(Batu anlatıyor)
Sabah uyandığımda cihanın evindeydim. hepimiz bir yerlere serilmiştik. cihan yandaki koltuğa oğuz yanıma korayda yukarda cihanın yatağında uyandı. Hepimizin kafası kazan gibiydi . Dün akşam kafa toplayalım derken dağıtmış tık ve bunun sebebi cihanın getirdiği şarap şişesi yüzündendi.
( Lan cihan seni bir gün geberticem)
Ece defalarca aramıştı ve ben sabah toplantisini kaçırmıştım bizimkileri uyandırdım ve hemen evden çıktım . alelacele eve gelip bir duş aldım üzerimi değiştirdim. Arabanın da anahtarını aldım . Arabaya bindigimde aklıma telefonum geldi. Girişteki konsolda unutmuştum hemen telefonumu da alıp arabaya bindim. Bir anda gaza bastım " aklıma hiç birinin yolda olabileceği gelmemişti" aniden önüme bir bayan çıktı önüme çıkan bayan arabanın önünden aniden cekileyim derken düştü büyük ihtimalle ayağınıda burkmustu. Aslında böyle bir durumlarda hiç durmayı tercih etmezdim ama bu sefer durup yardım etmeyi seçtim arabadan inip hanımfendiye doğru baktığımda dondum. Bu kız zarftaki kızdı bana
- neden bakıyorsunuz acı çekenlere bakmak güzel mi
Belli ki ayağı acıyordu
- yoo özür dilerim gerçekten bilerek olmadı
- yoo siz çiğnemeden iz ben yanlışlıkla burktum
- ayağınızı burkmanızın sebebi benim izin verin hastaneye götüreyim sizi .
( Ayağını işaret ederek)- hayır diyemeyecek kadar çok acıyor
- peki yürüyebilir misiniz
- yürüyebiliyo olsam sizin teklifinizi kabul etmezdim
- tamam o zaman
( Gülümsedim ve kucağıma alıp arabaya bindirdim)
Hemen babamın hastanesine telefon ettim. Bu arada hanımfendiyede ismini sordum ismi belçimdi. Hastanenin önüne geldiğimizde bizi Aycan hemşire tekerlekli sandalye ile bekliyordu. Arabayı hastenenin önünde durdurdum. Arabadan inip belçimin de kapısını açtım hastaneyi işaret ettim . Oda kaslarını kaldırıp bana baktı. Basamadığını hatırladığım da
- pardon belçim hanım ben tamamen unuttum.
Deyip kucakladım ve tekerlekli sandalye ye oturttum Aycan hemşire yede doktor barışı çağırmasını söyledim bu arada belçim de
- bana siz diye hitap etmeseniz çünkü ben sıkılıyorum öyle laflardan
- peki sizde o zaman bana siz diye hitap etmeyin karşılıklı olsunBelçimin yüzünde bir gülümseme belirdi ve
- olur bana uyar . Dedi
Bu arada hemen özel odaya aldırdım belçimi Barış bey çok başarılı bir doktor du hemen halletti
Doktor- hiç bişey yok sadece ayağı incinmiş sadece bugün üstüne basmayın
Belçim- tâbi o zaman ben gidebilirim
Doktor- evet isterseniz çıkabilirsiniz.
Ben- teşekkürler barış bey
Belçim ayaklanırken
Ben- ne yapıyorsun belçim üzerine basmicaksin unuttun mu
Belçim- nasıl eve gidicem uçacak mıyım
Ben- seni buraya nasıl getirdiysek öyle götüreceğiz
Hemen tekerlekli sandalyeyi getirdim. Belçimde oturdu sonra eve dönmek için arabaya bindik .
Belçim- sana birşey sorabilirmiyim Batu.
