıpırdanmasıyla elini çekti dememi bekliyorsanız,yanılıyorsunuz.
Gözlerini yavaşça açan beden,boynunda hissettiği acıyla inledi."Noldu lan?"Diye endişe ile sordu Eray.
Enes "Tutulmuş." Diyerek elini boynuna attı."Dur,hareket etme.Didem annemden krem isteyip geliyorum."Eray,yataktan kalkıp odadan çıktı.
Çok geçmeden elinde kremle odaya geri döndü.Enes,başını sağ sol yaparken acıyla yüzünü buruşturuyordu."Hareket etme dedim,adamın yaptığına bak!"Eray homurdanarak Enes'e yanına oturdu.
Kremin kapağını açıp, yere düşürdükten sonra parmaklarına sıktı.Enes'in boynuna, masaj yaparak kremi yedirmeye başladı."Neden o pozisyonda uyudun ki?"
"Keyfimden."Diyerek cevapladı Enes."Dalga geçme ciddi soruyorum."Masaja devam ederken mırıldandı."Kucağımdaki başın ve elimi tutan elin sağ olsun,kıpırdayamadım."
Eray'ın eli durdu,gözlerini kırpıştırarak Enes'e baktı."Şu an seni öpebilirim."
Enes,yanağını göstererek "Öp." Dedi.Eray'ın kalbi jet hızıyla atarken uzanarak, dudaklarına yakın bir yere öpücük kondurdu."Hey!Yanak demiştim."Sahte bir kızgınlıkla,çocuğun alnına fiske attı Enes.
Eray,gülerek geriye çekildi. "Seviyorum seni."Dedi. Enes,kırmızı saçları okşadı sadece.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.