***
"Yine aynı yerdeyiz anne." dedim mezarındakı toprağı sıkarak.
" Hiçbişey değişmedi. Aynı babam aynı Ben Geçinemiyoruz. Senin hatıralarına sahip çıktım anne. O evden asla ayrılmicam. Satırmicağım." dedim elimle bi avuç toprağı alip öperken.
" Bu gün Doğum günüm. Seninde ölüm yıldönümün." dedim elimi dahada derinleştirerek.
" Merak etme Kutlamicam. Olsaydın yanımda Kutla ve Bi dilek tut derdin bana." güldüm. " Sanki gerçek olucakmış gibi dilek tut demeleri yok mu ? Her dilekğim gerçek olsaydı şu an senin yerine ben yada babam ölmüş olurdu.
" Senden sonra dağıttı ve Faişelerle birlikte yatakta."
" Biliyorum kalbin sızlıyıp mezarında dönüyosundur. Hata yaptığını anlıyıp."
" Ama merak etme. Ben senin hatanı yapıp asla Aşık olup Evlenmicem." dedim kendimden emin bi şekilde.
" Bu gün tüm gün burdayım. Anlatıcak Çok şey yok. Bu gün bi çocuğa işkence ettim. kahve döktm üzerine sonra doğuk su. dersten çıktım babam geldi arabamızı istedi. Vermedim. O arabadayken huzurluyum. Aynı burda olduğum gibi. İyiki Yanımdasın demek isterdim. Yanımda değilsin. Keşke senin yerini babamla takas etseydik."
" Gerçi " dedim iç çekip. " Aynı ahmaklığı yapıp ona aşık olduğunu ve vaz geçemediğini söylerdin. Pişmanlık duyar öldürürdün kendini.
" Ölmek hiçbişeyin Geçmesine sebep olmuyo. Gitsene insanlarda bi iz bırakıyosun arkana bakmadan yanına beni almadan. Sahi Beni neden almadın anne ? "
" Aynı ağlamak için. Ağlayınca ne oluyor anne ? Hiçbişey geçmiyor. İnsanlar ağlamamalı." dedim gülerek.
" SEn herşeye ramen güçlü olurdun. Gülerdin." Dedim gülümsyip.
" Anasının kızı işte ne olucak? " dedim tebessüm edip.
" Anne Ben napıcam ? Sensiz bi senem daha geçti." dedim iç çekip. " İnan bana çok zor." dedim tekrar. " Çok Zor. Yardıma ihtiyacım olduğunuda kabul edip yanıma arkadaşda almıyorum."
" Yardım At Anne. Kızına Yardım et." dedim toprağı tekrar elime aldım.
" Kücük Kardeşim nasıl anne ? " dedim gülümseyerek.
" Dur dur yanına gidiyim." diyip hemen yanındaki mezar taşına gittim.
" Ablacım." dedim mezarına sarılırken gözyaşlarımı tutamayarak. " Küçük kardeşim nasılmış bakalım?" dedim " Bak ben çok mutluyum ablam. Gitmeseydiniz daha mutlu olucaktım. İdare edicez artık." diyip güldüm.
" Eveet. Bak sana hediye aldıım ablacım." dedim arkamdaki küçük bilekliği alıp.
" Kendi ellerimle yapıp tasarlatırdım." dedim toparığı hafif açarak bilekliği gömdüm.
" Yaramaz kız. Sakın oynarken düşürme tamam mı ?"
" Anneme iyi bakıyosundur sen."
" Üzme tamam mı ? Kendinide Annemide." dediğimde gözümden yaş geldi.
" Bak ben üzülmüyorum cidden mutluyum ama siz olsaydın daha iyi olurdu. Olsun buda güzel. Dimi anne ? "
" Evet diyodur oda belki. Sende konuşmayı öğrendin mi acaba ? Bileklik Büyük gelmez dimi ablacım ? " dediğimde dayanamayarak ağlamaya başladım.
" Ben gidiyorum gelicem şimdi" diyip arkamı döndüğümde bana önü dönük bi şekilde duran baran ı gördüm.
