"Özür dilerim," diye fısıldadım mezarlığındaki toprakları düzeltirken. Asla çiçek açmıyordu bu topraklarda. Nedendi? Gözyaşımla suluyordum onları, çok mu acı geliyordu çiçeklere de, açmıyorlardı?
"Seni sığdıramadılar bu dünyaya. Kocamandı bu dünya ama sığdıramadılar seni, halbuki küçücüktün sen...Ne istediler senden minik kelebeğim? Ne istediler?"
Burnumu çektim ve gelirken yanımda getirdiğim su şişesinin kapağını açıp dökmeye başladım.
"Ama özür dilerim, ben de anlayamadım. Senin kanatlarını kırdılar, alçı tutar sandım ama ben de yanıldım. Biliyordun değil mi? Ben de sığdıramadım seni bu dünyaya. Tutamadım, kaydın gittin ellerimden."
Kafamı gökyüzüne çevirip acı acı gülümsedim.
"Keşke ben de yanına gelebilsem,"
"Uçamayacağını bile bile bir kelebeğin peşine takılmayı düşlemek, tam da sana göre."
Yanımdan gelen sesle irkilip kafamı sesin sahibine çevirdim. Gözlerimdeki yaşlardan yüzünü net algılayamıyordum ama kafasına siyah hoodie'sinin şapkasını geçirmiş bir erkek sureti duruyordu karşımda. Islanmış gibiydi.
"Senin kanatların yok Chaeyoung. O uçup giderken onu tutamaman, senin suçun değildi. Kendini suçlamaktan vazgeç. Böyle hissetmeni o da istemezdi, belki de bu yüzden bir geceyarısı sessiz sedasız gitmeyi tercih etti."
Ve beni orada, o gözyaşı kokan ıssız mezarlıkta yalnız başıma bırakıp gitti. Kelebekler uçamadı belki ama, kanat sesleri kulağıma kadar geldi.
05:15
nisan, 28
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kelebek günceleri
Fanfic"Senin kanatların yok Chaeyoung. O uçup giderken onu tutamaman, senin suçun değildi. Kendini suçlamaktan vazgeç. Böyle hissetmeni o da istemezdi, belki de bu yüzden bir geceyarısı sessiz sedasız gitmeyi tercih etti." Ve beni orada, o gözyaşı kokan...