(Herkesin hayatında güzel geçirdiği zamanlar olmuştur değilmi? Benimde oldu mutluydum gerçektende çok mutluydum.)
Benim adım Defne Bolat aslında ismimin anlamı kış yaz yeşil kalabilen demektir. Ama ben yıllar önce soldum ve dahada solacaktım. Şuanda okula gitmiyorum gidemiyorum çünkü yaşıtlarımdan yaşadıklarımdan utanıyorum. Gittiğim tek yer var aslında pskoloğumun yanı. Ve aile mezarlığı.Hergün verilen o tadı bozuk ilaçlar bazen gördüğüm halisilasyonlar kısacası ben yaşayan bir ölüydüm. Herzaman olduğu gibi gene pskoloğumun yanına gitmiştim. Üstümde sarı t-shirt mavi pantolon saçım topuz ayağımda kısa konversim ve görünen çoraplarımla dağınık bi şekilde gelmiştim pskoterapi binasına önemsemiyordum çünkü ne kıyafetimi nede kendimi hayattan ve yaşamaktan bıkmıştım. Elimde çikolatamı yerken doktorun kapısında bekliyordum(tabiki ayakta) o sırada bir koltuğun boşaldığını gördüm ve hemen kapmak için koşarken gerizekalı öküzün biriyle aynı anda oturduk koltuğa tabi dururmuyum ben.
"çekermisin şu kıçını hemen sandalyemden"dedim
(yüzünde anlayamadığım bi ifade vardı gözleri ağlıyor gibiydi ama yüzü gülüyordu içimden güya gamzeleriyle hava atacak mal dedim oysaki çocuk taş gibiydi gamzeleri ve o yeşil gözleriyle her kız düşerdi ona ama ben hariç)
Sonra kalktı sandalyeden bende sandalyeye oturmanın vermiş olduğu mutlulukla sırıtarak elimdeki çikolatayla dil çıkararak baktım
Sonra sıra ona gelmişti dışarı çıkan yardımcı kapıdan "Doğu Aslan" diye bağırdı istemeden adını öğrenmiş olmuştum mutlumuydum tabiki hayır içerden çıktığında gözleri kıpkırmızıydı ne olduğunu anlamamıştı ama o ağlıyordu iyimisin diye sorduğumda ise
"sanane tamammı benim hayatımdam sanane ama çok merak ediyorsan bok gibiyim tamammı bok gibiyim şimdi s**tir git yanımdan" dedi.
Sonra aynı yardımcı gene kapıdan o karga sesiyle bağırdı Defne Bolat diye içeri girdim doktorum beni 32dişiyle karşıladı doktorumun ismi "ayda gülerdi"
Gerçektende hep gülerdi.
Sonra yine konuşmaya başladık.
Ailemin ölümü beni mahfetmişti.Toparlanamıyordum
Sonra dayanamadım ve ayda'ya sordum
"ayda o çocuk yani doğu neden ağlıyordu dedim"
(ayda ise yine gülümseyerek)
Ama defneciğim bunu sana söyleyememki dedi. Onu anlayışla karşıladım ve dışarı çıktım
Artık yurda gidecektim yürüyerek gitmek istedim çünkü bana küfür edilmesi çok ağrıma gitmişti kafamı toplayacaktım. Kapıdan dışarı çıktım ve yürümeye koyuldum telefonum elimde instagramda geziyordum(5bin takipçim vaarr'da söyleme sahip) sonra ne olduğunu anlamazken t-shirt'üm sırılsıklam oldu ve üstüme yapıştı hangi şerefsiz yaptı diye etrafıma bakarken karşımda duran doğu'yu gördüm
"ya sen malmısın?"dedim
Oda" şey aslında özür dilemeye gelmiştim"
"ay ne güzel bi özür tam hayalimdeki" dedim
(aslında özür falan sorun değildi ama kıyafet üstüme yapıştığı için bazı yerlerim belli oluyordu ve çok utanç veriyordu ama ellerimle kapatıyordum)
Sonra telefonum yere düşmüştü onu alacakken o aldı ve bana vermesi gerekirken instagramıma baktı
"vay 5bin takipçi tebrik ederim" dedi
(ay ben işte herkez bana hayraan)
"bi saniye sen benimi stalkladın?"
(LANET OLSUN BUNU ANLAMAMALIYDI)
"yo hayır yani şey ıı yani ne bilim yok"
(yine şaçmalıyordum)
"ben anladım seni istek atarım sana"dedi ve gitti tam telefonuma söylenirken arkasını döndü ve
" günaydın mesajı beklemessin demi defnecik"dedi
Off çok pis rezil olmuştum
"aman kalsın" diyebildim sadece
Doğu'dan
(Aslında herşeyi bok etmiş olabilirdim.
Önce küfür ettim sonra ıslattım sonra gururunu kırdım)
Ama güzel kızdı yani yüzünde boya badana yoktu hoştu sıradan kızlar gibiydi kahverengi saç kahverengi göz
Onu elde etmek istiyordum ama önce azradan ayrılmam gerekti ne yapacağımı bilmiyordum ama bişeler yapmalıydım.
Hayatımda ilk kez gerçekten sevmiştim galiba ama benim lanet hayatıma onu sokmamalıydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK ERKEĞİM
Teen Fiction"karanlık bir erkeğin karanlık olaylarına bulaştırdığı bir kızın hikayesi"