Nerden çıktın sen?
" Ne var ?" dedim gözyaşlarımı ellerimle silerek eski duvarlarımı önüme alarak.
" Ağlama bidaha " dedi Beni azarlar gibi.
" Ben ağlamam. Çekil yolumdan." diyip onu ittirdim ve arabama doğru baktım.
" Seni anlıyorum." dedi bana bakarak.
" Beni anlama ve ailemi rahat bırakır mısın ? Uyuyolar onlar. Saygı duymalısın." dedim Gerizekalı gibi gülerek.
Dediklerim üzerine şaşırdığını hisetmiştim. Ama kendinden ödün vermemişti.
" Üzülme." dedi
" Üzülmüyorum beni rahat bırak." dedim ve arabaya dopru yürüdüğümde arkasındaki arbayı görmüştüm.
Nasıl görmedim ki geldiğini duymam gerekirdi. Hepsini dinlememesi için duva etmiştim.
" Eyer aklın varsa bana acımayı ve takip etmeyi bırakırsın." dedim Aramızda 1 metre varken döndü ve bana aniden sarıldı. Nefes alırken kokusunu istemeden burnuma çektiğimde hoş bi kokusu vardı. Onu iteklemeye çalıştım ama beni bırakmadı pes edip öylece dikildim.
" Bırakıcak mısın?" dedim
Beni yavaşça bırakıp gözlerime kısa süre baktıktan sonra burdan gitti.
Bunun derdi neydi böyle?
Kişilik bozukluğu vardı
Arkama bile bakmadan tekerlekleri çığlık attırıp ordan uzaklaştım.
***
Bu Gün doğum günümdü. Ve Ben doğduğum güne Lanet ediyorum. Bide doğum günü kutlayanların en kötüsü ağzını sıçıyordum.
Beni tanımayan gerizekalı insanlar bi araya gelmiş bi parti yapmışlar. Haberim yok !
" Öncelikle hoş geldiniz. Bu gün okulumuzun Yeni kızının doğum günüdür. Babası bizden rıca etiği için okulda büyük bi KUTLAMA PARTİSİ Düzenliyoruz." dedi Keltoş Gerizeklı müdür.
O kürsüye çıkıp Hepsine siktir olup gideceklerini söylememek için kendimi zor tutuyordum.
Baba. !! AH BENİM SEVGİLİ BABAM. Rica etmiş :))) Parayı gösterince götü üç bucuk atmıştır bu müdür.
" Şimdi Yeni öğrencimizi Kürsüye davet ediyorum." dediğinde alkışlar başladı. 1 kişiydi o da şu Ahmak Emre. Onu öldürücü bakışlar atığımda sustu.
Yanımdan ayrılırken müdürün o kücük kulağına küçük bi küfür mırıldandım.
" Eyer onların dağılmasını ve partinin iptal olmadığını söylesen Babamdan aldığın paraları Senden 5 mislini alıp bu okulu yakarım." diyip fısıldadıktan sonra müdürün rengi atsa bile kendimi bozmdan kürsüsünden inip Arabama atladım. okulu terk ettim.
Mezara gitmek istemiyordum. olaylar annemi üzerdi. Kısa sürelik bişey olmaz diyerek u dönüşü yapıp mezarlığa döndüm.
Sıgaramı yakıp içmeye başladım. Başım dönüyordu ve uykusuzdum.
Mezara glediğimde izmariti ayağımla söndürüp yanlarına gittim.
" Anne. Kardeşim yine ben. Küçük ve büyük belanız. Çok yoruldum. okul ve hocalar beni yordu. Geliceğimi söylemiştim geldim. annemin toprağını öptüm. Sıra Meleğe geldiğinde yanına gidip.
" Melek. Eyer o bilekliğe bişey olursa senin için kötü olur ablam. Ben gidiyorum yakında tekrar gelicem. Görüşürüz ablacım seni seviyorum. Sizi seviyorum." dedim ve mezardan kalkıp eve gittim.
