Bölüm 1

726 45 50
                                    



Daha henüz annemin karnındayken sorun çıkarmaya başlamıştım. Annem hayatı boyunca ikiz bebekleri olmasını isteyen bir kadınmış. Bunun için her pazar kiliseye gittiğinde ettiği duaların arasına sıkıştırırmış bu isteğini de. Gene bir pazar kiliseye giderken babamla karşılaşmışlar. İkiside birbirini beğenmiş ve tanışma kararı almışlar. Çok geçmeden 2 yıl sonrasında evlenmişler. Evliliklerinden bir sene sonrasında ise gördüğü tedavilerle annem hamile olduğunu bir test sayesinde öğrenmiş. Evet hamile kalması biraz sıkıntılıymış ve tedavi görüyormuş. Başlarda gayet sağlıklı bir hamileliği varmış fakat sonrasında işler biraz kötüleşmiş. Doktor anneme ikiz bebeklere sahip olduğunu söylemiş fakat birinin diğerinden daha fazla gelişme gösterdiğini ve onu yeme olasılığının çok yüksek olduğundan bahsetmiş. Yani az kalsın yeterince kötü üne sahip olmama rağmen bir de kardeş katili oluyormuşum. Tekrar anneme gelecek olursak ki tahmin edersiniz hayatı boyunca ikiz bebeği olmasını isteyen bir kadından bahsediyoruz, bir haftasını odaya kapanarak, Tanrıya dualar ederek geçirmiş. Eh, işe yaramış olacak ki Jeongguk ve ben de hayata gözlerimizi açmıştık. Annemin anlatmasına göre Jeongguk'un yaşaması gerçekten bir mucizeymiş çünkü doğduğumuzda bile kilolarımız ölçüldüğünde Jeongguk benim yarı kilom kadarmış. Burdan da anlaşılıyor ki asi ve sorunlu olan kardeş bendim.

Büyümüş on yaşımıza basmıştık. Henüz küçük olsak bile kendimizi ifade edebiliyorduk o zamanlar. Jeongguk gerçekten o yaşta bile çok güzel biriydi. Bir soruna hep olumlu tarafıyla bakar ne olursa olsun gülümserdi. Ben ise sürekli sorun çıkaran, hiçbir şeyden memnun olmayan taraftım. Bir gün alışverişe gitmiştik ve Jeongguk'un ısrarları üzerine ihtiyacımız olmamasına rağmen oyuncaklar almıştık. Ben arabalara yönelirken, Jeongguk daha çok kızların tercih ettiği bebeklere yönelmişti. Annem başta bunun kızlara göre olduğunu söylemiş, Jeongguk'u ikna etmeye çalışmıştı fakat Jeongguk asla vazgeçmemiş üstüne ağlamaya başlamıştı. Bize hiç kıyamayan babamla annem ufak bir tartışmaya girmiş babam kazanmıştı. Jeonggukla dış görünüşümüz neredeyse tamamen aynıydı ama karakter bakımından çok farklıydık. O gün ben ellerimde arabalarla gezerken Jeongguk bebeklerle gezmiş, vitrinlerde gördüğü eteklere gözlere takılır olmuştu. Annem gerçekten dinine bağlı bir hristiyandı. İnanın Jeongguk'un o bebekleri almasına nasıl göz yumduğunu bile bilmiyordum. Kıyafetler alırken Jeongguk'un dolu gözlerle eteklere bakmasını seyretmiştim. Keşke elimden bir şey gelse diyordum ama bu konuda çok katı kurallara sahip bir ailede yaşıyorduk. Sürekli cümleler arasında bizim erkek olduğumuz, kızlar için olan şeyleri yapmamamız tembihleniyordu. O yaşlarda bu kelimenin anlamı bilmesem bile -şu an söylebilirdim ki-köklü bir homofobik aileye sahiptik. Biliyordum ki anneme bundan bahsetsek en hafif ceza olarak Jeongguk'u kiliseden çıkarmazdı. Hayatımda en değer verdiğim kişi her zaman Jeongguk olmuştu. Çok naifti ve ikizim olmasına rağmen abisiymiş ve daima onu korumak zorundaymış gibi hissederdim. O zamanda da onun kocaman parlak gözlerinde biriken yaşlara dayanamamış kendimce bir plan yapmıştım. Kapıda oturmuş karısını bekleyen bir adam gördüğümde onu incelemiş elindeki şeffaf alışveriş çantasında bulunan renkli etekleri görmüştüm. Bir elinde telefon tutuyordu ve dikkati tamamiyle telefona yönelikti. Bizimkiler kasada ödeme yapıyorken yanlarına giderek arabanın orada onları bekleyeceğimi söylemiştim. Onaylayarak bana sırtlarını döndüklerinde ise bunu fırsat bilerek dikkatini telefonuna vermiş,pasif görünen adamın yanına gitmiştim. Çantanın ağzı açıktı ve kolum ince olduğundan kolaylıkla içine sokabilirdim. Öyle yapmıştım da fakat hesaba katmadığım şey karısının bunu göreceğiydi. Bağırmasıyla irkilerek eteği kaptığım gibi koşmaya başlamıştım. Evet, o zamanlarda başlamıştı elimin kötü şeylere uzanması. Uzun bir koşuşturmanın ardından kısa boyumun kattığı avantajla peşimden koşan adamın beni kaybetmesini sağlamıştım. Nefeslerimi düzene sokmak için yavaşladığımda elimde olan eteği annemlerin anlamayacağı şekilde içime sokmuştum. Arabaya vardığımda Jeongguk'un üzülmemesini eve gidene kadar beklemesini söylemiştim.

FAFTD | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin