TARDIS

241 14 3
                                    

Okuldan çıkmıştı. O gün sınavı vardı ve iyi geçmişti. Aslında dersleri sevmezdi. Sadece ailesini hayalkırıklığına uğratmamak için üniversiteye gidiyordu. Ama üniversiteyi ya da liseyi Her gün saatlerimizin harcadığımız ve salak salak dersler dinleyerek geçirdiğimiz bir yer olarak betimliyordu. Bunun yerine "Evreni gezebilirim." dedi. Ama mümkün olmadığını o da biliyordu. Tam düşüncelere dalmışken bir adam ona çarptı. Saçma sapan giyinmişti. Çok sıcak bir günde takım elbise ve kalın bir paltoyla koşuyordu. Büyük ihtimalle adam deli diye düşündü. 

Giderken bir de polis kulübesi görmüştü. Dedesi söylemişti 1960larda hemen hemen her tarafta bunlardan vardı diye. Ama sene 2014'tü. "Bunlardan kaldı mı?" Tarihi eser niteliği taşıyor deyip bir kahkaha attı. Ve yanına gitti. Kapıyı tıklattı ama açan yoktu. Kendisi açmaya çalıştı ama beceremedi. Hatta kapıyı kırmak için 3 4 omuz darbesi attı ama kapı yine de açılmadı. 

Aklı derslere fazla çalışmıyordu ama zekiydi. Kulübenin boş olacağını düşünerek evine gitti. Annesi açtı kapıyı her zamanki gibi. 

-Merhaba anne!

-Merhaba tatlım, Sınavın nasıldı?

-Her zamanki gibiydi anne!

-Aferin sana.

-Anne şöyle övgü sözleri söylemesen olmaz mı artık? Büyük bi insan oldum ve bu beni utandırıyor. 

-Tamam Rose. 

Rose'un aklına polis kulübesi takıldı ve annesine sormadan edemedi.

-Anne sen polis kulübesi gördün mü hiç? 

-En son dedenin fotoğraf albümünde görmüştüm. Neden sordun ki?

-Öylesine.

Rose konuşmayı uzatmadan odasına geçti.

The DoctorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin