Hayalimdeki Sen | Sirius Black & Ige Elmer

One-Shot

Hikaye Notu:
Merhaba, yine Jafey ve yine Sirige
Beğenmeniz dileği ile, iyi okumalar...

"Heyyy! Sirius, hemen buraya gelir misin?"

Sandalyenin üzerindeki gömleğe gözlerimi devirirken diğer taraftan mutfağı talan eden Sirius'a sesleniyordum.

Gerçekten ne zaman düzenli birisi olmaya başlayacaktı? Ya da en azından ne zaman gömleğini sandalyenin üstüne atmak yerine asacaktı?

Üzerimdeki bornoza daha sıkı sarınıp elime gömleği aldım. Çıplak ayaklarımdan sular damlarken düşmemek için dikkatle kapıya yaklaştım. Aralık kapıdan merdivenlere bakarken mutfağı doğru "Bana bakar mısın?" diye seslendim.

Mutfaktan gelen büyük bir şangırtının ardından Sirius kocaman bir küfür savurdu. Dişlerimi birbirine bastırdım. Sabırsızlığımı gün yüzüne çıkartmamak için nazikçe "Sirius!" diye seslendim.

Sirius "Geliyorum Ige!" diyen mırıltısının üzerinden birkaç saniye geçmişti ki sadece bir şortla göz kamaştıran vücudunu gözler önüne seren bir halde merdivenin başına geldi. Gözleri birkaç saniye üzerimde gezindi. Bakışları yüzüme ulaşınca sıktığım dişlerim ve sert bakan yeşil gözlerimle karşılaşmış olacaktı ki gergin bir şekilde gülümsedi. "Evet, Ige?"

Elimdeki gömleği işaret ettiğimde bakışları ona kaydı. "Sanırım," dedim. "Sandalyenin üzerinin boş kalması gerektiği konusunu en az 18 kere konuşmuştuk."

Başını onaylarcasına salladı. Alaylı bir gülümseme yüzüne yayılınca "19'u gerçekleştirmeye ne dersin?" diye sordu.

Başımı iki yana salladım. "Sınırlarımı zorlamaya bayılıyorsun, değil mi?"

Biran yumuşadığımı sanıp yaklaştı. Kollarını belime dolayıp bornozun açık bıraktığı köprücük kemiğime küçük bir öpücük kondurdu. Başını kaldırdı. "Bu benim işim güzelim."

Gözleri dudaklarıma kayınca gömleğin olduğu elimi göğsüne dayayıp onu ittirdim. Gömleği ona bırakıp odaya dönerken "Anında yumuşamayacağımı fazlasıyla bildiğini sanıyorum." dedim. Sesim düşündüğümden de kararlı çıkmıştı.

Sirius peşimden kucağındaki gömlekle gelirken "Kuralların gerçekten çekilmiyor Ige." diye sızlandı. Kendini az önce kalktığı yatağa attı. Dolabın başındaydım. Kapalı kapağın üzerindeki aynadan Sirius'un yüzüne yayılan şimdi-seni-sinir-edeceğim bakışana gözlerimi devirirken söyleyeceği cümleyi büyük bir sabırsızlıkla bekliyordum. Hiçbir tepki vermeden dolaptan lacivert bir elbiseyi elime aldım.

Sirius dikkatle beni süzerken "Bazen düşünüyorum da," diye mırıldandı. "Hayalimde de senin gibi yeri geldiğinde otoriterliğin dibine vuran birisi mi vardı ki?"

Aynadan gözlerine bakarken "İnan bana ben de senin gibi bir umursamazın hayaliyle mi yaşadım diye düşünüyorum."

Dirseğine dayanıp yerinde doğruldu. Başını iki yana salladı. "Lütfen, yeri geldiğinde her şeyi fazlasıyla umursuyorum."

Islak saçlarımı elimdeki tokayla toplarken "Ah, görüyor musun?" diye mırıldandım. "Hiç bana denk gelmedi bu huyun."

Sirius küçük bir kahkaha atarken yataktan hızla kalkıp kollarını belime doladı. Omzuma küçük bir öpücük bıraktı. "Bunun böyle olmadığını ikimizde biliyoruz, değil mi?"

Kollarının arasından kurtulup ona döndüm. "Tamam, biliyoruz. Ama şu var ki Mr. Patiayak benim anında yumuşamadığımı da ikimizde biliyoruz, değil mi?"