Koridorda hızla ilerliyodum çogu kişiye çarpmam umrumda bile degildi. Tek aklımdaki onu bulup o fotografları sildirmek. Okula daha yeni gelip sadece benimle ugraşmaya çalışmasını anlayamıyorum. Ya ben çok safım yada onlar çok akıllı. Öyle bi ihtimalde yok zaten.
Adı Egemendi , yanlış hatırlamıyosam. İşte orda tam karşıda bankta oturuyordu. Adımlarımı dahada hızlandırdım tam dibinde bittim.
"Derste çektigin o saçma fotografları siler misin"
Yüzünde hafif bi gülümsemeyle beni izliyodu.
"Sana diyorum."
Diyerek dahada bagırdım. Ama tek bir cevap vermiyodu. Çebinden telefonunu çıkartıp bişeylere bastı ve benim derste yazı yazarken, hocayı dinlerken, dışarıyı sevrederken ve bir kaç fotografım daha çekmiş. Ne hakla böyle birşey yapabilirdi ki bu.
"sil hemen onları. "
Tüm galarideki fotografları seçip anında sildi. Ama ben sadece kendiminkilerden bahsediyodum. Ruh hastası galiba bu çocuk. Daha fazla ugraşmasam iyi olucaktı. Yavaşca arkamı dönüp giderken kolumu tuttu.
"Karşılıgı ne peki? "
Bide karşılık mı istiyordu benden.onlar zaten benim fotograflarımdı."Anlamadım"
"Farkındaysan az önce tüm galariyi sildim. "
Bana birşeyler beklermiş gibi bakmaya başladı. Hadii ama bana öyle bakmaa. Gözleri okyanus gibi. Hayıır bundan etkilenmemem lazım.
"Ben sadece benim fotograflarımı demiştim ama"
"Olabilir sonuca bakıyorum ben"
"Sana hiç bir şekilde, hiçbirşeyimden ödün vermicem"
"Ödün flan istemiyorum zaten tek bir öpücükle konuyu kapatabiliriz diye düşünüyodum ben"
"Çok yanlış düşünüyosun ozaman" ne sanıyordu bu kendini hızla yanından ayrıldım hemen galiba sapıktı. Ders zili çaldıgında derse falan gelmedi. 3ders kalmıştı onların hiç birinede girmedi. Ama bu benim daha rahat hareket etmeme neden olmuştu.
Okuldan çıkıp hemen eve gitmek istiyodum ama rose cafede çalışıyordum. Im ben galiba kendimide tanıtmadım daha. Alçin Akasya ben 17 yaşındayım. Gürbüz lisesinde 11.sınıfta okuyorum. Turunçgillerdenim kızıla kaçıyo aslında saçlarım çogu kişinin dalga konusu olsada ben hoşnutum saçlarımdan. Göz rengimde normal degil zaten açık mavi , ım şey biraz turkuaz rengi gibi. Ama dogallıgı seviyorum hiç bir şeyimi degiştirmek istemiyorum sadece biraz fazla zayıfım. Onuda düzeltemiyorum.
Cafeye geldigimde Hazal ve Dogukan yine birbirlerine girmişlerdi onların bu hallerine gülmeden edemedim. Onlar sabahtan geliyolar buraya benim okulum oldugu için sadece yarım gün çalışabiliyorum.
"Alçin sende birşeyler söyler misin şuna yine kıskançlık krizlerinde"
Hep böyleler işte ama hiç bizaman birbirlerini kırdıklarını görmedim. Zaten 3 senedir birlikteler. Bu cafeyide birlikte açtılar.
"Bayılıyorum size" diyip önlügümü giymeye koyuldum. Tabi yine bişeyler söyleniyolardı. Cafe çokta kalabalık degildi. İlerleyen saatlerde de bi farklılık olmadı zaten. Saat 11 olmuştu gitme vakti yaklaşmıştı. Ufaktan ufaktan etrafı toplamaya başladık zaten tek bir müşteri kalmıştı. Dogukanla Hazal beni eve bırakcakları için sorun yoktu tabiki.
Cafenin kapanış saati geldiginde içerde kimse kalmamıştı zaten beklemeden kapattık. Daha sonrasında yola koyulduk.
"Alçin hafta sonu cafeyi açmayıp biyerlere mi gitsek"
"Bu hafta sınav haftası aslında fazla vaktim olmayabilir"
Dogukan gülerek hatta hönkürerek "sen zaten herşeyi biliyosun neden sürekli aynı şeyleri okuyup duruyosun ki çalışmasanda geçerli not alcagını sende biliyosun"
"Evet ama geçerli not yetmez herzaman pekiyi not lazım bana"
"Sen ve Meşhur planların" diye ekledi Hazal.
Gerçektende öyleydi. Sıradan bir hayat istemiyordum. Bunun için oldukçada çaba sarf ediyodum. Eve geldigimizde teşekkür edip arabadan indim. Ve eve girer girmez yataga kuruldum. Aklımda bugünü bidaha canlandırdım. Egemeni meselaa korkunç biri degildi tip olarak iyiydi bile okyanus mavisi gözleri olmasına ragmen esmerdi ve sert yüz hatları vardı bide.
Zil sesi sıçrayarak derince daldıgım düşüncelerden çıkmamı sagladı. İyide bu saatte kimdi bu böyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Serçe
ChickLitOysaki yaşadığı hiç bir şey hayallerinde geçmiyordu. Bu olanlarda neyin nesi? Böyle planlar yapmamıştı genç kız. -------- "Sonuçta bırakıp gidiceksin,neden sana güveniyim ki" "Öleceğini bile bile neden yaşıyorsun ozaman" Alçin'in hayatı tamda bu f...