vampir BLACKBANGTAN

Bölüm 2

jungkook : lisa sabahın 5 inde burada ne işimiz var 

lisa : bildiğim kadarıyla bizim rütbelerimizi belirleyecek

jungkook : ilk asker olduğumuz zaman belirlenmişti ya

lisa : grup içinde en güçlü kim ona bakıcak galiba öyle bir şey 

jisoo : kime karşı dövüşeceğiz 

taehyun : kuklalara karşı 

jungkook : sana çok fena ayar oluyorum zaten sus 

taehyung : kendi kendine gelin güvey olan sendin jungkook hatırlamanı isterimki 2 hafta önce bize bir mektup gelmişti grubumuza yeni bir lider atanacaktı.

jungkook : saçmalama taehyung kim bilebilirdiki krallığın en güçlü komutanı bizim gibi bir grubun lideri olacağını lan kız 6 elemente hükmediyor 

jin : ve bu demek oluyorki ön saflarda olucaz

rose : yaa bir susun ve önünüze dönün.

önlerine dönünce bir saattir dedikodusunu yaptıkları komutanı önlerindeydi 

lisa : sıçtık.

jennie : söyleyeceğim isimler sahaya geçecek 3 er 3 er alacağım sizi Lalisa Manoban kim jisoo ve park chaeyung 

kızlar hızlı ve kendinden emin adımlar ile bölgelere geçti 3 den geriye sayılmaya başladı 3,2,1  ve tam ortalarına 3 metre boyunda bir kukla indi kızlar kendi  elementleri ile saldırırken hiç bir şekilde etkilenmediklerini fark ettiler

jennie : ha şunu söylemeyi unuttum jisoo seninki suya karşı dayanıklı lisa seninki havaya karşı ve rose seninkide toprağa karşı o yüzden normal bir şekilde dövüşeceksiniz

3 kızda bunun sonradan söylenmesine sinirliydi neden en başta söylememiştiki ? ayrıca elementleri onların herşeyiydi. 

lalisa : kızlar değişin kendi kuklalarımız bizim elementlerimize karşı dayanıklı 

rose jisoo nun kuklasına doğru hareket etmişti jisoo da lisanın kine doğru lisada roseninkine geçmişti 

jennie : zekice ama yeterli değil lalisa düşün !

jennie bu kızların testi geçmesini çok fazla istiyordu arkadaş edinmek istiyordu o 

lisa etrafına bakınmaya başladı peki ya bütün kuklalara aynı anda 3 elementle saldırsalar ?

lalisa : kızla aynı anda sırayla bütün kuklalara 3 elementle saldırıcaz böylece dayanıklılığı azalıcak 

jennie elinde tuttu saate baktı 5 dakika 36 saniyedir işlerini bitirememişlerdi 

jennie : hızlı lalisa süreniz doluyor !

lalisa havaya hükmederek kuklayı havaya kaldırıp sertçe yere savurdu dayanıklılığı azalan kuklaya rose büyük bir toprak kütlesiyle onu ezdi böylece sona gelmişti jisoo ise su ile devrelerini yaktı. tam olarak 3 kuklayı 10 dakikada halletmişti 

jennie : jungkook kızlara 2 şer adet kan torbası getir.

jungkook vampir hızını kullanarak depodan hızlıca 6 tane kan torbası getirdi poşetteki kanları bir dikişte bitirmişti kızlar

jisoo : kuklaların elementlerimize karşı dayanıklı olduğunu söylemeliydin ! 

jennie : karşınızdaki düşmanın neye karşı dayanıklı oldunu bilemezsin bunu senin fark etmen gerekir jisoo.

jisoo : kime karşı savaşacağız biz ya ? krallığa karşı gelen kimler ? bir avuç kabile yüzünden mi bu kadar eziyet görüyoruz ?

rose : jisoo sakin ol 

jisoo : ne sakini ya ben az önce orada ölüyordum ! 

jennie : eğer ölseydin bu senin zayıflığın yüzünden olurdu jisoo ben senin burda ölmemen için uğraşıyorum şimdi savaşa gitseniz hanginiz tek bir çizik almadan oradan kurtulacak ? her zaman arka saflarda savaşıp duracakmısınız ? hepiniz korkaksınız hiç bir şey bildiğiniz yok 3 tane kuklayı 10 dakikada hallettiniz ya orada belki lisa olmasa bunu hiç biriniz aklınıza getiremeyeksiniz !

jisoo : biz korkak değiliz neden sen kendine göre bir ekip oluşturup bizi serbest bırakmıyorsun ? saçma girişlerinide onlara yaparsın hiç haberleri olmadan onları ölüme sürüklersin felan fela-- 

bir anda nefes alamaz olmuştu kız, elleri hemencecik boğazına gitmişti. Lalisa her ne kadar havayı ona ulaştırmak istesede jennie çok güçlüydü adeta lisa şun güçlerini kullanamaz olmuştu yavaş yavaşta jisoo morarmaya başlamıştı

taehyung : jennie yeter ! 

jisoo tekrar nefes almaya başlayınca öksürük krizine girmişti 

jennie : bundan sonra üstlerinle nasıl konuşulacağını öğren bir dahakine seni kimse elimden alamaz !

belki biraz abartmış olabilirdi ama eğer güçlü olmaz ise onları kaybederdi bu sefer onların ölmemesi gerekiyordu  onları izliyordu onların yaşamasını istiyordu.