15 dakikalık bi sürede kendimi Banyoya attıp kısa bi duş aldım. iç çamaşırlarımı üzerime geçirip byaz çarşafı üzerime örttüm. Açık olan pencereme baktığımda annemi hatırladım.
Eski Zaman...
" Arya. Kızım Yeni banyo yaptın." annemin eli burnunda bana laf yetiştiriyodu. " Yeni Banyo yaptın bu pencere neden açık ? " dedi kızıp. Yavaşça pencereye gidip pencereyi kapattı.
" Anne Kardeşim ne zaman gelicek ama?" dedim üzerimde pembe tavşanlı bornozuma iyice sinip.
" Çok az kaldı kızım." Ölümünüze... Çok az kalmıştı.
" Anne Hemen gelsin küçük kardeşim lütfen." dedim dudak sarkıtıp.
Ah. dedi annem birden. Paniğe kapılıp anneme bakarken.
" Tekme attı Arya " dediğinde bornozumu aldırmadan annemin yanına gidip yavaşça karnını ovdum.
" Kardeşim. Annenin canı uf oldu bidaha atma tamam mı?" dedim gülümseyip.
" Arya dedi annem saçımı karıştırarak.
" Hiç büyümiceksin dimi ?" dedi gülerek
" Birlikte büyücez annee." dedim of çekerek. Hep aynı lafı söylüyordu. Ben küçük değilim bi kere. Kardeşim olucak. Melek gelicek. Saçlarını örücem ben onun. arada çekicem. " Abla acıdı." diye dudak sarkıtıcak. Dudaklarını elime alıp onu gıdıklıyarak gülüşücez. Ev kahkahalarımızla aydınlanıcak.
Şimdiki...
Gözlerim dolsa bile umursamadım ve serbest bıraktım.
Küçük kardeşim ve annem ölmüştü. Kardeşim Doğmadan.
Annem SÖZDE KAZA KURŞUNU. İLE ÖLDÜ. PARDON ÖLDÜRÜLMÜŞTÜK. ONLAR ÖLÜNCE BENDE ÖLMÜŞTÜM.
Zamanı geriye alalım. VE sürekli geri saralım ?
Ahmak. Öldüler ve geri gelmicekler. Anla artık şunu. !
Kaç sene olmuştu. Babam herşeyi unutmuş yeni hayatına alışmıştı bile.
Ondan o kadar çok nefret ediyordum ki Rüyamda onu boğarak öldürüyordum.
Rahatlıyordum onu ölü görünce.
Yakında ölücek. Ve annemin katilide ölücek.
Ve onları ben öldürücektim. Hapise bile girmeden.
Onlar böyle Gezdikleri gibi bende dışarda seri katil gibi gezicektim.
HAHAHaa. Aramızda katil olabilir. Mesala camınızdan gelen bi kurşun beyininize girip diyer taraftan çıkabilir ve rahat rahat gezer.
Hah işte ondan yapıcaktım.
Solumdaki Uyku hapına ve saate baktım. Gece 2 olmuştu. Uykum kaçmıştı. Bi Bar iyi olurdu. Acıkmıştım aslında.
Mutfağa girerken yie eski bi anımız aklıma geldi.
***
" Anne!" Oflıyarak yaptığım salataya baktım. Annem yine ağzı burnunda yanıma gelmişti.
" Efendim Arya ?" dedi bana bakarak
" Annne ya ! Şu salataya bişey de artık ! Olmuyo işte olmuyo Kesilmiyo Pis bıcak!" diyip sinirle bıcağı elime alıp çevirdim. ki keskin tarafı elime batmıştı.
" AHH ! Annneee" diye bağırıp bıcağı lavaboya attıp annemin bacağına sarıldım.
Babam elindeki gazetesi ile yanıma gelince elimi tutuğumu görünce gülümsedi.
" Noldu benim kızıma" dedi gazeteyi ve gözlüklerini çıkarıp solundaki yemek masasına koyarak.
