Sana olan sevgim o kadar derindi ki, beni fark et diye zayıfladım her ay saçlarımı boyadım beni beğen diye elimden gelen herşeyi yaptım jungkook, inan her yolu denedim ama sen beni fark edemedin.
Bana geldiğin o gün o kadar çok sevinmiştim ki hayatımda en çok o zaman gülmüştüm. Ve benimle alay ettiğin gün evet en çok o gün ağlamıştım.
Şu an küvetin içindeyim su çok soğuk jungkook ama kalbim kadar değil merak etme.
Ve ellerimin arasında bir jilet var karşımda da resmin. Beni ne kadar kırmış olsan da ölmeden önce görmek istediğim tek şey, senin yüzün.
Jiletle bileklerimi kestim, çok kanıyor. Öleceğimi biliyorum ruhu olmayan biri için ölmek çok da zor olmamalı değil mi jungkook?
Son dakikalarımın olduğunu hissediyorum ve sesini duyuyorum, herhalde tanrının bana ölmeden önceki hediyesidir, hayali olan sesin.
Kapıyı kırıp içeri girdiğinde hayali olmadığını anladım olsun resmindense senin gerçek yüzünü görüp ölmek daha iyi olur benim için.
Bağrışların jungkook onları duyuyorum bana ölmemem için yalvarıyorsun ama artık çok geç değil mi? tanrı beni yanına çağırıyor lütfen daha fazla ağlama.
Kalbim sende zaten, elini her sol yanına koyduğunda istemesende orada olacağım.
Ama şimdi gitmem gerek jungkook tanrı kendisini daha fazla bekletmememi söylüyor.
Hoşçakal jungkook.
Umarım hayatın boyunca hep mutlu olursun.
Park Jimin.
......
SON
.....
Kısa 5 dakikada okuyabileceğiniz bir ficdi. Okuduysanız eğer teşekkür ederim. Bu kadardı.
