Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir oda dolusu siyasetçiyle aynı ortamda bulunmak kadar zorlayan bir şey yoktur beni. Mecburen bulunduğumda ise sakin sakin şampanyamı yudumlar, baloncukların dilimde patlayışından zevk alırken onları dinlermiş gibi yaparım. Aksi takdirde -mizacıma uymasa da- kavga çıkartmaktan korkarım.
Gerçi onlar bensiz de her an bir tartışmanın ortasında gibi konuşurlar. Nasıl olur da her daim böyle hararetli olabilirler? Fikrimce evlerinde, zevceleri ile aynı yatağa baş koyduklarında da bu hararetli hâlleri devam eder. Sürekli bir bağırış, laf sokmalar, karşı tarafı asla dinlemeden, susmak için ara vermeden konuşmaya devam etmeler...
Yorucu bir hayat olsa gerek.
"Doktor," hemen sağ tarafımda güzel bir hanımefendi ile beliren Lord Alfred'a döndüm. Kendisi, zannımca, parlamentonun en geveze üyesiydi ve en az ağırbaşlı olanı. İçkimden bir yudum daha alamayışıma üzüldüğümü gizleyerek gülümsedim ve lorda selam verdim. "Sizi tanıştırmak istediğim biri var," dedi bedeninin üst kısmını yanındaki hanımefendiye çevirerek. "Baldızım, Bayan Rosella."
Henüz yirmili yaşların başında olduğunu tahmin ettiğim Bayan Rosella, lordun onu takdim edişiyle kısa ama samimi bir gülüşle döndü bana. Omzuna sardığı ve dekoltesini de kapatan şalını tutan narin ellerinden birini tutup üzerine dudaklarımı hafifçe bastırdım. "Tanıştığıma memnun oldum leydim. Bendeniz Doktor Namjoon."
"Elbette, elbette biliyorum bayım. Şöhretiniz şehrin dört bir yanına yayılmış durumda. Bu gece de sizinle tanışmadan ayrılsaydım eğer, ziyadesiyle üzülecektim."
Mahcup bir şekilde gülümseyerek karşılık verdiğimde, lordun yüzündeki cüretkâr ifadeyi fark ettim.
"Size büyük hayranlık besliyor," diyerek araya girdi. Şu andan itibaren lordun amacının Bayan Rosella'yı yalnızca benimle tanıştırmak olmadığını anlamamam için hiçbir sebep yoktu.
Bayan Rosella ise bu küçük çöpçatanlık oyunundan habersiz, gerçekten hayranlıkla, beni izliyordu.
"Minnettarım ancak bilmelisiniz ki ben yalnızca mesleğimi icra ediyorum."
"Ama hiçbir doktor sizin yaptığınızı yapmıyor,"
"İzninizle, Başbakan'ın yanına gitmem gerekli." Lord aceleyle yanımızdan ayrıldığında önce onu izledim sonra Bayan Rosella'ya döndüm. Yalnız kaldığımıza sevindiğimi bilmem söylememe gerek var mıydı.
"İddia ettiğiniz şey doğrultusunda meslektaşlarımın birer doktor olmadığını söylüyorsunuz leydim. Sanırım yanılıyorsunuz."
"Hayır, bayım. Benim demek istediğim siz herkese yardım ediyorsunuz. Zümre ayırmadan. Zorda olan ailelerden ücret talep etmediğiniz herkesin dilinde."
