Blate

Plase'in Gülüşü

Pazartesi sabahı gözlerini açtı.Etrafında tanıdığı herkes vardı.Jane,onun annesi,müdür , iş arkadaşları ve tabi Johnny de ordaydı.Arkadan Plase bakarak gülüyordu.(hahaha :P)Plase'in sabrı taşmıştı.Johnny ordan ayrıldı.Plase saat 2'de taburcu olmuş arkadaşlarıyla evine gitmişti.Olanları kimseye anlatamazdı.Ne polise ne arkadaşlarına.Plase diğer günün şafağına doğru toparlanmıştı evinde.Müdürü ona bir hafta izin vermişti.Plase zeki ama iyi kalpli olduğu için kimseye karışmayan bir insandı.Bunu bilen Johnny onu boş bir fırsatında öldürmeyi düşlüyordu.Alberion ise Plase ve Johnny öldürmeyi hedeflemişti.Onlar kalkarsa ark onların olup dünyayı yönetebilirlerdi.Plase yakınındaki parka yine gitti.Orda antremanlar yapıp Blate nasıl kullanıcağını öğrenmesi gerekti.Aksi takdirde Plase ölebilirdi.Plase Blate öğrendikçe öfkesi daha çok artıyordu.Bu Blate'in karanlık gücü olabilir miydi?Johnny Alberion'u unutmuş Plase'e odaklanmıştı.Onu nefret çoktan sarmıştı bile.

    Cuma günü olmuştu.Plase yine Parka gitmiş günlük antremanını yapıyordu.Johnny'nin ise planları vardı.Alberion'u artık istemiyordu.Ark'ı Alberion'dan alıp kendine güçlü bir ordu kurmak peşindeydi.Alberion ise Urabin'in liderliğinde ark'ı kullanmayı bilmediği için Johnny'nin peşine düşmüşlerdi.Plase yine Blate'i tam kullanıcakken karşısına 2 adam gelmişti.Ellerinde bıçak Plase'ye saldırmaya çalışıyorlardı.Plase kaç gündür yaptığı antremanın meyvesini almak istiyordu.2'sine karşı tek olan Plase Blate kullanarak (Blation) hareketi uydururak Blate hareketini kendine özgü bir ışın yaparak 2 sini birden yere düşürmüştü.Bu ışın ellerinden geldiği gibi tüm vücudundan da geliyordu.Plase artık savaşmayı öğrenmiş ve güçlüydü.Arkadan bir kişi gelerek Plase'yi anında bayıltmıştı.Gözlerini tavanı açık güzel kokan bir şato da açtı.Bu şato Alberion'un sahip olduğu şatoydu.Plase'yi zincirlemiş ve Blate yapamamasın diye Blate engeliyici koymuşlardı bileğine.Bunu da Drona yapmıştı elbette.Alberion bunu nasıl ele geçirmişti?Plase bunu düşündü.Alberion'un Lideri Urabin gelmişti.Kahverengi saçlı,mavi gözlü 19 yaşında bir gençti.Urabin daha küçükken ıslah evine düşmüş ve hayatının yarısını orda geçirmişti.Suçu ise suçsuz olmasaydı.Sevdiği kızla sevgili olmayı düşünen Urabin'in hayatı kötüydü.Çünkü o kızı onun gibi seven bir kişi daha vardı.O da kuzeni Actro'ydu.Actro eğlenceli her daim eğlenmesini bilen bol bol gezen sevecen bir çocuktu.Actro kahverengi gözlü,siyah saçlı sağ kolunu sıyıran bir çocuktu.Sağ kolunda dövme vardı.Ejderha dövmesi.Yaşı 17di.Sevdikleri kız ise Jane'di.Jane o yıllarda okuyordu.Urabin ve Actro Jane için herşeyi yapabilirdi.

(Geçmiş 2 yıl önce)

Urabin okula giderken Actro yanına gelir.Merhaba der ve geçer.Urabin onu takmaz ve yoluna devam eder.5 dakika sonra polisler Urabini yakalar ve cebinde altın olduğunu görür.Onu oraya Actro koymuşdur.Actro zekası sebebiyle ailesinin gururlu evladıdır.Bütün kızlar ona hayrandır ama o Jane sevmiştir.Urabin 2 sene boyunca hapiste yatar. 

(Bitti)

Urabin Plase'ye Johnny'nin yerini sordu.Plase bilmiyordu.Johnny bir anda ortaya çıkageldi.Herkes şaşırmıştı.Urabin'in adamları Johnny'yi öldürmeye çalışırken Plase kelepçeye çıkaramıyordu.Johnny ona yardım etti.Kelepçeyi çıkardı ve birlikte dövüşmeye başladılar.Plase şaşkındı.Ama sebebini biliyordu.Urabin Johnny'yle kavga etmeye başlamıştı.Plase tüm adamları dövdükten sonra savaşı izlemeye başladı.Urabin Johnny'den aldığı ağır darbeler yüzünden ark'la kaçmıştı.Plase kardeşine güvenemiceni biliyordu ama yinede kurtardığı için şuanlık ortaktılar.Plase ilk defa kardeşiyle ortak birşey yapmıştı.İçinden sıcak bir gülümsemeyle kardeşine;

"Johnny sağol kardeşim" 

dedi.Johnny ise Plase sarıldı ve ordan çıktılar.