" Baba. pis bıcak dometesi değilde beni kesti. Acıdı." dedim annemin yanından gidip babama sarılıp elimi gösterirken.
" Tamam kızım ufak bişey olmaz ki." dedi ayağa kalkıp masadaki peçeteyi alip elime sarıp bastırdı. Yüzümü ekşitip elime bakarken annem yine aynı sözü söylemişti.
***
" Hiç büyümüceksin dimi Arya?"
Bu sözü söylerken gözümden yaş gelince mutfağı pas geçip odama girip dolabımı açınca siyah diz üstü cizgili elbiseyi alıp altıma topuklularımı giydim. Derin sırt dekoltesi vardı siyah elbisenin. Aynanın kaşısına geçip gözlerime aylaynır ve sürme çekince yine simsiyah olmuştum. Saçlarımı açıp dalgalandırıp Her zamanki restorana gitmek için telefonumu ve Anahtarlığı alıp evden çıktım.
Garajı açıp aabamı çıkartırıp arabaya binip gaza bastım.
5 Dakikamı almadan Restorana gelipt elefonumu ve anahtarımı herhangi bi masaya koyup garsonu çağırdım.
Menüye bakmaya gerek yoktu. Saten ezberimdeydi.
Garson kız gelip
" Hoşgeldiniz Arya hanım."
" Herzamanki Çorba filan verin bana" dedim aç ayılar gibi. Kız halime tebessüm edip gitti. Siparişleri beklerken Yanıma begüm geldi.
" AA Arya burda mıydın ?"
Evet ? Yemek yemeğe geldim Hani insadım ya ben. Mal.
" Evet." dedim klasik cevabımı söyliyerek.
" Bu gün doğum günümüş. Kutlarım."
" Kutlama. " dedim net şekilde.
" Neden ? Yoksa sende sıradan kızlar gibi keşke ölsem mi diyosun ?" dedi burun kıvırarak. " Klişe."
Senin o kılışe diyip burun buktüğün burnunu alır musait olan olmayın yerlerine sokarım.
" Benimle Tanışmana inan ihtiyacım yok." dedim onun gibi burun kıvırarak. " Kimseye ihtiyacım yok." dedim garson gelip masama çorbamı ötemi betemi koydu.
Begüm göt olup olduğu yerde kalınca garsonla ilgilendiğim için sinirle ayaklarını yere vura vura gitti.
AHMAK!
Yemeğimi sesizce yiyip fazladan bahşiş bırakarak restoranttan ayrılıp En yakın Bar a gittim.
Bana alışan alışmayan herkez bana bakıp duruyordu. Umrum mu ? HAYIR.
Burayı sadece içki açısından seviyorum.
Olduğun yerde ... Direk dans yapan kızlar. Ona ağzını açan Erkekler ve Lezler.
O Değilde Buralarda odalar olmaz mı ? Gidin orda napıyosanız yapın arkadaş!. İçkimi aldıktan sonra en koşedeki görünmeyen masaların birini geçicektim ki. Baran ve Gurubu burdaymış. Masaya mal mal bakmadan begümün yanına oturup içkimi içtim.
" Vay. Hoşgeldin Arya" dedi
" Hoş bulduk kuzey" dedim gülerek. bu çocukta enerji vardı. biraz mutlu olmaktan bişey olmazdı.
" Sana çk kırgınım çk." dedi ellerini yandan bağlayım sırtını dönerek.
" Kuzey Ağzını yüzünü dökerim biliyo musun ?" dedim begümün etrafından dolaşığ Kuzeyin yanına gidip.
" Uvv. Büyuh thttitt." dedi ve yana kayıp bana yer açtı. Baran koşeye Sinmiş içiyodu.
Begümün bana bakışlarında NEFRET Gizliydi.
HAHA Bak buna gülerim işte. Buda benim bakınız. 1 kaç dakikamı aldı kız Nefret ediyor.
Elimi biranın kulpuna deydirdiğim an Baran sesizliğini bozup elimdeki bırayı çekip aldı.
" Onu içmiceksin." dedi
" Nerden biliyosun?" dedim gülerek
" İçmiceksin diyosam içmiceksin!" dedi
" Sen kendini ne sanıyosun?" dedim onun gibi ayağa kalkarak.
" Ben istediğimi istediğim yerde yaparım tamam mı ?" dedim masadan ona doğru hafif uzatıp.
Güldü.
Kuzey araya girdi.
" Arya içmesen ne olur ki?" dedi Yazık ya gerizekalı.
" Kuzey. Ben ister içerim ister içmem buna sen o yada şu karışamaz anladın mı?" dedim barana bakarak.
" Onu içersen cezasını çekersin." dedi koltuğa yayılıp.
" Tabi Tabi." diyip birayı bikaç bitimde Bitirdim.
" Yuh Arya" dedi kuzey ve ufuk aynı anda.
" Ne var ki ?" dedim
" Ne demek ne var koca bardağı bitirdin. " dedi ufuk
" Hergün içerim ben " dedim ve önümdeki boş bardağı alıp düz yürümeye başladım.
1 bardaktan sarhoş olucak biri değildim. Telefonumu masada unutmuştum. kesin numaralarını kaydederlerdi.
AH. AHMAKLAR. başımı iki yöne sallayıp cık cık ladım. adam bana yeni bi bardak verince masaya döndüm.
" Hızlı gidiyosun Gecem." dedi Baran
" Arya. Bana arya de." dedim masaya otururken
" Tamam gecem" dedi inatlaşıp.
AHMAK!.
Göz devirip birayı içerken ortada sohbet dönüyodu. benimde başım dönüyodu. düşmemek için kuzeyin kafasından destek alıp ayağa kalktım.
" Nereye ?" dedi kuzey başını ovarak
" İçkiye" dedim bardağı alarak.
" Eve dönüyosun hemen." dedi baran
" Bundan benim neden haberim yok ?" dedim
" Beni zorlama eve git" dedi koşeye çekilirken.
" Zorlarsam ne olur?" dedim sinirlenerek. Kolumdan bi anda tutup bardağı kırdı arabamın anahtarını ve telefonumu alıp gittik. herkez bize bakıyodu. Yiyişenler bile bırakmıştı düşünün.
" Bu olur" dedi beni arabam ve kendi arasında sıkıştırıp kendini bana bastırarak. Onu itmeyi denedim ama olmadı. Arabanın içine giremiceğime göre kapana kısılmıştım.
Benim kızgın siyah gözlerime ve dudaklarıma bakıp durdu. aniden gerilip birbirimizden ayrıldık.
" Evine Git Gecem." dedi kapıyı açıp. elindeki anahtarı almaya çalıştım ama orda 5 el vardı. hangisini tutucaktım ki?
Baran beni böyle görünce beni dolandırıp öbür koltuğa otuturunca sürücü koltuga da o geçti.
Evi tarif etmek için ağzımı açıcaktım ki.
" Evin yolunu biliyorum." demesiyle geri kapandı. Ona yarın sorucaktım. çok yorgundum. Eve gldiğimde arabayı garaja koyup telefonumu aldım ve anahtarlarla kapıyı açtım. içeri girdim ve arkamı dönüp barana baktım.
" İyi geceler ve teşekkür ederim." dedim ve gülümsedim.
" Cezan yarın başlıcak mesaj atıcam." diyip evin önünden gitti.
Ceza Ceza Ceza. Ne CEZA ymış bu ya ? Üzerimi çıkartıp yatağa kendimi atıp solumdaki uyku ilaçlarında 2 3 tane gömdüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam mı? Aşk mı?
ActionBen Anlam Veremezdim Siyahın içindeki Beyaz Noktaya. Kötülerin içindeki iyilik gibimi bu ? Ama Kötü Adı üstünde Kötüdür. İçindeki Noktayı Er Veya Geç öldürür.İşte Bundan İbadettir Hayat Ya İyi Olursun. Yada KötüSadece 1 Kez Seçersin. Ve Geriye dönem...