1

58 5 1
                                    

[First of all, thank you @Taemeaway for letting me translate this story. I hope i can reflect the right emotions of this story and translate it correctly. This story was amazing so i just wanted it to be read by my fallowers too.]



3 Yıl Önce

 "Neden beni aldatın?" Taehyung vazoları fırlatarak  bana bağırdı ve masayı alt üst etti, vazolar milyonlarca parçaya ayrıldı, tıpkı benim kalbimin parçalara ayrıldığı gibi.

Yaklaşık 2 yıldır çıkıyorduk, bu 2 yıl boyunca kendimi her zaman ona adadım, bir kez bile başka erkeklere bakmadım. Tamam, belki sadece bir kez, en yakın arkadaşım ve o bir erkek ama ona karşı bir şey hissetmiyordum.

Taehyung her zaman ondan nefret etti çünkü arkadaşım bana çok yakındı ve en yakın arkadaşım için ondan ayrılabileceğimi düşünürdü.

En yakın arkadaşım Min Suga, Benden 3 yıl büyük, ilişkimize komşu olarak başladık ama çok hızlı bir şekilde yakınlaştık. Ortaokuldan beri beraberdik, tam anlamıyla ayrılmazdık, sonsuza dek beraber... ta ki onunla karşılaşana kadar.

Kim Taehyung, onun tek olduğunu düşündüm, her kızın hayal ettiği tek kişi, onun prens cazibesi, evlenebileceğim tek kişi.

Sanırım yanlış tahmin, "V bunu bana yapamazsın, oppa seni gerçekten aldatmadım!" Kulaklarımı kapatırken bağırdım çünkü evimi dağıtmaya devam etti, sabahleyin canlı duran güllerim şu anda mahvolmuştu, yaprakları birer birer dökülmüştü, "Bu sende hoşlanmadığım şeylerden biri. Benimle sadece oynuyorsun değil mi? Senin için sadece herhangi bir şeyim, çünkü ah kızım, hiçbir fikrin yok benim ne.." Tehlikelice bana baktı ve arka cebinden bir yan keski çıkardığını gördüm, bıçağı bana doğru tutarak yüzünde şeytani bir gülümsemeyle açtı.

"Oppa... Seni aldatmadım. Yemin ederim! Bıçağı... yere bırak...bunu konuşabiliriz.." Panikledim çünkü bıçağı vardı.

"Yaptın diyorsam yapmışsındır. Seni küçük sürtük ağzını nasıl kapalı tutacağını daha iyi öğrenmelisin!" sırıtırken bana doğru yaklaştı, eğilerek dudaklarıma bir öpücük kondurdu ve hızlıca onu geri öptüm çünkü bunu istediğini biliyordum, bıçağın keskin ucunu karnımın üzerinde hissedebiliyordum.

Dudaklarımız birbirlerinin üzerindeyken, ağzımın içine doğru yuvarlak bir şeyin itildiğini hissettim ve öğürdüm. Kollarının arasında çırpındım, asla kurtulmama izin vermiyordu, bu yüzden hayalarına tekmeyi bastım. Ondan biraz kurtulduğumda, yan dairemde yaşayan Suga oppanın yardım çığlımı duymasını umarak avazım çıktığı kadar bağırmak için zaman kaybetmemiştim

"Kimsin sen?! Seni artık tanıyamıyorum, seni aşağılık piç!" Ciğerlerimi doldurabildiğim kadar havayla doldurarak bağırdım, ne yazık ki, ağzıma sokuşturulan hapı yuttum.

"Evet güzelim, senin en kötü kabusunum." İnleyerek ayağa kalktı ve yanaklarımı okşadı.

Kapı sarsıntıyla sertçe açıldı, gelen Suga oppaydı. "Gen! Sen iyi mi-" nefes nefeseydi, ne olduğunu anladığı an Taehyung'a bir yumruk savurdu ve karşı duvara fırlattı, Taehyung acı içinde inledi. Suga oppa beni kucakladığında ben bir şey diyemeden her şey karanlığa büründü.

---

GÜNÜMÜZ

GENEVIEVE'İN GÖZÜNDEN

"Evet Suga oppa çoktan durağa geldim, sen nerelerdesin?" Direğe yaslandım, film izlemek için buluştuğumuzdan Suga'yı arıyordum.

Her nasılsa Suga bana cevap veremeden önce, siyah bir minibüsün bana yaklaştığını gördüm, tam önümde durdu ve 2 tane kocaman adam inip bana yaklaşmaya başladı, "hanımefendi telefonunuzu alabilir miyim?" dedi içlerinden biri ve kafa salladım, ama hala tereddüt ediyordum. Suga oppa ile olan konuşmayı sonlandırıp telefonumu onlara verdim.

Onun bir başkasını arayacağını düşünüyordum, fakat o bunun yerine telefonumu yere fırlattı ve koca ayakları ile telefonu ezip parçalara ayırdı. "Kızı alın." dedi. Ardından yanındaki adam bir iğne çıkardı ve bir şeyin omzuma doğru battığını hissettim. "ahh" İnledim ve başım dönmeye başladı.

"Güzel, şimdi onu patrona götürüyoruz." Bilincimi kaybetmeden önce duyduğum son şey buydu.


Herkese merhaba! Çok uzun bir zamandır yoktum fakat bu çeviri için yıllar önce çeviri izni alıp yoğunluğum sebebiyle bir türlü fırsat bulamamıştım. Artık yaz boyunca boş vaktim çok olacağı için bunun çevirisini yapmaya devam edeceğim!! Lütfen desteklerinizi esirgemeyin, umarım hoşunuza gider. 


KILLER†| KTH [TR] Çeviri ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin