Jimin masadaki herkesten özür dileyip hızla Jungkook'un arkasından yukarı merdivenlere tırmandı. Odaya girdiğinde Jungkook'un derin nefesler alıp kendini sakinleştirmeye çalıştığını gördü Jimin.
"Jungkook neden birden kalktın?"
Jungkook onun sesini duyduğunda iyice sinir üzerine binmişti. Nasıl onun kaslarını konuşabilirdi o şerefsiz? Aklına gelen düşüncelerle hızla kafasını iki yana sallayıp Jimin'e döndü.
"Çık odadan. Onlar siktir olup gittikten sonra inerim."
Sesindeki sinir buzu bile ateşiyle eritirdi. Jimin yutkunup ona yaklaştı.
"Ne olursa olsun düzgün konuşmal-"
Jiminin sözlerini sert bir hah sesi çıkarıp böldü Jungkook. Sinirle omuzlarından itip duvara vurdu Jimini. Jimin sırtındaki acıyla inledi.
"Hala düzgün konuşmamı mı bekliyorsun cidden! O şerefsiz senin kaslarını konuşurken mi? Nasıl bu kadar rahatsın Park! Yoksa hoşuna mı gidiyor ha!"
Jungkook o kadar sinirliydi ki hala aklında o cümle dolanıyordu. 'Jimin hayatımda gördüğüm en iyi erkekti. Kaslarının düzgünlüğünü söylemiyorum bile.'
"Canımı acıtıyorsun Jungkook. Hem bu senin karışamayacağın bir konu."
Jungkook kaşlarını kaldırıp dudaklarını yalayıp alayla sırıttı.
"Karışamayacağım bir konu ha? Bundan sonra karışacağım bir konu anladın mı beni? O şerefsizle aynı havayı bile solumayacaksın duydun mu beni?"
Jimin sinirle kaşlarını çatıp ellerinden kurtulmaya çalıştı ama oynamak bir yana hissetmemişti bile Jungkook.
"Bana karışamazsın sen!"
Jungkook alayla sırıtıp biraz daha yakınlaştı. Jimin yutkunup kafasını duvara yasladı. Ne kadar kaçmaya çalışırsa çalışsın dudaklarının arasındaki mesafeyi Jungkook indirmişti yarıya.
"Bana bak Park. Bundan sonra o şerefsiz sana yaklaşırsa sana dokunursa ölümlerden ölüm beğensin. Tanrı şahidim olsun yaparım. Duydun mu beni?"
Jimin tekrardan yutkunp Jungkookun gözlerine baktı ama Jungkookun gözleri gözlerinde değil de dudaklarındaydı. Jimin stresle dudaklarını yaladı.
"Beni zorluyorsun Park."
Jungkookun fısıltıyla çıkan sesiyle Jimin nefesini tutmuştu.
"Yapmamalısın Jungkook."
Jungkook biraz daha yaklaşmıştı Jiminin dudaklarına. Konuşsalar birbirine değecekti, konuşsalar nefeslerinde kavrulacaklardı.
"Yapmak istiyorum park."
Jungkook daha fazla dayanamadan sıcak dudaklarını dolgun dudaklarla birleştirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hyung (Jikook)
RandomJM: Jimin? Hyung nerede velet. JK: Bundan sonra hyung falan yok sana.