Bölüm 22

3.8K 280 472
                                    

Dünyadan izole edilmiş gibi sessiz olan 12. odada Jin ve Taehyung'un nefes alışverişi dışında hiçbir şey yoktu. Sadece koca iki adamın vücutları neredeyse iç içe geçmişti ve soluklanmaya çalışıyorlardı. Sadece anın tadını çıkarıyorlardı. Artık onlar için neredeyse bir motto haline gelen bir sözle, akışına bırakmışlardı.

Taehyung son hareketinden sonra vücudunun titremesine ve kasılmasına sebep olan enerjiyi attığı için rahatlamıştı. Sedye üzerinde nefeslenmeye çalıştığında, hissettiği rahatsız edici ıslaklık olmasaydı, orada neredeyse yatabilirdi bile.

Fakat gözlerini yavaştan açıp üzerindeki Jin'e bakışlarını kaydırdığında onun üzerinden kalkmış olduğunu gördü. Sanki odada işi bitmiş gibi ayağa kalkmıştı ve yerdeki kıyafetlerini toplamaya başlamıştı.

Onları topluyordu toplamasına ama arada sırada pantolonunu çekiştirip duruyordu. Sanki pantolonu ona dar gelmiş gibi, bir ona bir bu yana çekerek rahatlayacakmış gibi dürtükleyip duruyordu. Bu durum, Taehyung'un dikkatinden kaçmadı. Gerçi tahmin ettiği bir durumdu da.

İlk önce sedyeden kalkıp sonrasında aşağı inen Taehyung, Jin'i nasıl rahatlatacağını çok iyi biliyordu. Ona karşı yürürken Jin de gömleğini yerden almış ve üzerine geçirmeye çalışıyordu. Taehyung bu manzarayla karşılaştığında hafifçe gülümsedi. Birazdan çıkartması muhtemel olan gömleği şu anda giymeye çalışması nafileydi.

Taehyung, yürüyerek onun yanına gittiğinde arkası dönük olan Jin'in omzuna tek eliyle dokundu. Jin bu hareketin, konsepte devam edecekleri anlamına geldiğini fark edince, yaptığı işi yarıda bırakmıştı. Zira Taehyung'un yumuşak dokunuşu, sıradan dokunuşlarına benzemiyordu. Omzundaki elle beraber arkasını döndüğünde kendisine pür dikkat bakan Taehyung'la karşılaştı. ''Size yeterince yardımcı olamadım mı?''

Taehyung bu gülünç soru karşısında bakışlarını pencereye verip bir anlığına gülse de, Jin'e geri döndüğünde ona dik dik bakmaya devam etti. Ardından bakışlarını Jin'in omzuna vererek orayı parmak uçlarıyla hafifçe okşadı.

Kısa süren okşamasından sonra bakışlarını Jin'e verdikten sonra onun azıcık iliklenen gömlek düğmelerini çözmeye başladı ve cevap verdi. ''Hayır, aksine yeterince yardımcı oldunuz. Mesleğinizde çok sıkı çalışıyorsunuz, bu yüzden verdiğiniz hizmetin daha fazlasını size vermek istiyorum.''

Taehyung gömlek düğmelerinin hepsini çözdükten sonra Jin'den ayrıldı ve doktor masasının önüne doğru gitti. Oradaki bir sandalyeyi masadan uzaklaştırıp odanın ortasına getirdiğinde, kendisine şaşkınlıkla bakan Jin'i sandalyeye doğru oturttu. ''Gece nöbetleri derken çok yoruluyorsunuzdur. Bu kadar çok çalışıyorsunuz ama nereye kadar? Biraz eğlenmeniz de gerekli.''

Jin, Taehyung'un bakışlarını kendisine kilitlediğini görünce ister istemez yutkundu. Sandalyeye oturmasıyla beraber kendisine dar gelen pantolonu onu daha da sıkıştırmaya başlamıştı. ''Bir şeyi karşılıksız bırakmama konusunda pek bir gayretlisiniz bakıyorum da.''

Taehyung eksik fakat bir o kadar en önemli parçayı aramak için odaya bakındı. Fakat bakınması fazla uzun sürmeden, yerdeki dağınık kravatı bulduğunda hemen almak için onun yanına gitti. Ne ara odanın bu yanına geldiğini hatırlamıyordu ama eline alıp Jin'e doğru yürümeye başladığında içi kıpır kıpırdı.

Az önce altında titreyen bedenin şu anda kendisine doğru parçalayıcı yürüyüşünü görmek, Jin için inanılmazdı. Gerçi Taehyung onun altındayken bile kendi sırtını parçaladığı için parçalamak onun genel bir özelliği olmuştu. Kaplan gibiydi ama dokunulduğunda kediye dönebilecek bir kaplan.

Taehyung, Jin'in önüne geldiğinde ona doğru eğildi ve Jin'in iki bacağını hızlıca iki yana ayırdı. Bu hareket yüzünden Jin'in gözlerini bir anlığına kapatıp dişlerini sıkması gerekmişti. Fakat bunun henüz başlangıç olduğunu düşünen Taehyung bacaklarını onun bacaklarının üzerine geçirdi ve Jin'in kucağına oturdu. ''Hayat böyledir, hiçbir şey karşılıksız kalmaz. Bilmez misiniz bunu doktor bey?''

NIGHT CHANGES ~TaeJin~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin