1 . Bölüm " Telefon numaranı alabilir miyim acaba? "

96 2 0
                                    

Beş yıl öncesi;

     Sara ile birlikte onların evinde oturmuş sıcak havada biraz olsun serinlemek için dondurma yiyor ve magazin haberlerine bakınıyorduk. Annem ünlü bir oyuncuydu Anna kathlen ve ben de onun kızı Emily Kathlen ama yakın arkadaşlarım ve ailem genellikle emma ya da em isimlerini kullanır açıkçası şikayetçi değilim. Annesi ünlüyse bu da kesin ünlüdür dediğinizi duyar gibiyim.  Evet ben de annem gibi ünlüyüm ama ben hala okuyorum modelliği her zaman ikinci plana attım çünkü sonuçta bu işi bir gün kaybedebilirim kendimi güvenceye almalıyım.  Üniversite de okuyorum mimarlık bölümünü ve üniversite'nin bitmesine 2 senem kaldı.  Okulda genellikle iki kez dönüp bana bakıyorlar ya da fısıldaşıyorlar Sara da benimle aynı durumda ama biz pek takmıyoruz açıkçası.  Biz birbirimizi tanıdıktan sonra diğerleri kimin umrunda. "Hey bak kim var magazinin başlıklarında." dedi sara ve dondurmam ile olan bağıma ara verip ona döndüm"kim miş ?" dedim zorlukla dudaklarımın yanında kalan çikolatalı dondurmamı silerken "Tabi ki de BIEBER ahh kızım bu çocuk fazlasıyla Sexy bana ait olmasını isterdim açıkçası. " birbirimize bakıp büyük bir kahkaha attık.  Evet sara seksi seviyor ama bu onun kararları pek de ilgilenmiyorum açıkçası o kadar model olmama rağmen hala bakireyim ve bundan utanmıyorum ve inanırmısınız hayatımda hiç erkek arkadaşım olmadı resmi anlamda yani. " Kızım düşünsene Justin Bieber senin sevgilin oluyor hani şu müzikte başarılı,çılgın hayran kitlesine sahip ve Calvin Klein yüzü olan çocuk ahh tanrım." bunları erkek arkadaşı Jonathan duysa çılgına döner sanırım " heyy Jonathan'a ne oldu?." kahkaha ile zoraki konuşmuştum " o diğerleri gibi değil o farklı." biliyordum bunu diyeceğini "tamam tamam." dedim pes ederek. Ve tekrar konuşmaya başladı ben dondurmama dalmışken  "Bu akşam bir partiye gitmeye ne dersin?  fazlasıyla büyük ve eğlenceli olacakmış herkes bu partiyi konuşuyor hem kafa dağıtırız biraz hmm?."  aslında olabilir di ama Jonathan'la sevgili oldukları için beni partilerde koruyacak ya da takılabileceğim  kimse olmuyor du ama evde oturup sıkıntıdan patlamaktansa eğlenmek iyi gelirdi "bana uyar." dedim hemen "pekala o zaman küçük kıçını kaldırıp yukarıda elbiselerimizi ayarlayalım." kolumdan çektiği an neye uğradığımı şaşırıp ağzımdan istemsiz küfür savurdum ve küçük kıçıma bir adet tokat yedim.

Parti Zamanı;

  Şuan sinir devrelerim tutuşmak üzere,sara bana bu partinin ünlülerden oluştuğunu söylememişti. Şimdi orada bir sürü paparazzi ertesi gün çıkacak olan aptalca uydurma dedikodular ahh tanrım. Aslında gitmek de istiyorum çünkü bieber'da orada olacakmış belki biraz sohbet ederiz ahh ne saçmalıyorum değil mi?. Sanki bieber'ın gözü beni görecek. Hiç şansım yok. bedenime yapışan dar kısa siyah ve hafif parıltıları olan bir elbise giyindim ve altına hafif platform ayakkabılarımı giyip çantamı kaptığım gibi odamdan çıktım arkamdan hemen sara'da geldi ve dışarıdan gelen korna sesiyle "ahh gelmiş olmalı. " dedi Jonathan'ı kastederek. parti alanına bu kadar çabuk geldiğimizi farketmemiştim. Fazlasıyla kalabalık bir parti olacaktı bu sanırım çünkü giriş şuan bu kadar kalabalık ve magazincilerin fotoğraf çekme çabaları insanları daha da zorluyordu. Tam içeri giricekken ismimi bir çok ağızda duymaya başladım ve hemen mecburiyetten bir kaç poz verdim. Paparazzileri atlattıktan sonra hemen yüksek müzik karşılamaştı bizi ve bu benim sevdiğim şarkılardan biriydi Demi Lovato 'Neon Lights' çalıyordu ve bu içimi biraz olsun kıpırdatmıştı kii o anda büyük bir çığlık patlaması yaşandı. Aman Tanrım Justin Bieber gelmişti ve çılgın hayranları içeri alınmayacaklarını bilmelerine rağmen onun için gelmişlerdi cidden çok çılgın hayranları var.

 

BIR KAÇ SAAT SONRA;

  Gözlerimi justin'den alamıyorum. Çok güzel bir gülümseyişi var ve hiç yanında insan eksik olmuyor.  Aslında ona aşık değilim ama ona karşı içimde bir şey var ve ben bunu tanımlayamıyorum. Partinin sıradan bir partiden hiçbir farkı yok ya da ben partilerden hoşlanmadığım için öyle geliyor.  Keşke evde oturup film felan izleseydim eminim şuan ki halimden daha mutlu olurdum. Telefonumu çıkarıp saate baktım ve daha saatin 22:00 olduğunu gördüm ve içimden lanetler savurdum. Gittikçe artan bu kalabalıktan kurtulmak istiyordum ve özel mekanın  bahçesine doğru yürümeye başladım ve hemen saraya bahçede olduğumu bildiren bir mesaj attım. Hafif tatlı rüzgâr yüzüme ve elbisemden dolayı açıkta kalan her yerime değiyordu ve bu hafif tatlı bir rahatlama veriyordu içeride cidden çok bunalmıştım. Kimse tarafından fark edilmiyor değildim ama o tarz muhabbetler beni çok sıkıyor.  Özel mekanın bahçesinden biraz aşağıya doğru yürüyünce karşıma bir deniz manzarası çıktı ve gözlerimi kapatıp dalgaların seslerini ve o güzel denizin kokusunu hissettim bu rahatlatmıştı. Bir an ensemde sıcak bir nefes hissettim ve içimi birden bir ürperti kaplamıştı arkamı döndüğümdeyse aramızda milimler olan Justin Bieber Aman Tanrım yüzünde hoş bir gülümseme ile "hey" dedi bende fazla önemsiyormuş gibi gözükmemek için aceleyle "hey, Parti nasıl gidiyor? " dedim "Klasik bir parti işte başka ne olabilir ki." dedi "kesinlikle ahh bu arada ben Emma Kathlen belki tanıyorsundur." "ah evet seni tanıyorum ben de zaten biliyorsun ki ." dedi ve gülümseyerek "tanımazmıyım." dedim ve hemen " Deniz manzarasına geri dönerek bu manzarayı ve havayı sevdim. " dedim o da " Evet içeride ki bunaltıcı havaya göre fazlasıyla iç açıcı. " dedi gözleri gözlerimin içine bakarken " Eğleniyor gibi gözüküyordu ama sanırım pek de öyle değilmiş. " " kameraların karşındayken mecburdum, yoksa ben pek sevmem bu tarz partileri zaten arkadaşlarım zorladı beni yoksa gelmezdim ama sanırım iyi ki gelmişim yoksa seni bir daha Nerede görürdüm bilemiyorum. " dedi ve kalbimin ritmi acayip bir şekilde değişmeye başladı. 

"ahh teşekkür ederim justin."  "rica ederim. " fazla mı resmi oldu bu konuşma gülmemek istesem de kahkaha atmaya başladım. O Kadar çok yüksek sesle gülüyordum ki justin kafayı mı yedin sen ? der gibi bakıyor du o böyle baktıkça daha da gülesim geliyordu. "Üzgünüm yan etki yaptı sanırım." dedim elimde ki soda şişesini göstererek.  " sorun yok. " dedi hâlâ daha demin ki halimden kurtulamamış bir şekilde.

Aramıza bir sessizlik girdiği anda telefonuma bir mesaj sesi geldi ve kıpırdanarak mesajı açıp okumaya başladım. " Sanırım kalabalık bugün bana yaramadı kendimi iyi hissetmiyorum gitsek olur mu çıkışta bekleyeceğim -Sara."  biraz moralim bozulmuştu açıkçası justin yüz ifademi anlamış olmalı ki " ne oldu ?."  "şey arkadaşım sara biraz rahatsızlanmış o yüzden eve geri dönmemizin iyi olacağını söyledi. Sohbet iyiydi iyi geldi teşekkürler umarım görüşürüz bir kez daha hoşçakal." dedim alelacele tam arkamı dönmüş ilerleyecekken justin seslendi "Emma" arkamı döndüğümdeyse o mükemmel yüzüyle karşılaştım. " Yanlış anlamanı istemem ama telefon numaranı alabilir miyim acaba ?"  hiç düşünmeden "Tabi ki. " dedim . Numaralarımızı aldıktan sonra son kez "hoşçakal justin. " deyip sara'nın dediğini yaptım ve arabaya bindim hemen.

   Eve gelir gelmez ilk işim ılık bir duş alıp direkt yatmak olacaktı. Dediğim gibi de oldu zaten. Telefonumu yanımda ki komidininin yanından alıp öylece internette takıldım biraz,tam kapatıp yatacakken bir mesaj geldi. kimden geldiğini görünce de kalbim hızlı atmaya başladı daha fazla dayanamayacağımdan hemen okumaya koyuldum. " Uykunu böldüysem üzgünüm ama yanımdan ayrılmadan önce söylemeyi unutmuşum. Yarın sabah kahvaltısına ne dersin ? hem bir kez daha görüşmüş oluruz?  -Justin. " Aman Tanrım çok gecikmeden mesaja bir cevap yazdım "tabi ki çok sevinirim :) o zaman yarın saat 9:30 gibi görüşürüz sen bana gideceğimiz yeri  yazarsın. " gönder tuşuna bastıktan hemen sonra cevap geldi giceğimiz yer belirtilmişti mesajda ve güç olsa da gözlerimi uykuya teslim ettim....

Evettt sizce nasıl oldu ilk bölüm lütfen görüşlerinizi bildirin Teşekkürler :) ♥

The End...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin