KURİYU'NUN GÖZÜNDEN
Bazı insanlar vardır. Annesiz, babasızlar dır ya da, evlatlıklar dır. En kötüsü ise anneleri ve babası tarafından işkence çekenlerdir. Ben ise annemin, gerçek annem olmadığını öğrendim. Sevgili günlük sana, bu itirafları paylaşmak bir onurdu. Bayan Emma'nın sesini duydum. Sanırım beni çağırıyordu.. Günlüğümü kilitleyip sakladım ve aşağı indim. Bana bir an tokat attı, ve nasıl elalemin, çocuğunu döversin!? dedi..Hemde bir erkeği!? konuşmaya başladım; Ah bayan Emma çok yanlış yaptınız bana vurarak.Sizde şuan bir elalemin çocuğuna vurdunuz. Ve ayrıca, o çocuk bana bulaşmasaydı, ben onun burnunu kırmazdım zaten... Kıkırdamalarım bayan emmayı sinir ediyordu.Sonra tek bir şey demeden, düşünmeden dışarı çıkarken, arkadan bana bağırdı: SENİ ZORBA ÇOCUK! derin bir iç çektim ve gülümsiyerek evden çıktım. Her gün kötü bir olay yaşadığımda, dışarı çıkardım. Benim ihtiyacım olan şey neydi? neye ihtiyacım vardı? Arkadaşama, bir dostamı, hiç arkadaşım olmamıştı bugüne kadar. Çünkü herkes benden korkuyordu, kaçıyorlardı, nedenini biliyorsunuzdur. Sonuçta bir zorbayım. Kim bir zorbayla arkadaş olmak ister ki? Sonuçta ne yapacağı belli değildir. Ama benimde duygularım, acı dolu bir hayatım var. Bunları söylene,söylene yolda yürürken üç tane gerezekalı çocuğun, o masum bir veletin küçük şekerini almışlardı. Ve çocuğu dövüyolardı. benden başka zorba olamaz burada tamammı!? onlara doğru yaklaştım ve bağırdım Hey sizi küçük veletler siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz çocuklardan biri; Sanane diyince sinirim tepeye çıkmıştı. çok çobuk sinirlenirdim ben. Demek sanane ha ah dostum sözlerine dikat etseydin keşke çocuğun kolundan tutup çevirdim, çocuk acı çekmeye başlamıştı bile. O acı dolu inleme sesini, duyuyordum. Öbür çocuğun saçından tutup, ağaca 3 kere falan vurdum. Çocuk hemende bayıldı. Sonuncusu kaçmaya çalışırken, tuttum ve özel bölgesine sert bir şekilde vurdum. Bu bana zevk veriyordu. Sonra o masum velettin yanına gittim. Beklemediğim bir şekilde bana sarıldı. Bu da neydi? benden korkması gerekmezmiydi? buraya yenimi gelmişti? geri çekildim ve arkamı dönüp tam eve gidecekken, o hiç beklemediğim cümleyi duydum Teşekkkür ederim bir an olduğum yerde kaldım. Ve çocuğa döndüm.Ne dedin? o cümleyi tekrarladı, çocuğu süzdüm.Sarı saçlı, açık tenli, yeşil gözlü, bir erkek çocuğuydu. Benle konuşman bir cesaret dedim. Çocuk gülümseyip biliyorum dedi. Bir an pat diye benle arkadaş olur musun dedi. Ben şok, ben cidden şok, biri, benle arkadaş olmak mı istiyordu? hadi canım!!! ama bir an düşündüm.Belki, belki, hayatım bu çocuk sayesinde değişebilirdi.Değişmek istiyordum, ama beni değiştiren o olacaktı. Evet tabiki arkadaş olabiliriz ben kuriyu tifa genellikle kuriyu derler dedim. O da Ben de benjamin ama sen ben diyebilirsin bir an bana, yine sarıldı. Bu kez farklı bir şey hissediyordum.Çok farklı... Hayatım bugünden sonra değişecekti. Ablamın kaybolması üzerine, her şeyi unutup, bir kenara atıp, bu çocuğa kollarımı açıp, bütün sevgimi verecektim. İşte şimdi hayatımın, başlangıcı başlıyordu.
.
.
.
Bir kaç hafta geçti ve hergün, benjamin kapımıza gelip beni çağrıyrodu. Mahaledekiler, okuldakiler, şok olmuşlardı. hergün bilgisiyar oyunu oynardık.Ve şu benjamin'in en sevdiği oyunlardan biri, ZELDA çocuk oyun bağımlısıydı. Gece yatma saatti geldi, ve odamda tavana bakıp söylenmeye başladım. Ablacım burada olup her şeyi görmeni ne çok isterdim.Arkadaş edindim abla... artık sinirimi kontrol etmeye çalışıyorum. İyi davranmaya çalışıyorum insanlara.. benjamin olmasaydı bunu yapamazdım. Seni bir gün bulucam abla. Yine sarılıcam, koklıcam, yanağına öpücükler kondurcam, yeterki sen gel.....