dark paradise

34

Dudaklarımın üzerinde hissettiğim baskı yabancıydı.

Berbat bir histi. Bunca zamandır dostum ve destekçim olarak gördüğüm kişinin dudaklarını dudaklarım üzerinde hissetmek, midemin bulantı ve suçluluk ile kasılmasına neden olmuştu. Bu zamana kadar yaptığı bütün iyilikler bir anda yok olurken, gözlerimin dolduğunu hissediyordum. Beraber geçirdiğimiz eğlenceli dakikalar, bana destek olduğu vakitler uçup giderken, yerini yeni yeni ortaya çıkan ani bir nefrete bırakmıştı. Taehyung'un ağlattı zamanlarda yanımda olan ve bir daha ağlamayacağımı söyleyen dostum, kendi yaptığı yanlış yüzünden beni ağlatıyordu. Canım yanıyor, yaşadığım hayal kırıklığı ise kalbimin ağrımasına neden oluyordu. Beynimin içinde Taehyung ve bana yaptığı tüm uyarılar dönüp dururken, pişmanlığım zihnimi yakıp yıkarken inatçılığımın bedelini ödüyordum. Chang'ın dudaklarımın üstündeki dudaklarının baskısına son vermek  için geri çekilirken, yüzüme yansımış hayal kırıklığını fark etmesini istiyordum. Karşımda oturan kişinin yüzüme baktıkça benim gibi pişmanlıkla dolmasını, yaptığı yanlıştan dolayı yüreğinin sızlamasını istiyordum. Hissettiğim duyguların aynısını hissetmesini istiyordum. Beni böylesine zor bir durumun içine sürüklediği için onu da pişman hissetmesini, en önemlisi ise artık benden uzak durmasını istiyordum.

Onun yüzünden yoluna koyamadığımız, yeni yeni düzelmeye başlayan her şeyin bir anda yıkıldığını hissediyordum.

Kafenin bir ucunda olduğunu bildiğim eşimin bunu gördüğüne emindim. Her şeyin bittiğini, zar zor bana alışan eşimin benden kopacağını uzaklaşacağını en başa döneceğimizi biliyordum. Korkum her tarafımı sararken, gözyaşlarım yanaklarıma doğru akarken buz kesmiş ellerim titriyordu. Donmuştum. Taehyung'un benden gidecek olma düşüncesi, kaskatı kesilmeme sebep olmuştu. Bu, boşanma belgelerini önüme seren ve imzalamam için zorladığı anda hissettiğim korku gibi değildi. Eski sevgilisiyle konuşurken hissettiğim korku gibi de değildi. O an her şeyden nefret etmiştim. Birkaç saat öncesine gitmek ve beni bırakıp gittiği için mızmızlanmak yerine evde onu bekliyor olmak istiyordum. Korkuyordum. Taehyung'un benden kopup gidecek olmasından çok korkuyordum.

Taehyung'a güvenmediğim, arkadaşımın benden hoşlandığını bile bile ondan uzak durmadığım ve burnumun dikine gitmemin bedeli dudaklarımda başka dudakları hissetmek olmuştu. Böyle bir şey beklemiyordum. Taehyung'un dudaklarından başka dudağa değmeyen dudaklarımın yanmasının tek sebebi hissettiğim bulantı ve pişmanlıktı. Arkadaşıma bu samimiyeti ben vermiş olsam da her zaman sınırlarımızı, nerede durmamız gerektiğini de belli etmiştim. Hiçbir zaman ilerisi için izin vermemiştim. Buna da izin vermeyeceğimi biliyor olmalıydı. Her ne olursa olsun Taehyung'a karşı hissedeceğim pişmanlığı ve suçluluk duygusunu bilmesine rağmen bunu yapması, aramızdaki bütün samimiyetin kırılmasına sebep olmuştu.

Kendimi toparlamam gerekiyordu. Yüzlerimiz birbirine yakınken kendimi toparlamalı, boğazıma dizilen nefesleri düzene sokmalıydım. Yaşanan olaydan çok Taehyung umurumdaydı. Beynimin her köşesinde Taehyung dönüp dururken, kendimi nasıl affettireceğimi düşünüyordum.

Daha sonrasında, her şey bir anda gerçekleşmişti. Dizlerimizin birbirine değeceği kadar yakınında oturduğum arkadaşım geriye doğru savrulmuş, eşimin geniş bedeni ise görüş alanıma girmişti. Kendimi oturduğum sandalyeye yapışmış gibi hissediyordum. Gerçekten, çevremde dönüp dolaşan her şey birer oyundan ibaretmiş gibi geliyordu ve ben, sadece seyirciydim. Hiçbir müdahalede bulunamıyordum. Kılımı bile kıpırdatamayacak gibi hissederken bedenimi zorlukla ayağa kaldırmıştım. Gözyaşlarım yüzünden bulanık görüyordum lakin umurumda bile değildi. Sadece birkaç adım ötemde Chang'ın yüzünü yumruklayan Taehyung umurumdaydı. Sorun ona zarar verecek olması değil, kendine zarar verecek olmasıydı. Endişeyle atan kalbim, yanaklarımdan süzülen yaşlar ya da titreyen ellerim bile önemli değildi. Ona zarar geleceğini düşünmek, kalbimin sıkışmasına yetiyordu. İki adımda yanına ulaşan bedenim dikkatini bir saniye bile çekmezken, Chang'a tekrar savurmak için kaldırdığı yumruğuna sarılan soğuk ellerim, ilgisini çekerken hissettiğim ellerinin sıcaklığı içimin titremesine neden olmuştu.