Batu- evet tabiBana bakarken yüzünde bir gülümseme vardı
Belçim- sana niye sert iş adamı diyorlar ya sen çok iyi ve yumuşak birisinin
Batu- iş hayatında öyle değil galiba
Belçim- ha yani ben çift ruhluyum diyosun peki iki ruhluluk nasıl birşey
( İkimizde kahkahalara boğulmuştuk )
Batu- yooo aslında çift ruhlu değilde daha çok işimi önemsemek diyelim
Belçim- peki öyle diyelim
( İkimizde yol boyunca çok mutluyduk)
Eve geldik ben hemen arabayı benim evin önüne çektim. Belçim de telefonuna sarıldı
Batu- sakın arkadaşlarına haber verme çünkü ben bakıcam sanaBelçim-ama Batu ben sana rahatsızlık vermeyeyim
Batu-hayır benim yüzümden bu haldesin izin verde sana yardım edeyim hem sana mükemmel bir çorba yaparım elimde lezzetlidir haberin olsun
Belçim-iyi peki size zor olursa hemen söyleyin
Batu- tamam tamam hadi girelim
Belçimi kucakladım hastaneden bir tekerlekli sandalye almıştık belçim anahtarı da bana verdi kapıyı açtım tekerlekli sandalyeyi içeri camın önüne doğru ilerlettim kapıyı kapattım belçim bana döndü bende ona ceketimi işaret ettim
Belçim- oradaki krem dolaba asabilirsin
Batu- evet şimdi ben sana muhteşem bir çorba yapıcamBelçim- bende seninle mutfakta dursam
Batu- tabiki hem burası senin evin sen bana göstereceksin malzemelerin yerini
Belçim- tamam ne lazım sen söyle bana
(Belçim anlatıyor)
Mutfağa geçtik Batu bana bir tavuk çorbası yaptı ben o tavuğun haslanirkenki kokusuna dayanamayıp bahçeye kaçtım. Bahçede çiçeklerimi sularken Batu çorbayı yapmış olmaliki beni çağırıyordu elindede bir tepsi vardı. Masaya yaklaşırken güzel ve tuhaf koku burnuma gelmişti bile. Batu ya dalga geçer gibi
Belçim-ooo Batu sen yemek mi yapıyorsun
Batu- evet ne zannettin işimde iyi olduğum gibi mutfakta da becerikliyim
Belçim-tamam o zaman ben bir tadına bakayım. Tadına baktım ve biraz durdum hayatımda bu kadar iyi tavuk çorbası içmemiş tim Batu bana beğenmedinmi diyesordu bende ona " delimisin bayıldım çok iyi" cevabını verdim . Bu cevabı alınca bir tebessüm oldu. Batu gerçekten iyi biriydi onunla iyi arkadaş olacaktık
Benim telefonum çaldı afra arıyordu
Afra- alo kuzum ben geliyorum nasılsın çok acıyor mu
Belçim- yok kuzum yok zaten komşum bana çok iyi baktı.
Afra-kız kim bu komşu kız mi erkek mi yakışıklımı nasıl anlat
Belçim- tamam afracım gelince konuşuruz o zaman hadi bye bye
Afra-belcim sakın kapat......
Afra daha cümleyi bitirmeden kapattım . Batu sorduBatu- arkadaşınmı geliyor
Belçim- evet ya kusura bakma
Batu-yok önemli değil o zaman ben bunları mutfağa koyup çıkayım.
Belçim- kalsaydın
Batu- yok hem benim maillere bakmam lazım
Belçim- tamam peki o zaman
Yemeğimizi bitirdikten sonra birlikte mutfağa gidip bulaşıkları makinaya yerleştirdik. Batu artık evine gidecekti . Daha Batu çıkmadan afra geldi afra batuya tuhaf tuhaf bakıyordu tabi o da haklıydı üniversitesi senelerinde çekiştirdiğimiz adam karşısındaydı ben afrayı içeri soktum batuyuda yolculayıp afrayla oturduk konuştuk . Oda şaşırdı bende olanları anlattım . Diğerleri neden gelmedi deyince çok değişik bir cevap almadım badeyle seçil Londraya tatile gitmişlerdi.
Afra gece yanımda kalması gerekiyordu bu yüzden ona misafir odasını hazırladım bende kendi odama geçtim ayağımın acısı geçmişti bile artık yarını dusunmeliydim çünkü yarın çok önemli bir yemeğe davetliydim. Hemen uyudum tabi o kadar yorgundum ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATIMIN AŞKI
Acakbatunun elindeki bu zarf hayatının aşkı kalbinin sahibiydi o zarf sayesinde dört kız ve dört yakışıklı adamın hayatı değişti