🎶kamin, emin ft. jony.゚*☆*゚ ゜゚*☆*゚ ゜゚*☆*゚ ゜゚*☆*゚
┊ ┊ ┊ ┊ ┊ ┊
┊ ┊ ┊ ┊ ˚✩ ⋆。˚ ✩
┊ ┊ ┊ ✫
┊ ┊ ☪︎⋆
┊ ⊹
✯ ⋆ ┊ . ˚
˚✩10 yıl önce / Satusu.
"Ben büyüyünce Mars'a gideceğim!" Lisa elini Superwoman'ın yaptığı gibi yumruk yaparak havaya kaldırdı ve havayı birkaç kez yumrukladı.
"Ben yeni bir alet bulup, müzikte devrim yaratacağım." Haniko eliyle piyano çalıyormuş gibi havaya dokundurup bir şarkı mırıldanmaya başladı. "Müziğe bayılıyorum. Sanki ruhumu besliyor, her geçen saniye canlanıyorum."
"Ben ise dünyayı kurtaracağım." Leji oturduğu yerden okuduğu kitabı sıranın üzerine bırakıp konuştu. "Dünyayı değiştireceğim. Bunun için önce insanları değiştirmek zorundayım tabii ki. Ama hepsinden önce tek bir şeyi değiştireceğim; kendimi."
"Çok güzel," Hana öğretmen gülümseyerek mırıldandı ve bakışlarını sınıfın üzerinde gezdirmeye başladı. "Peki gelecekteki hayali hakkında konuşmayan kaldı mı?" Bakışları beni buldu. "Jungkook?"
Bakışlarımı karaladığım defterden kaldırıp Hana öğretmene çevirdim. Bütün sınıf sessizleşmiş cevabımı dinliyordu. Hayır, kimi kandırıyordum? Sınıfımız hep sessizdi bizim. Her zaman örnek öğrencilerdi, notu kötü olan çocuk yoktu, ya da ütüsüz gömlekler giyen. Saçları hep taraklı olurdu, güzel kokarlardı ve konuşurken saygılı konuşurlardı.
"Ben," diye mırıldandım.
"Evet, hayalini bizimle bölüşmeyecek misin Jungkook?" Hana öğretmen samimiyetle güldü. "Okulun birincisinin hayalini merak etmiyor değilim."
"Ben," diye mırıldandım tekrardan.
Ben, kaçmak istiyorum.
"Mezun olup, biliminsanı olmak istiyorum."
Kaçmak istiyorum.
Uzaklara.
"Ne kadar da sana yakışır bir hayal, Jungkook," Hana öğretmen yerine geçerek oturdu. "Bunu başaracağını şüphe dahi etmiyorum."
Kaçmak?
"Size de önerim daha gerçekçi hayaller kurmanız çocuklar. Henüz on üç, on dört yaşında olabilirsiniz ama geleceğin temeli çocukluğun hayallerinden başlar. Daha gerçekçi hayaller kurun."
Geleceğin temeli çocukluğun hayallerinden başlar.
Kaçmak istiyorum.
Bir geleceğimin olup olmaması önemli değildi. Gitmek istiyordum. Uzaklara, gücümün yettiği, ciğerlerimin parçalandığı kadar uzağa koşmak istiyordum.
Yada belki, koşarken yok olmak istiyordum.
Önce ayaklarımın yere değmemesini sonraysa dizlerimin, karnımın, göğsümün, kollarımın, boynumun ve yüzümün yok olmasını, havada savrulan kiraz çiçeklerine dönüşmesini istiyordum. Bir başkasının ayak uçlarına düşmeyi, üzerimden arabaların geçmesini ve daha sonra yaz bittiğindeyse yok olmayı. Tamamen yok olmayı hem de.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
we forgot to believe in dreams; taekook
Fanfiction"Seninle biz mucizelere inanmayı unutmuştuk."