3 yıl olmuştu Amerikaya geleli şimdi ise Türkiye'ye geri dönüyorum. 3 yıl önce sevdiğim bi çocuk vardı Göktuğ ondan kaçmıştım buraya. Ondan sonra 2 yıl kimseyle konuşmamıştım hayatıma kimseyi almamıştım. Buraya gelip kendi dükkanımı açmıştım ben bir kuaförüm. Ve yapayalnız yaşamıştım, hep mutlu olacağım günlerin hayalini kurarak.
Kısa sürede ünlü bir kuaför olmustum. Dükkanımın adını "ÖzGök" koymuştum. Özgü'nü Öz'ü ve Göktuğ'un Gök'ü.
Ondan vazgeçmiştim kısa bir sürede. Çok acı şeyler yaşatmıştı bana ama vazgeçmiştim. O'nun yüzünden kardeşimi Eylül'ü de kaybetmiştim. Bizim onla hayalimizdi yurtdışına kaçıp kendi hayatımızı kurmak geçmişi unutmak ama olmadı O'nu orda bırakıp geldim buraya. O'nun da benle gelmesini çok istedim ama O'na kaçacağımı söylesem bırakmazdı beni. Benle gelmezdi ama beni de göndermezdi.
Amerikaya yerleştikten kısa bir süre sonra dedemleri aradım bi kaç kez, sustum sadece seslerini dinledim.. Onlar konuştular ben ağladım sessizce. En sonunda 1 kere hıçkırıklarıma engel olamadım beni tanıdı dedem. O ordan ağladı ben burdan.
Geri dönmemi söylediler ama olmazdı. Yenik düşemezdim kendime, her şeyden önemlisi bi gururum vardı benimde.
Konuşmuştum ve dedemgili ikna etmiştim. Onları çok özlemiştim ama gidemezdim. Gidersem geri dönemezdim.
Bir yıl önceydi dükkanı kapatmış eve gidiyordum birden arabamın lastiği patladı. Arabadan indim ve uğraşmaya başladım ama başaramıyordum. En sonunda "kahretsin" diye bağırdım ve arabaya bi tekme attım. O sıra da yanımdan geçen araba durdu ve içinden uzun boylu esmer siyah saçlı siyah gözlü bir taş indi. Evet evet yanlış duymadınız bir taş çok yakışıklıydı. Yanıma geldi ve "Türk müsün" diye sordu, sanırım O da Türktü çünkü Türkçeyi çok güzel konuşuyordu. "Evet Türk'üm. Sanırım sende Türksün" dedim. Buraya geldim geleli ilk defa bir erkekten etkileniyordum ve O da şans olacak ki Türktü.
"Evet Türk'üm. Bu arada ben Doruk" dedi ve elini uzattı. Elini tuttum ve "Bende Özgü" dedim.
Daha sonra arabam için çekiciyi çağırdık ve beraber bir kafeye gittik. Uzun uzun konuştuk 22 yaşındaymış Mardin de yaşıyormuş. Buraya ise kafa dağıtmaya gelmiş. Daha sonra benim buraya neden geldiğimi sordu herşeyi anlattım ve onla geri dönmemi istedi hayır olamazdı yapamazdım. Sonra 1 ay burda kalacağını öğrendim çok mutlu oldum en azından 1 ay beraberdik yani inşallah.
Daha sonra birbirimizin telefon numaralarını aldık ve beni evime bıraktı.. Günler geçtikçe Doruk'a olan hislerim artıyordu sanırım O''na aşık oluyordum. Beraber çok güzel vakit geçiriyorduk keske hep beraber olsak..
Bi süre sonra bir gün akşam yemeği yerken bana karşı boş olmadığını "Seni görünce elim ayağım birbirine dolaşıyor, kalbim daha hızlı atıyor. Hep seninle olmak istiyorum. Yanından ayrıldığım an özlüyorum seni.. Geceleri seni düşünmekten gözüme uyku girmiyor.. Söylesene prenses bunun adı ne?" demişti. Ayağa kalkıp yanına gittim O'da benim yanıma geldi "Aşk" dedim. Dudaklarıma yaklaşmaya başlayınca gözlerimi kapatmıştım ve bende yaklaşmıştım bir süre sonra dudaklarımız bulusmuştu. Çok farklı bi duyguydu evet ilk öpücüğümdü.
Bir süre öpüştükten sonra utanıp geri çekildim ve başımı öne eğdim.. Şu an eminim ki kızarmışımdır.. Utandığımı anlayınca kollarını belime doladı ve "Seni seviyorum sevgilim" dedi. Bende kollarımı boynuna dolayarak başımı omzuna gömdüm.
Öylelikle çıkmaya başlamıştık. 1 yıldır sürekli gidip geliyor. İlk başlarda inanmasam da beni sevdiğine artık inanıyorum.
Bir ay önce ise evlenme teklifi etti ama benim evlenmek için Türkiye'ye gitmem lazım.. Artık herşeyle yüzleşmenin vakti gelmişti. Dedemleri aradım ve Doruktan bahsettim evlenmek istediğimizi söyledim. Dükkanımı devrettim evimi kiraya verdim arabamı sattım.
Şu an ise valizimi topluyorum akşam Türkiyeye uçuyorum. Bekle beni Türkiye.
Doruk çok heyecanlı ailesiyle tanıştıracak beni. İlk başta Mardin'e gideceğim Doruk'un ailesiyle tanışacam daha sonra da Doruk'la İstanbul'a gidicez benim ailemle tanıştıracaktım. Eylül'ü de çok özlemiştim..
Uçağımın kalkmasına 10 dakika kalmıştı. Yavaş yavaş ilerledim uçağa doğru.. Artık Amerikaya veda etmenin vakti gelmişti
"Elveda Amerika"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yeni bir hayat eski bir hikaye
Teen FictionAşk; şiddetli bir yağmurun altında etkisiz kalmaktır. Aşk, Özgü ve Göktuğ gibidir. Birbirlerine deli gibi aşıkken kaybetmektir. Ondan kaçmak ama en yakınında olmaktır. Kilometrelerce uzağa kaçsanda, şehir şehir hatta ülke ülke kaçsanda kalbinden kaç...